"15 MAYIS 1919'U" UNUTMA İZMİRLİ'M
Yayınlanma :
13.05.2022 10:42
Güncelleme
: 13.05.2022 10:42
103 Yıl önce…
7 Mayıs 1919’da İngiltere, ABD, ve Fransa’nın birlikte aldıkları karar gereği Yunan donanması İzmir’e gönderilir ve 15 Mayıs 1919 günü Yunan askeri İzmir’i işgal etmeye başlar.
Aslında bir gün önce 14 Mayıs 1919’da İzmir’in istihkamları işgal edilir. İngiliz birlikleri; Karaburun ve Uzunada’yı, Fransız birlikleri; Urla ile Foça’yı Yunana birlileri de Yenikale’yi işgal etmişlerdir.
15 Mayıs günü Yunan askeri İzmir rıhtımına çıktığında İzmir’i savunacak ancak 200 kişilik bir askeri birlik vardır. İzmir ve çevresindeki birlikler komuta eden Ali Nadir Paşa yayınladığı emirle Yunan askerlerine karşı konulmaması ve silahlarını itilaf devletlerine(işgalcilere) teslim etmelerini istemiştir.
Yunan askerlerinin rıhtıma çıkmasıyla başlattıkları geçit resmi sırasında İzmirli Rumlar taşkınlık dolu gösterilere başlarlar.
İşte Gazeteci Hasan Tahsin bu olanı biteni kabullenemez ve Yunan askerlerine tabancasıyla ateş eder. Bir Yunan askerini öldürür.
Gazeteci Hasan Tahsin’in bu ilk ateşi Türk İstiklâl Harbi’nin “İLK KURŞUN”u sözüyle meşhur olur ve o günden bugüne anlatılır gelir.
Şimdi o gün şu olanı biteni bir kere daha hatırlayalım:
“ Yunan askerleri bu olaya karşılık çevreye yaylım ateşi başlatırlar. Askeri kışlada bulunan silahsız Türk askerlerini hedef alan yaylım ateşi, Türk askerlerinin teslim olmasına rağmen devam eder. Türk subayları ve askerleri dipçiklenerek ve süngülenerek öldürülür. Zito Venizelos (Yaşasın Venizelos) diye bağırmayan Türk subayları süngülenir. Ali Nadir Paşa ise Yunan askerleri tarafından tekmelenir. Türk sivillere karşı öldürme, yağma ve tecavüz olayları başlar.
İşgalin ilk günü İzmir'de 400 Türk öldürülür. 15-16 Mayıs arası çevredeki köylerde ve kazalarda yaşanan olaylar ile 5.000 kadar Türk öldürülür. 19 Mayıs 1919 tarihli New York Times gazetesi, işgalin ilk günü 300 Türk'ün ve 100 Yunan'ın öldüğünü yazar. 15 Mayıs gün sonunda 20.000 Yunan askeri İzmir ve etrafındaki bölgeye çıkarma yapar.
16 Mayıs sabahı İzmir'in işgalini duyan 800 kadar yerli Rum, Türk köylerine saldırmaya başlar. Savunmasız insanlar öldürülür ve malları yağmalanır. Urla'daki Türk mahalleleri Rumlar tarafından kuşatılır. Bunun üzerine 56. Tümene bağlı 173. Alay Komutanı Yarbay Kâzım Bey yanında bulunan 18 er ve birkaç jandarma ile kasabayı savunmaya başlar. İlk Rum saldırısı püskürtülür.
Aynı gün bu olayı öğrenen kasabadaki Türk halkı, Urla'daki askeri silah deposunda bulunan 120 silâhı ve cephaneyi alarak, 120 kişilik bir milis kuvveti meydana getirir. Böylece Batı Anadolu’da ilk Kuvâ-yi Milliye birliği doğmuş olur. Bunu çevrede hızla başka milis kuvvetlerinin kuruluşu izlemeye başlar.
Bugün 13 Mayıs… 14 Mayıs’ta çevre işgali başlayan İzmir 15 Mayıs günü işgal edilir.
İki gün sonra Konak Meydanında bulunan Gazeteci Hasan Tahsin’in heykeli önünde de törenler yapılır şüphesiz… Bu devletin resmi yapması gereken bir anma törenidir. Önemli olan sivil halkımızın Gazeteci Hasan Tahsin’in varlığının ne kadar farkında olduğudur.
Konak Meydanına gelip de saat kulesinin önünde fotoğraf çektirenlerin yüzde kaçı Hasan Tahsinle fotoğraf çektirdiğidir…
Konunun bir diğer yanı da Hasan Tahsin Anıtının konumunun yeniden değerlendirilmesi ve günü şartlarına göre daha bilinir ve cazip hale getirilmesi gerekliliğidir.
Anıtın yakınlarına oturma bankları konulabilir. Bu banklara dokunmalı müzik yayını ve bilgi yayını sistemi konulabilir. Bu uygulama seneler önce Ankara’da Hacettepe Ünv. Yanında yapılan Mehmet Akif Ersoy Parkında hayat geçirilmişti.
Şimdi de Gazeteci Hasan Tahsin Anıtının bulunduğu alanda hayata geçirilmelidir. Oraya gelen vatandaşlarımız çoluk çocuğuyla doğal bir ortamda bilgilendirilmeli ve o günlerin duygusu insanımıza kazandırılmalıdır.
Konuyu İzmir’in işgali üzerine yazılmış olan bir şiirle bağlayalım derim:
AYDIN AYDIN GÜZEL AYDIN
Aydın Türk’ün ana yurdu.
Vermez onu Altın ordu
Düşman İzmir’e girerken,
Bütün millet ağlıyordu.
Aydın Aydın güzel Aydın
Ah bir kere kurtulaydın.
Doğma güneş yasımız var,
Git haber ver diyar diyar
Türk’ün kolları bağlandı
İzmir’i ondan aldılar.
Aydın Aydın güzel Aydın
Ah bir kere kurtulaydın.
Yaşadıkça Türk evladı
Değişir mi Aydın adı.
Âlem cenun mu getirdi?
Yoksa tarih mi bunadı?
Aydın Aydın güzel Aydın
Keşke yanıp yıkılaydın.
Karalar mı giydin bir yaz?
Yeşil duvaklı bağların
Her kuşa mesken olmaz
Kartal uçan dağların.
Aydın Aydın güzel Aydın
Korkma benden ayrılmadın
Bekle geleceğim Aydın.
Lâ-Edri (Şâiri bilinmiyor) Kayda geçen: Ahmet Keleş AÇIKLAMA:
Sevgili şiir dostları: Bu şiir1919 yılında Aydın'ın yunanlılar tarafından işgal edilmesinden sonra bir Türk vatan severi tarafından yazılmış ve şair adını gizlemiş sadece bir vatan evladı diye belirtmiştir. O yıllarda çıkan ileri gazetesinde yayınlanmış olup bir arşivden elime geçmiş bulunmaktadır. Şairi rahmetle anıyorum. Bu güzel eseri sizlerle paylaşmak istedim. (O tarihlerde -1900 ile 1922 arasında Manisa, Denizli ve Muğla sancaklarının tamamı Aydın Vilâyetini oluşturuyordu. Vilâyetin merkezi ise İzmir Sancağıydı…
Sevgilerimle…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: