23 Ekim 2024 Çarşamba günü Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan yerli silah sistemlerinin geliştirilmesinde önemli yere sahip olan TUSAŞ'a, saat 15.26'da terör saldırısı gerçekleştirilmişti.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre; saldırıda, TUSAŞ'ta kalite kontrol görevlisi olarak görev yapan Cengiz Coşkun, Makina Mühendisi Zahide Güçlü, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, Güvenlikçi Atakan Şahin Erdoğan ile taksi şoförü Murat Arslan şehit olurken 19 da yaralı olduğu bilgisi geçilmişti.
24 Ekim 2024 Perşembe günü Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'nin (TUSAŞ) Kahramankazan ilçesindeki yerleşkesine yönelik terör saldırısında şehit olan Zahide Güçlü Ekici, Hasan Hüseyin Canbaz ve Cengiz Coşkun son yolculuklarına uğurlandı.
Dün TBMM Genel Kurulu'nda TUSAŞ’a yönelik terör saldırısına ilişkin Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildiğini öğreniyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş'un imzasını taşıyan tezkerede şu ifadelere yer verildiğini yayınlamıştı ajanslar:
"“”23 Ekim 2024 tarihinde Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi tesislerine yönelik terör saldırısı, ülkemizin barışına ve huzuruna kasteden alçakça bir girişimdir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileriz. Milletimizin başı sağ olsun.
Hiçbir güç ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğini bozamayacaktır. Arkasında emperyalist güçlerin ve karanlık odakların olduğu terör saldırıları ülkemizin huzur ve istikrar ortamına zarar veremeyecektir. Bu saldırının esas amacı milli savunma sanayimiz ve tam bağımsız Türkiye istikametindeki kararlı yürüyüşümüzdür.
Saldırı sonrasında milletimizin gösterdiği metanet ve birlik duygusu, tarihten gelen millet olma bilincimizin simgelediği çelikten irade her türlü terörist girişimi boşa çıkaracak güçtedir. Burada milli iradenin tecelligâhı, demokrasimizin merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak terör örgütlerine ve tüm destekçilerine karşı mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Ortak duruşumuzu ilan eden bu tezkerenin kabulünü ve bu kararın Resmî Gazete’de yayımlanması hususunu Genel Kurulun tasviplerine arz ederim."””
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), TUSAŞ'a yönelik terör saldırısını en şiddetli şekilde kınayarak, saldırının sorumluları, finansörleri ve destekçilerinin hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Teröristlerin 15 Ağustos 1984 akşamı Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştirdiği, bir askerin şehit düştüğü terör eyleminden bugüne aradan 40 yıl geçti…
Terörizmin iki tanımı vardır değerli okurlarım.
1. Topluma korku salma, insanları korkutma, yıldırma eylemlerinin tümü
2. Siyasal bir amaca ulaşmak için terörü bir yöntem olarak kullanma. 1984’ten bu yana yaşananlar terörizmin için iki maddede yer alan Olguların, uluslar arası güçlerle
yerli işbirlikçilerinin sinsi planlarının gerçekleşmesi için acımasız bir şekilde kullanıldığını göstermiştir bize…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin İHA ve SİHA teknolojisinde elde ettiği gelişmeye bağlı olarak Suriye, Irak, Libya, Mavi Vatan, Karabağ’da elde edilen başarılara bağlı olarak terörün de ülke dışına çıkarılışının tanıklarıyız hepimiz.
Son zamanlarda, teknolojideki bu gelişmelere bağlı olarak, dünyadaki özellikle az gelişmiş 3. Dünya ülkelerinin İHA ve SİHA ile diğer teknolojik malzemeyi ülkemizden almaya başlamaları, daha önce kayıtsız şartsız olarak istedikleri fiyattan bu ülkelere satış yapan ülkeleri kızdırmış olmalıdır elbette…
Çünkü dünyanın dikkatini çeken ve gizliden gizliye de kıskandıkları, yönetemeyince de ortadan kaldırmak istedikleri bir proje merkezimizdir TUSAŞ…
İlk çağlardan bu yana dünyanın her bakımdan merkezi konumundaki Anadolu toprakları her dönemde devletlerin iştahını kabartmış bundan dolayı da elde etmek için her türden açık ya da gizli girişimlerini sürdürmüşlerdir.
Son terör saldırısının da mantığı budur: Türkiye Cumhuriyetini çökertmek ve Anadolu’ya sahip olmak.
29 Ekim 2024 Salı günü 101. Kuruluş Yılı’nı kutlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin sonsuz kadar yaşayacak güce sahip olması en büyük dileğimizdir. Çünkü dünyanda devlet olmanın gerçeklerinden birisi güçlü olmaktır. Herhangi bir devletin desteği ve himayesinde kalıcı devlet olmak mümkün değildir.
Sadece son 101 yıllık tecrübe değil, binlerce yıllık Türk tarihi, 16 imparatorluk ve 48 de Türk devleti ile bizlere devlet olmayla ilgili sayısız tecrübe sunmaktadır. Önemli olan bu tecrübeleri okumak ve hayata geçirebilmektir.
Mithat Cemal KUNTAY’ın söylemiyle:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!..”
İstiklâl Marşı şâirimiz Mehmet Âkif Ersoy da:
“Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ” der…
TUSAŞ’taki şehitlerimizle birlikte tarih boyunca milletimizin varlığı devletlerimizin bağımsızlığı için can vermiş, kan vermiş ecdadımıza ALLAH’tan rahmetler diliyoruz… Mekanları cennet olsun…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…