İzmir siyasetinin bir şehir efsanesi vardır.
‘AK Parti İzmir’de seçim kazanmak istemiyor’
Bunu da siyasetin ticarete dönüşmesine bağlarlar. Yerel iktidar ve hükümet partisi temsilcilerinin sorun çözmekte perde arkasında birlikte hareket ettiği iddiasını ‘alan memnun, satan memnun’ şeklinde açıklarlar.
Tabii ki bu iddialar zaman zaman yerel basında haberlere ve köşe yazılarına da konu olmuştur.
Gerçek ya da değil, İzmir’de özellikle Cumhur İttifakı seçmeninin büyük çoğunluğu bu iddiaların doğru olduğunu düşünür.
Ve bu durumun sonucunda da etkili muhalefet yapılamadığını yüksek sesle söylerler.
Söylerler ama kim dinler.
Ben İzmir seçmeninin bu itirazına genel merkezlerin kulağının uzun süredir tıkalı olduğuna inananlardanım.
Kaldı ki birçok hassas konuda Sayın Cumhurbaşkanının suçlu olmasa dahi şaibeli insanlara görev verilememesi gerektiği hususunda konuşmalarını hatırlıyoruz.
Kim suçlu kim değil bilemeyiz elbette.
Ancak AK Parti’nin kuruluş esasları itibariyle ve 23 yıllık teşkilat kabiliyetiyle beklentileri karşılayacak kadrolar kurabileceğine inanıyorum.
Partililerin kendi aralarında dert yandıkları ancak, nasıl olsa bir şey değişmeyecek mantığıyla şeffaf davranamadıkları siyasi atmosferin değişebileceğine dair bir müjdeli haberim var…
AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan, Menemen Belediyesi’nde gazeteciler ile bir araya geldi.
Birçok konuya dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Ancak bir husus vardı ki, özellikle size aktarmak istiyorum.
Kararlılığını gözlemlediğim İnan'ın yol haritası İzmir için milat olabilir.
Hükümet olarak; CHP’li belediyelere olan yaklaşımdan sundukları katkıdan bahsederken, çok kilit cümleler kurdu.
Siyasetin ve siyasetçinin şeffaf olması gerektiğinden bahsederken, itibardan bahsetti ve kararlı bir şekilde teşkilatlara şeffaf siyaset yapmaları talimatının verildiğini söyledi.
Bu sözlerden ne anladığımı sizinle paylaşmak istiyorum.
AK Parti hükümet olarak CHP’li belediyelere ve İzmir’e birçok katkıda bulunuyor. Fakat bu konular kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor.
Kimin sorunu olursa olsun, kimin aracılığıyla giderse gitsin, kim randevu alırsa alsın, hükümet her zaman İzmir’in İzmirlinin yanında olur. Bu durum perde arkasında kimseyi kimseye borçlu yapmaz, alacaklı yapmaz. Hükümet İzmir için, İzmirli için çalışıyor.
Siyasi olarak yapılan bütün kavgalar, birlikte çıkılan Ankara yolculukları, İzmir için olmalı ve kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmalı.
Aksi takdirde asıllı, asılsız iddiaların önüne geçilemez ve şaibeler ortadan kalkmaz.
Bu nedenlerle; Eyüp Kadir İnan’ın siyasetçinin itibarı ve şeffaf siyaset vurgularını çok önemsiyorum.
Zaten ancak bu şekilde ‘siyaset ticarete dönüştü’, ‘alan memnun satan memnun’ serzenişlerinin önüne geçilir ve şaibeler ortadan kaldırılır.
Etkili muhalefet sadece Cumhur İttifakı seçmeninin değil, bütün İzmir’in talebidir.
Çünkü İzmir; hizmette yarışacak siyasiler istiyor, perde arkasında paylaşacak siyasiler istemiyor.
Bu konu üzerine yazılacak konuşulacak daha çok şey var.
Genç bir adam İzmir'e ümit verdi.
Olur mu? Olur…
İnan’ıyorum…
Bir şey değişir, her şey değişir…
Yorumlar
Kalan Karakter: