Demokrasi, sadece sandıkta oy kullanmakla sınırlı değildir. Gerçek demokrasi, seçilenin seçene hesap verdiği, halkla iç içe olduğu, sokağın nabzını tuttuğu bir düzendir. Bu noktada “halk buluşmaları” bir lütuf değil, yerel yönetimin asli sorumluluğudur. Çünkü halkın oyuyla seçilen bir belediye başkanının, o halkla yüz yüze gelmesi, dinlemesi, anlaması gerekir.
Ancak ne yazık ki Foça’da bu bağlamda ciddi bir kopukluk yaşanıyor. Vatandaş; mahallesinde, çarşıda, pazarda gördüğü sorunları birinci ağızdan aktarmak, çözüm sürecinde söz sahibi olmak istiyor. Ama Foça Belediye Başkanı, halktan adeta uzak duruyor. Aylardır düzenli bir halk buluşması yapılmıyor, sokakta rastlamak neredeyse imkânsız. Vatandaş başkanını ne görüyor, ne sesini duyabiliyor.
Peki neden? Neden Foça Belediye Başkanı halktan bu kadar uzak duruyor?
Halkın taleplerinden mi çekiniyor? Eleştirilmekten mi korkuyor? Yoksa yönetim anlayışı sadece seçim döneminde oy istemek, geri kalan sürede kulak tıkamak mı?
Foça gibi küçük bir yerde, başkanın halkla iç içe olmaması kabul edilemez. İnsanlar oy verdikleri kişiyi görmek, sorunlarını anlatmak, çözüm aramak istiyor. Bu hem insani hem de yönetsel bir ihtiyaç. Başkanın makamda oturup sosyal medyada birkaç paylaşım yapmasıyla “halkçı yönetim” olunmuyor. Asıl halkçılık, mikrofon uzatıldığında değil, halk ayağınıza geldiğinde gösterilir.
Foça’nın sorunları büyüyor. Altyapı, temizlik, ulaşım, çevre, esnafın durumu… Hepsi konuşulmayı bekliyor. Ama konuşacak kimse yok. Soru soracak yer bulunamıyor. Başkan ortada yok.
Artık yeter.
Foça halkı, seçtiği başkanı sadece seçim döneminde değil, her gün yanında görmek istiyor. Mahallelerde düzenli halk toplantıları, açık mikrofon uygulamaları, çözüm odaklı diyalog ortamları talep ediyoruz. Başkan ya bu çağrıya kulak verir, ya da halkın sesi onu bir daha o makama taşımak istemez.
Unutulmamalıdır: Halktan kaçan bir yönetim, halkın güvenini de hızla kaybeder.
Yorumlar
Kalan Karakter: