HANGİ "KADINLAR GÜNÜ"NÜ KUTLUYORUZ
Yayınlanma :
10.03.2023 09:39
Güncelleme
: 10.03.2023 09:39
Bu güne esas teşkil eden olay 8 Mart 1857'de ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 130 kadın işçinin ölmesidir.
Amerika Sosyalist Partisi, 28 Şubat 1909'da New York'ta bir "Kadınlar Günü" düzenler.1910 Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansı her yıl bir "Kadınlar Günü" düzenlenmesini önerir.Rusya'da çarlığın yıkılmasına yol açan 1917 Şubat Devrimi'nin 8 Mart günü yapılan kadın yürüyüşü ve grevleri ile başlamış olması, bir diğeri 8 Mart 1908'de ABD'nin New York kentinde çoğu sosyaIist olan kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle düzenlenen miting ile 1917'de Sovyet Rusya'da kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart ulusal bayram ilan edilir.
Kadınlar Günü, 1967'de feminist hareket tarafından benimsenene dek ağırlıklı olarak sosyalist hareketler ve komünist ülkeler tarafından; 975'te de BM-Birleşmiş Milletler tarafından kutlanmaya başlanır.BM Genel Kurulunun 16 Aralık 1977 yılında aldığı kararla üye ülkeleri kendi geleneklerine ve tarihlerine uygun bir günü “Uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü” ilan etmeye davet edilir.
Şimdi, soruyorum sizlere, 8 Mart “Emekçi Kadınlar Günü” mü, “Uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü” mü, yoksa son yıllarda kısaltılarak ve kapsama alanı genişletilerek kullanıldığı biçimiyle “Dünya Kadınlar Günü” mü?
Niye konuyu tartışmaya açtım derseniz değerli okurlarım!..
Konunun ele alınış ve işlenişinde dünyadaki genel bloklaşmaya ve ideolojik bakışa göre bir kutlama gerçekleştirildiği gerçeğiyle karşı karşıyayız artık…
Sovyetler birliği döneminden beri devam eden sosyalist, kominist ve bu ideolojilerin oluşturduğu yapılar tarafından konuya bakış “Emekçi Kadınlar Günü” başlığı altında sadece bu ideolojilerin kabul ettiği kadınları kapsayacak şekilde kutlanmaktadır günümüzde de…
Bu anlayışın dışındaki kadınların konumları ve konuları bu kapsama alanı içerisine girememektedir ne yazık ki. Onun için de konuya yaklaşım soyut olmakta, konuyu destekleyen aynı ideolojik yapı içerisindeki yazar ve şairlerin sözleri, yazıları ve şiirlerinin okunarak kapitalist oluşumlara yönelik öfkelerin tazelendiği soyut bir gün anma günü olarak işlevini sürdürmektedir.
8 Mart, 1967'de feminist hareket tarafından gündemlerine alındıktan sonra, sosyalist bakış açısının dışında özellikle son yıllarda ülkemizde gündeme gelen kadın cinayetlerinden hareketle erkeklerin hedef alındığı âdetâ erkeğin ve kadının tek başına yaşadığı bir birey oluşturma hedefine yönelik olarak ele alınmaya başlanmıştır.
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova'nın girişimi ile gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten sonra 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmez. 1975 yılında "Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı" ilan edilmesi üzerine, Türkiye de bu kapsamda yer aldığı için 1975 yılında Türkiye'de "Kadın Yılı Kongresi" yapılır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün 1975 yılında kutlanmaya başlamasında İlerici Kadınlar Derneği’nin faaliyetleri de etkili olur. Böylece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapalı ortamlardan sokaklara ve meydanlara çıktı. İlerici Kadınlar Derneği, işçi sınıfı ile kadınları bir araya getirerek haklarını aramaya çağıran bir sivil toplum örgütüdür.
12 Eylül Darbesi'nden sonra tekrar askerî cunta yönetimi tarafından dört yıl süreyle hiçbir kutlama yapılmasına izin verilmez.
1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanmaya devam edilmektedir. Bu yeni dönemin temel farkı, eskiden sadece sosyalist kesimin sahiplendiği bu günün artık hemen tüm kadın kuruluşlarının yanı sıra adeta resmî bayram gibi devlet yetkilileri ve kurumları tarafından da kutlanmaya, hatta şirketlerin de reklam ve pazarlama faaliyetleri ile buna katılmaya başlamasıdır.
Günümüzde Dünya Kadınlar Günü bazı ülkelerde resmî tatildir, bazı ülkelerde ise büyük ölçüde görmezden gelinir. Bazı ülkelerde protesto günüdür, bazılarında ise kadınlığı kutsayan bir gündür.
Bu karmaşık bakış açısı maalesef dünya kadınına bütüncül bakamamaktadır.
“Emekçi” kavramı sadece belli bir ideolojik bakışın tanımına göre kabul edilmektedir. Maalesef, tarlada bağda çalışan, merdiven yıkayan, kapıcılık yapan, şehirlerin sokaklarını temizleyen, direksiyon sallayan, bilim yolunda ömrünü harcayan, büfe işleten kadının emeğini nereye koyacağız?
BM Genel Kurulunun 16 Aralık 1977 yılında aldığı kararla üye ülkeleri kendi geleneklerine ve tarihlerine uygun bir günü “Uluslararası Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü” ilan etmeye davet etmesinden hareketle; konuya “Dünya Kadınlar Günü” bağlamında kapsayıcı bir bakışla bakma mecburiyeti kendisini göstermektedir.
Şimdi dünya tarihinde değişimlerin öncüleri olan peygamberlerin annelerini ya da hanımlarını nereye koyacağız?
Kendi millî tarihimizde Nene Hatunları, Şerife Bacıları, Kara Fatmaları, başta Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım olmak üzere millî mücadele kahramanlarının annelerini nereye koyacağız?
Son yıllarda özellikle Orta Doğu’da ve Ukrayna’da yaşanan savaşlarda en büyük acıları çeken kadınları nereye koyacağız?
Savaş vb başka nedenlerle ülkelerini terketmek zorunda kalan ve farklı kültürler içerisinde hayata tutunma mücadelesi veren kadınları nereye koyacağız?
6 Şubat 2023’te yaşanan 11 ilde milyonları etkileyen depremlerdeki kadınları nereye koyacağız?
Bu kadınları yok farz ederek konuya sadece ideolojik geleneğe bağlı kalarak mı bakacağız?
Günü, birkaç çiçek, bir iki hediye ya da tek taş yüzükler alarak mı kutlayacağız?
Sahi, biz hangi kadınlar gününü kutluyoruz?
SEVGİLERİMLE…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: