ŞİİRİMİ YAZAN ŞEHİRLERİM
Yayınlanma :
08.01.2021 09:31
Güncelleme
: 08.01.2021 09:31
Her insan bir şiirdir bu dünyada!..
O insan şiirini şehirler yazar ilmik ilmik.
Şehir dediysem, siz bakmayın benim şehir deyişime; sözün gelişi.
Kimisi için mezrada üç beş ev, kimine göre kuş uçmaz kervan geçmez dağ başlarında bir köy, kimine göre bir kasaba, kimine göre tarihin çeşitli maceralarını yaşamış, görmüş geçirmiş kadim bir şehir, kimine göre de bir metropol; bir dünya şehridir yaşadığı yer.
Benim şiirimi yazan ilk şehrim Denizli’nin Güney ilçesiydi…1954’ten1969’a ömrümün ilk on beş yılını yazan ilçem… Taştan topraktan evleri, suların kovalarla evlere taşındığı mahalle çeşmeleriyle; bizim oralarin tabiriyle, köyümüz…
Bizler, analar ve babaların tamamına yakınının okur yazar olmadığı kuşakların çocuklarıydık. Bu analar babalar nesli, gözesindeki sular misali arı duru sevgilerle ruhumuzu, taşın toprağın arasından alın teriyle elde ettikleri üç beş kuruş helal rızıkla da bedenimizi beslediler. Konu komşu kim varsa teyzeler anamız, amcalar da babamızdı sanki… Öylesine katıksız ve karşılıksız sevgilerle büyüttüler bizi… Böylece ilkin benim şiirimi Güney yazdı,
Hayatımın ilk şehri Aydın oldu. İlk kez bir şehre gelişim, ilk olarak otelde kalışım, loantada ilk yemek yiyişim Aydın’da olsu… Vakıf Talebe Yurdunu kazandığım için Aydın Lisesine gelmiştim okumak için. 1970’te Yeni Kıroba gazetesinde, Edebiyat öğretmenim Habip Cantez’in himmetiyle ilk şiirimin yayınlanışı bir şiir madalyası olarak yer aldı özgeçmişimde.
Devamında Aydın’ın Nazilli ilçesi devraldı şiirimi yazma görevini. Orta okuldayken gelin olarak emanet ettiğimiz ablacığımla Nazilli’de yeniden abla kardeş güzelliği buluşmasını yaşadık. Derken Nazilli’de aile bütünlüğü; anam babamla el emeği, göz nuru, alın teri çalışmalar. Aydın ve Nazilli!.. Lise çağlarımı yazdı…
Ankara Ankara!.. Güzel Ankara!.. 1973-1977 arasında dört yıl örs ile çekicin arasında dövüle dövüle çelik yapılan demirlere misal; ya anarşik ortama katlanıp pişe pişe ilim tahsil edecek ya da tası tarağı toplayıp gerisin geri ana baba ocağına dönecektik. Biz gemileri yakanlar grubunda yer aldık. Ankara’nın Yüksek Öğretmen Okuluyla Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi bizim çiğ yanımızı bırakmazken hayat da öylesine pişirdi dört yıl süresince…
Ankara!.. Yalnız Türkiye’mizin özeti olarak kalmadı bizleri aynı zamanda Afrika ve Asya’yla Balkanlardan gelen dünyanın gençleriyle de buluşturdu. Dört yıl boyunca Ankara bizim hücrelerimizi yazdı… Hayallerimizi yazdı… Umutlarımızı yazdı… Gençliğimizin sosyal tarihini yazdı…
3 Mart 1978’de öğretmenliğimin ilk şehrinin Uşak, eski adıyla Uşşâk > Âşıklar şehri oluşu tesadüf müydü? Değildi elbette… Yaz ortasında buz gibi bir pınar başında soluklanmak şeklinde geldi geçti, ağzımda bıraktığı buruk tadıyla âşıklar şehrinden ışk derleyişimiz… Uşşâk ruhuma aşkı yazdı…
3 Ağustos 1978 ömrüme eklenen, o gündür bugündür hâlâ öğrencisi olduğum evlilik okulum. Kasım 1978’den itibaren şiir öğretmenimin şehri Denizli’m… Kırk yıl beni yazdı. İlk on altı yılında Denizli Lisesi, Denizli Eğitim Yüksek Okulu, Denizli Anadolu Lisesi, Denizli Mühendislik Fakültesi, Denizli İl Millî Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü… İkinci yirmi üç yıllık dönemde de Pamukkale Üniversitesi… Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü… 2017 Haziranında noktalanan öğretmen görünümündeki öğrenciliğim… Yazılmadık ne bir mısram kaldı ne de söylenmedik türküm kaldı…
Kırk yılım, üç evladımı yazdı önce; Yasin, Yavuz ve Yunus’umla özgeçmişimi yazdı. Anamı babamı, kayınpederimi, kayınvalidemi önce bu dünyaya sonra sonsuzluğa yazdı… Sanki gidenlerin yerine verilmiş gibi evimize gelen iki gelin kızım: Adilem ve Pınar’ımı yazdı…
Kırk yıllık bir rüyadan uyanınca gözlerimin önünden gelip geçen; kimi gülümseyen, kimi el öpen, kimisi şiir yazan binlerce öğrencimi yazdı…
Ve Eylül 2018’den itibaren de şiirimin eleştirisini yapan İzmir’im/Karşıyaka’m: O kadar çok şiir ustası, o kadar şiir ölçer, o kadar çok şiir meydanı ve o kadar çok şiir soluyan, şiir okuyan, şiirle yaşayan şiirleşmiş insanlar şehri…
İzmir’im Kemalpaşa Ören’de yüz yıl önce üzüm işlemeye geldiklerinde annemin babasını yani dedemin vücudunu toprağına emanet alarak bizimle gönül bağı kuran şehrim… Sonra mıknatısın demir tozlarını çekmesi misalii; dayımı, teyzemi, çocuklarını birer birer Güney’den çekip alan şehrim; İzmir’im…
1973’te Üniversite sınavına girmek için geldiğimde bana deniziyle gülümseyen şehrim… 2018’de aradan geçen elli yılın sonunda bizi de bağrına basan İzmir’im…
Ve şimdi ikiyıl içerisinde bize iki torun armağan ederek: Adilem’den Mehmet Arhan; Pınar’ım’dan Elif torunumla şiirimizin bercestesini yazan şehrim; güzel İzmir’im.
İyi ki bizi çağırmışsın, iyi ki buralara gelmişiz, iyi ki şiir eleğine girmekten korkmamışım… İyi ki şiirde İzmir ustamı bulmuşum…
Hepinizi de çok seviyorum şiirimi yazan şehirlerim…
Güney’im… Aydın’ım, Nazilli’m, Ankara’m, Uşak’ım, Denizli’im…
Ve dağlarında çiçekler açan şehrim; güzel İZMİR’İM…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: