Devletin kurumlardan, kurallardan ve bu kurum vekuralları idare edip uygulayacak insanlardan oluştuğunu kabul edersek, kendimizi idare edecek devlet adamlarını seçerken bir anlamda onun dünya görüşünü, hayat felsefesinive ne şekilde yönetilmek istediğimizi de seçmiş oluruz. Demokrasilerde seçimle başa getirilen insanlar da kendilerine oy verip iktidara getiren seçmenlerintalep ve düşünceleri doğrultusunda politikalar üretip, anayasa çerçevesinde mevcut kanunlarla birlikte ihtiyaca göre yeni kanunlar ihdas ederek devleti idare ederler.
Bu genel tarife rağmen ülkemizde politik, ekonomik ve siyasi felsefesini ortaya koyan siyasi partiler ve liderler, zamanla bu başlangıç ideallerini terk ederek yozlaşma ve statükonun dümen suyuna girmek durumunda kalırlar.
Tanzimat’tan beri devleti her alanda çok güçlü bir yapıya kavuşturmak gayesiyle ortaya çıkan bütün siyasi hareketler zamanla bu amaçlarından uzaklaşarak hantal bir yapıya bürünmüş, asıl gaye olan devleti yüceltme azim ve kararlılığı yerini, adam kayırmacılık, tembellik ve basiret ve feraset eksikliğine bırakmıştır.
Mustafa Kemal’in kurduğu CHP den Turgut Özal’ın ANAP’ına kadar hiçbir siyasi hareket bu pörsümeden ve eksen kaymasından kendisini kurtaramamıştır.
Tam onsekiz yıldır iktidarda bulunan AKP de son zamanlarda ne yazık ki bu sarmalın içine girmiş, dava şuuru ve memlekete hizmet noktasından uzaklaşarak kendilerince oluşturdukları elit zümrenin dışındaki herkese kapılarını kapatmışlardır.
Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın samimi mücadelesine rağmen AKP teşkilatları milletten ve milletin değer verdiği çizgiden koparak iktidarın gücünü sadece kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaya başlamışlardır.
Son yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Adana gibi büyük şehirlerin MHP ile ittifak yapılmasına rağmen kaybedilmesi tam anlamıyla dava şuurundan uzaklaşmanın bir tezahürüdür. Milletimiz yerel seçimlerle iktidara çok ciddi bir uyarıda bulunmuş, AKP nin kuruluş felsefesine dönmek için gereken revizyonu yapmadığı takdirde bir sonraki başkanlık seçiminde çok daha ciddi sıkıntılarla karşılaşacağını deklare etmiştir.
Sayın cumhurbaşkanımızın ülkemiz için çok büyük idealleri olduğunu bilmemize rağmenşimdiki teşkilat ve kadro yapısıyla bu ideallerin hiç birini gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Sadece Recep Tayyip Erdoğan ismi ve onun şahsi gayretlerinden elde edilen mirası yeme derdinde olanlarla varabileceğimiz herhangi bir hedef olamaz.
2023 hedefleri açısından sıkıntı yaşamak istemiyorlarsa sayın Devlet Bahçeli ile birlikte önce en alttan başlayarak her iki partide teşkilat yapılarını revize etmeli, milletimizin ve devletimizin bekası için tek alternatifin kendileri olduğuna milleti ikna etmelidirler. Aksi takdirde Ufuk’ta büyük problemler görünmektedir.
Sağlıkla kalın Allah’a emanet olun