SARS-CoV-2 virüsünün soluk ile dışarıya atıldıktan sonra kısa sürede enfekte etme özelliğini kaybettiği, uzak mesafeler için bulaşıcı olamayabileceğini gösteren bir çalışma yayınlandı. Çalışmada bulaşın yakın mesafede öne çıktığı konusu kuvvetle vurgulanmakta olup sosyal mesafenin ve maske kullanımının önemine dikkat çekilmekte. Her zaman dediğim gibi aşılamak çok önemli bir koruyucu ama maske-mesafe-hijyen kurallarına dikkat edilmediğinde eksik kalıyor. Omicron varyantı tüm hızıyla ülkeleri kasıp kavuruyor. Hasta sayılarımız inanılmaz boyutlarda. Maalesef ölümler azalmış gibi dursa da artan vakaların doğuracağı sonuçlar bu bilgiyi boşa çıkarabilir. Varyant Çin’in en büyük 2. Liman kentinde de kendini gösterdi. ABD’de kişisel hızlı Antijen tanı kitlerindeki satın alma talebini ikiye katladığını açıkladı. Ayrıca maskelerdeki standartları en üst düzeyde takip etme kararı aldı. Malum bizdeki maske bolluğu son derece kalitesiz ve ucuz üretimden kaynaklanıyor. Bu maskeler kesinlikle koruyucu değil. Bez maskeler yaradan çok zarar getiriyor. 11 Ocak 2022 günü dünya genelinde tanı konmuş vaka sayısı 1,8 milyonun üzerinde, günlük ölüm 2300’ü geçmiş durumda. Başlangıçtan bugüne toplam vaka sayısı 312 milyon, kayıplarımız 5,5 milyonu aştı. Aşağıda ülkelerin milyon nüfusa göre ölüm oranları, milyon nüfusa göre olgu sayıları, her 1000 kişiye yapılan test sayısı ve 1000 kişiye düşen yatak sayılarını gösteren tablo oldukça ilginç.
BREZİLYA | ABD | İNGİLTERE | RUSYA | FRANSA | ALMANYA | HİNDİSTAN | JAPONYA | ÇİN |
2.952 ölüm/milyon | 2.563 | 2.320 | 2.208 | 1.886 | 1.436 | 370 | 146 | 3 |
108.521 olgu/milyon | 194.032 | 230.217 | 74.434 | 190.470 | 97.952 | 27.691 | 14.370 | 75 |
314,3 test/1000 | 2.229,8 | 6.296,9 | 1.678,6 | 3.058,1 | 1.162,2 | 530,1 | 228,2 | Veri yok |
Veri yok yatak/1000 | 2,8 | 2,5 | 8,1 | 6 | 8 | 0,5 | 13,1 | 4,3 |
ÖLÜM VAKA SAYISI
ABD | 846,488 | 64,082,824 |
BREZİLYA | 620,830 | 22,822,177 |
HİNDİSTAN | 485,131 | 36,317,927 |
RUSYA | 313,458 | 10,565,484 |
MEKSİKA | 300,912 | 4,257,776 |
PERU | 203,255 | 2,473,709 |
İNGİLTERE | 151,833 | 15,064,694 |
Türkiye’de durum ne?
Son 10 günlük vaka sayışımız 60 ila 77 bin, günlük test sayısı 380-420 bin arasında değişmektedir. Günlük test ortalaması yukarıdaki ülkelerden daha düşüktür. 2020 yılında aktif olarak kullanılan hastane yatağı sayısı 251.182’ye, yoğun bakım yatak sayısı da 47.700’e ulaştı. Yoğun bakım yataklarının dağılımına göz atacak olursak Erişkin yoğun bakım yatak sayısı 32.663’e, çocuk yoğun bakım yatak sayısı 1.956’ya, yenidoğan yoğun bakım yatak sayısı da 13.081’e yükselmiştir. (https://sbsgm.saglik.gov.tr/Eklenti/41611/0/haber-bulteni-2020pdf.pdf)
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve AB İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) 2017 yılı verilerine göre, kişi başına düşen hastane yatağı sayısında zirvede Japonya var. Bu ülkede 100 bin kişiye düşen yatak sayısı bin 305.Japonya’nın ardından bin 227 ile Güney Kore, Rusya (859) ve Almanya (800) geliyor.Türkiye, dünyadaki 47 ülke içinde hastane yatağı kapasitesinde 38'inci sırada bulunuyor. Türkiye’de 100 bin kişiye 281 yatak düşerken bu oran Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ortalama 504. Kişi başına düşen doktor sayısında ise Türkiye 42 ülke içinde 41'inci sırada bulunuyor. (https://tr.euronews.com/2020/03/14/ulkelerde-kisi-basina-kac-doktor-ve-hastane-yatagi-dusuyor-turkiye-de-durum-ne)
Peki biz nasıl oldu da bu ülkelerdeki nüfustan çok daha az sayıda insanımızı kaybettik? Olası yanıtlardan bence en önde geleni sağlık çalışanlarının müthiş özverisi, sağlık sistemimiz daha kapsayıcı ve çok daha anaç yapıda olmasıdır. Kimseyi kapıdan çevirmeyen bir yaklaşımla her hastayı kendi canımız biliyoruz. Parayı değil, yaşamı önceliyoruz. Sağlık sistemi son 20 yılda bir değişim içinde, dünya genelinde bozulan ekonomiye, pandemiye, okumuş kişilerin hekimlikten uzaklaşmasına, çok ciddi sayıda hekim göçüne rağmen sistem halen ayakta. Yakın gelecekte bu sürdürülebilir gözükmüyor. Sağlık çalışanına, hekime devlet memurundan farklı bir statüde maaş ve sosyal haklar verilmezse, yakın gelecek bile sıkıntılı olacak. Bu arada pek çok ilde yeni şehir hastaneleri yapıldı, yapılıyor. İzmir’de de bir yıl içinde hizmet vermeye başlaması bekleniyor. Bu hastanelerin bazılarını gördüm şehre uzak ve ulaşımı yetersiz. Dün bir sebepten Manisa Şehir Hastanesini gittim, o da şehrin çok dışında, yolu dolambaçlı, ileride yapılacak raylı sisteme pek uygun değil gibi. Ama 3 yıllık hastane temiz ve acil servisi çok uygun düşünülmüş. Şahsen çok beğendim. Hastaneleri büyük yapmamak lazım. En fazla 400-600 yatak, idaresi ve kontrolü çok zor oluyor. Ama yine de Tek şehir hastanesi yerine şehrin 4 aksına 400 yataklı hastaneler yapmak biraz daha maliyetli olsa da, çok daha verimli olacaktır. Şifa bulan herkes emeği geçenlere hayır duasını esirgemeyecektir.