Genellikle siyaset, politika gibi insanların ciddi kutuplaştığı konulara hassasiyetle yaklaşır, dost meclislerinde bile fanatik görüşlü bir arkadaşım varsa konuyu kapatmayı tercih ederim. Türkiye’de yaşayan bizler futbol ve siyaset dışında ortak noktalara çabuk kavuşabilsek de bu iki konu nedeniyle işlenen arkadaş cinayetleri hiç de azımsanamaz. Gittikçe kutuplaşan Türkiye siyaseti de seçime sayılı günler kala, Ramazan ayını bile hiçe sayarak en keskin dille bir tarafın diğerini eleştirdiği bir süreç yaşıyor. Eskiden savaşların bile durduğu bu barış ayında iftar sofralarından, cami kubbelerinin altına koşuşturan siyasiler, a’dan Z2ye neredeyse tüm parti mensupları din üzerinde siyaset yaparken, hoşgörü dini İslamiyet’in erdemlerini sindiremediklerini belli edecek şekilde niyetli ağızlarından çıkan kelimeleri Kulaklarıyla duymadan sarf etmekte çekince görmüyorlar. Allah yolunda yürüyen tüm insanların egolardan sıyrılması, yalanlardan, dünya malından, ırz ve namusa yönelik söylemlerden kaçınması gerekirken bu konuda ne kadar kirli çaba varsa hepsine tanık oluyoruz. Siyaset böyle bir alan olamaz. Seçimlerde üst sıralarda yer almak için bol sıfırlı bağışların talep edildiği bir liste vatandaşa gönül verdiği parti tarafından dayatılırsa buna demokrasi demek mümkün mü? Siz partiyi seçiyorsunuz ama vekiliniz seçemiyorsunuz. Gelin İzmir listelerine bir bakalım. Toplam 29 vekilimiz olacak yeni mecliste. AK parti 3 kez seçilmeyi limit koyduğu için pek çok tanıdık AK parti vekilimiz bu mecliste olmayacak.
İzmir’de geçen seçimlere bakarak en çok milletvekili çıkarma olasılığı olan 2 partinin adaylarına baktığımızda CHP listesinde 1. Bölgede 6. Sırada DEVA partisi kontenjanından İzmir doğumlu bir aday var. Ne yazık ki araştırmalarımda bu bölgede 5 adayın doğum yeri ile ilgili bilgiye ulaşamadım. Bu da oldukça garipsediğim bir rastlantı diyelim. AK partinin bu bölgedeki milletvekili adayları arasında 2., 5., 14. Sıralarda İzmir doğumlu adaylar var. İki aday da Gümülcineli, göçmeni bol şehrimize yakışan bir tercih bence, 2 adayı doğum yeri bilgileri ne yazık ki yok.
İzmir 2. Bölgede ise CHP listesinde 6., 9., 12. Ve 13. Sıradaki adaylar İzmir doğum. Son sıradaki adayın doğum yeri bilgisine ulaşamadım. AK parti listesinde bu bölgede Şanlı Urfa Siverekli bir ailenin İzmir doğumlu bir üyesi. 2. Sırada da yine İzmir doğumlu bir hemşerimiz var. Üç adayımızın doğduğu illeri bulamadım. Genelde CHP’den aday olan milletvekillerimiz Edirne (1) Ankara (2), Eskişehir (1), Kayseri (1), Tunceli (1), İstanbul (1), Nevşehir (1), Merzifon (1), Nizip (1), Kocaeli (1), Van (1) Tokat (2), Uşak (1), İzmir (5) ve doğum yerini bulamadığım 8 adayı var. AK parti listelerinde İzmir doğumlu (5), İstanbul (1), Ankara (2), Gümülcine (2), Mardin (1), Kocaeli (1), Muş (1), Tunceli (1), Diyarbakır (1), Şanlıurfa (1), Erzurum (1), Ağrı (2), Aydın (1), 8 adayın ise doğum yeri bilgisine ulaşmadık. Adayların içinde yakından tanıdıklarım var, hiç tanımadıklarım var. Neredeyse 5 milyona yaklaşan nüfusun içinde, şehir bu kadar göç alıyorken herkesi tanımak mümkün değil. Karadeniz ve Doğu-Güney doğu bölgelerinden İzmir’e gelen vatandaşlarımızın karınlarının doyduğu yer kadar, hatta bazen daha fazla ait oldukları köklerin heyecanını taşıdıklarına her platformda şahit oldum. Özlerini kaybetmemeleri çok güzel ama İzmir’i birinci hedefe koymaları çok önemli. Umarım yeni seçilecek vekillerimiz karınlarının doyduğu, ailelerinin büyüdüğü İzmir’i hak ettiği şekilde öncelerler. İzmir bu ülkenin batıya açılan en güçlü ve çağdaş kapısı olarak, 8000 yıllık mazisini iyi bilen vekillerle daha parlak günlere gidecektir. Türkiye için her seçim ölüm – kalım atmosferine sokuluyor. Partiler türlü birlikteliklerle yönetime gelmeye, yönetimde kalmaya çaba sarf ediyorlar. Bu seçim gerçekten pandemi, dünya ekonomisindeki daralma, yıllardır süren terör ve en sonunda da gerçekten asrın en yıkıcı deprem felaketi sonrasında göreve geleceklerden 24 saat değil her gün 25 saat çalışma performansı bekliyor.