Bugün sizlere son okuduğum bir kitaptan söz edeceğim değerli okurlarım.
“ÖLÜMCÜL KİMLİKLER” “1993’te yayınlanan SEMERKANT romanı ile meşhur olan Amin MAALOUF’un 1998’de yayınlanmış olan, Aysel BORA çevirisiyle Türkçemize kazandırılan -Deneme- başlığıyla takdim edilen 42. baskısı yapılmış kitabı…
Amin MAALOUF// Emin MALUF 1949 Beyrut’ta doğmuştur. Annesi Türk kökenli Mısırlıdır. Babası ise Melkite Katolik Cemaatindendir.
Maalouf, ekonomi ve toplumbilim okuduktan sonra gazeteciliğe başlamış, Lübnan'da iç savaşın çıktığı 1975'e kadar Lübnan'da gazetecilik yapmış, bu tarihte Paris'e göç etmiştir. Yazar, hâlen Paris'te yaşamaktadır.
Kitaplarını da Fransızca yazan Lübnanlı bir yazardır. 1976’dan bu yana Fransa’da yaşamaktadır. 1993 yılında “Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü”ne layık görülmüştür. Kitapları 40'tan fazla dile çevrilmiştir.
Eserlerinde Asya ve Akdeniz çevresi kültürlerinin söylencelerini işleyen Maalouf, 1983'te yayımlanan ilk kitabı “Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri” ile tanındı. Bu kitap, çevrildiği dillerde de büyük bir başarı kazandı. 1986'da yayımlanan ve aynı yıl Fransız - Arap Dostluk Ödülü'nü kazanan ikinci kitabı, aynı zamanda ilk romanı olan “Afrikalı Leo”, bugün bir klasik olarak kabul edilmektedir.
Ben bu kitaptan Güney Orta Okulunda sınıf arkadaşım olan emekli astsubay olmasının yanında son derece nitelikli bir okur ve entelektüel olan Mustafa Baki CİVANîn tavsiyesi üzerine İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi’nden alarak okudum.
Nasıl ki bir insanla tanışmak ismiyle başlarsa bu kitabı tanıtmaya adıyla başlayacağım değerli okurlarım:
“ÖLÜMCÜL KİMLİKLER”in sözlük karşılığında şunları görüyoruz:
1-Ölümle sona erme olasılığı bulunan ya da ölümle sona eren. Ör: Kanser ölümcül bir hastalıktır.
2-Can çekişmekte olan, ölmek üzere olan. Ör: Ağır hasta, hem de ölümcül diyorlar.
Sözlük anlamlarını verdikten sonra yazar “Ölümcül Kimlikler”le 4 başlık altında nelere yer vermiş ona bakalım:
1.Kimliğim, aidiyetlerim,
2.Modernlik Öteki’nden Gelince
3.Gezegensel kabileler zamanı
4.Panteri evcilleştirmek
Ve… SONSÖZ
Amin MAALOUF’ anne tarafından Türk kökenli Mısırlı bir aileden geliyor olsa da eserlerinde Türklere olumlu bir gözle bakmadığı gibi Semerkant romanında okuru Türklerden soğutmak için Tuğrul Bey’i ve Çağrı Bey’i olumsuz birer karakter olarak sunmuştur.
Ölümcül Kimlikler’in 1. Maddesi olan “Kimliğim, aidiyetlerim” başlığı altında kaleme aldığı 5 denemede düşünce adamı yaklaşımı içerisinde yine Türk ve Müslüman kimliğine yaklaşımı da olumsuzluklarla doludur.
2.”Modernlik Öteki’nden Gelince” bölümünde 6 denemede modernleşme üzerinde dururken Türklerdeki milliyetçilik anlayışını eleştirirken bu düşüncenin kaynağının Fransa olduğundan söz etmez. O zamana kadar Selçuklu-Osmanlı döneminde yaşanan Türk milletinin çok kültürlü toplumları nasıl bir arada yaşatan medeniyet anlayışından söz etmez.
3. “Gezegensel kabileler zamanı” bölümünde 5 denemede Şerif Mardin’in “Zamanın Ruhu” kavramını Amin Maalouf “Zamanın Havası” başlığıyla verir. Milliyetçilikle ilgili bakışını “ Milliyetler çağının şafağında değil günbatımındayız!..” sözüyle açıklar. Dinle ilgili olarak da dinin olacağını fakat bugünkü anlayışla değil, ne olacağını bilemediği tekli bir kapsayıcı din olacağını varsayar.
4.”Panteri evcilleştirmek” bölümünde 5 deneme verir yazar. Yazara göre panter toplumların diniyle, diliyle, derin kültürüyle sahip oldukları kimliklerdir. Bu yapının normalleştirilmesini bir panterin evcilleştirilmesiyle örneklendirir…
SONUÇ bölümünde Maalouf, yazdıklarının bütünüyle ilgili görüşlerini özetler bir yerde. Ör:
“…… her insan az da olsa, yaşadığı ülkeyle ve bugünkü dünyayla özdeşleşebilsin. Bu da gerek kişinin bizzat kendisi, gerekse tek tek ya da grup halinde karşısındakiler tarafından benimsenecek birtakım davranış ve alışkanlıkları kapsıyor.
Her birimiz kendi çeşitliliğini üstlenmeye, kimliğini en üst aidiyet konumuna yükseltilmiş ve dışlanma aracı, bazen de savaş aleti haline getirilmiş tek bir aidiyetle eritmek yerine, çeşitli aidiyetlerin toplamı gibi algılamaya teşvik edilmelidir….”
Amin MAALOUF, kendisinin gerçeği olan kültürel çeşitliliğinin yanında yaşadığı coğrafyanın çağlar boyunca farklı kültürlerin egemenlik mücadelesine de sahne oluşundan dolayı; faklı kültürlerin birbirine saygılı olduğu bir dünya düzeninin özlemini duymaktadır. Bu noktada Maalouf’a hak vermemek mümkün değildir yani haklıdır bu özleminde: Bu düşünce soyut bir düşünce olarak da çok idealdir ve özlenendir. Fakat dünya tarihi bize bu özlemlerin gerçekleşmesinin ütopya olarak kalacağını göstermektedir.
Günümüz dünyasında gücü elinde bulunduran Batı dünyasının olsun doğu dünyasının olsun farklı kültürlere sahip toplumlara yaşama hakkı tanımamaktadır . Bu noktada da işin en ilginç yanı ezilenlerin ya Türk kimliğine ya da Müslüman kimliğine sahip toplumlar olduğu gerçeğidir. Ör: Uygur Türkleri, Arakan, Miammar, Gazze VE Afrika Müslümanları vb…
Amin MAALOUF’u okurken, batıda oluşturulan Folklor, Arkeoloji, Etnoloji, Filoloji, Sosyoloji vb bilimlerin verilerini çözmek için planladığı sosyal yapıları tanımak, bilmek ve ayrıştırmak için bir aracı olarak kullandığı gerçeğini hatırlıyorum ve yeniden yeniden “Ölümcül Kimlikler” başlığı ve içeriği üzerinde düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorum…
Sevgili Mustafa Baki CİVAN arkadaşıma da böylesine çok yönlü bir eserle beni buluşturduğu için teşekkür ediyorum…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…
Yorumlar
Kalan Karakter: