( 6 Temmuz 1925 Diyarbakır---11 Haziran 2025 İstanbul )
Dünyanın en ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. M. Gazi YAŞARGİ’i anlatmaya, önce öğrencisi sonra meslektaşı olan Prof. Dr. İsmail Hakkı AYDIN’ın sözleriyle başlayalım derim:
“Hayatım boyunca sadece beynime değil, kalbime de dokunan bir insandı. Kitaplarımda, konferanslarımda ve dualarımda her daim adı geçti; çünkü o sadece bir beyin cerrahı değil, bir irfan sahibi, bir ömürlük rehberdi…”
Prof. Dr. Gazi Yaşargil hocamın vefatı, ilmin ve insanlığın büyük bir kaybıdır.
Onu tanımış olmak bir şereftir, öğrencisi olmak bir lütuftur.
Mekânı Firdevs Cenneti olsun…
Başta tıp camiası olmak üzere tüm insanlığın başı sağ olsun.
— Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın”
Bkz: Prof. Dr. İsmail Hakkı AYDIN, Akademiya AKADEMİK AKIL “HAYATI; doğal bir OKUyuşla; PAYLAŞmak”
Devam ediyoruz:
EANS: Avrupa Sinir Cerrahi Toplumları Birliği Anısına: Profesör M. Gazi Yaşargil (1925-2025)
Avrupa Sinir Cerrahi Toplumları Birliği (EANS) Başkanı tarafından 11 Haziran 2025 tarihinde yapılan açıklama:
Beyin cerrahisi dünyası, bugün 99 yaşında vefat eden Profesör Mahmut Gazi Yaşargil'in 100. yaş kutlamasından sadece bir ay önce vefatının yasını tutuyor. Türkiye Sağlık Bakanlığı 11 Haziran 2025 Çarşamba günü vefat ettiğini duyurarak, sinir cerrahisi alanını temelden değiştiren ve dünya genelinde sayısız hayat kurtaran olağanüstü bir hayatın sona erdiğini duyurdu.
6 Temmuz 1925'te Türkiye'de doğan Profesör Yaşargil'in genç bir tıp öğrencisinden "Yüzyılın Adamı 1950-1999" olma yolculuğu tıbbın en dikkat çekici kariyerlerinden birini temsil ediyor. 1999 yılında Neurosurgery dergisi tarafından "Yüzyılın Sinir Cerrahı (1950-2000)" olarak karşılandı, onun yenilikleri daha önce ameliyat edilemez olarak kabul edilen koşullarda cerrahi yaklaşımlarda devrim yarattı.
Profesör Yaşargil'in vefatı, sinir cerrahisinde bir dönemin sona erdiğini gösteriyor, ancak mirası gelecek nesiller boyu devam edecek. Geliştirdiği teknikler, yarattığı enstrümanlar ve kurduğu ilkeler dünyanın dört bir yanında ameliyathanelerde her gün hayat kurtarmaya devam ediyor.
(EANS) adına, Prof. Yaşargil’i rahmetle anıyoruz. Gazi Yaşargil kaybettiklerimizin üzüntüsüyle değil, dünyaya verdiklerinin minnetiyle.
Sinir cerrahisini temelden dönüştüren ve dünya çapında sayısız hastanın hayatını iyileştiren bir yaşamı kutluyoruz. Onun kesin, anatomik olarak bilgili mikrocərrahi görüşü, gelecek nesiller boyunca beyin cerrahlarına rehberlik edecek ilkeler oluşturdu. Fiziksel varlığı artık aramızda değilken, entelektüel mirası gerçekleştirilen her mikro cerrahi prosedürde, öncülük ettiği tekniklerle kurtarılan her hayat ve mükemmellik örneğinden ilham alan her beyin cerrahı yaşıyor.
Modern mikronevro cerrahinin babası son istirahatini çekti, ancak cerrahlar kendilerini insan vücudundaki en karmaşık organı iyileştirmeye adadığı sürece insanlığa katkıları devam edecek. Profesör Yaşargil’in yüzyıllık yaşamı, sinir cerrahisine ve geliştirdiği devrim niteliğinde tekniklerle yaşamlarına dokunan herkese gerçekten bir armağandı.
Huzur içinde yat.
Bkz: Ölüm ilanının tamamını buradan okuyun https://bit.ly/4l0UtGb
Aslen Ankara Beupazarlı bir ailenin çocuğudur. Babasının Kaymakamlık görevinden dolayı Diyarbakır'ın Lice ilçesinde dünyaya gelir. Ömrünün ilk 18 yılını Ankara İçcebeci'de geçirir. İkisi kız ikisi erkek olmak üzere dört kardeşi vardır. Ablası Selma hanım, Ankara Gazi Lisesinde 40 yıl İngilizce öğretmenliği yapar. Kardeşi Tomris hanım Makine ve Kimya kurumunda kimya mühendisi olarak çalışır. Abisi Erdem bey Basel'de Genel Cerrahi Profesörü, Günay bey ise Zürih'de Fizyoloji Profesörü olur.
Görüldüğü gibi aile son derece eğitime önem veren bir ailedir. Ankara Atatürk Lisesi mezunudur. Ankara Ünv. Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini, Almanya’da devam eder. 1949’da Basel Ünv.den mezun olur.
1960 ihtilalinde askerlik yapmadığı gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarılır. Vatansızların taşıdığı “Haymatlos” pasaportuyla yaşamaya başlar. Turgut Özal döneminde yeniden vatandaşlığa kabul edilir. 18 yaşında ayrıldığı vatanına 45 yıl sonra dönebilir. Ankara’ya dönüşünde otomobilden inmez ve üç saat boyunca Ankara caddelerinde ve mahallelerinde dolaşır.
2000 yılında Cumhuriyet Gazetesi tarafından son bin yıl içinde Türk tarihinin Atatürk ve İbn Sina gibi 10 Türk büyüğünden biri olarak seçilir.
Dünyanın dört bir yerinde sayısız Onurlandırmalar, çok sayıda Fahri Doktora, çok sayıda Fahri Üyelik, Dünyanın dört bucağından sayısız ödüller, sayısız yayınlarla “Yüz Yılın Beyin Cerrahı” olarak kabul gören, Türkiye Cumhuriyetiyle yaşıt olan Gazi YAŞARGİL’le Türk Milleti olarak biz de onur duyup, gururlanıp, gönenirken, ATATÜRK’ün şu sözünü hatırlamadan edemiyoruz:
“Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.”
Atatürk’ün bu sözünün ispatlarından birisi Kimya dalında Nobel Bilim Ödülü alan Prof. Dr. Aziz SANCAR’dır; bir diğeri de pandemi döneminde buldukları Biontek aşısıyla dünyada ün sahibi olan Dr. Özlem TÜRECİ ile eşi Prof. Dr. Uğur ŞAHİN’dir…
“Hacı Bektaş Veli’nin deyimiyle: “İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır!..” ise ilimle gidilen yolun sonu ise aydınlıktır!..”
Yani Atatürk’ün deyimiyle: “Hayatta en hakiki mürşîd ilimdir!..”
İlim yolunda ömürlerini tüketip de Hak’ka kavuşmuş olan bütün ilim erbabı ecdadımıza ALLAH’tan rahmetler dilerken; ilmi çalışmalarını sürdüren ilim insanlarımıza da ALLAH’tan sağlık, sevgi, huzur ve güzel ömürler diliyoruz…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…
Yorumlar
Kalan Karakter: