Bu yaz, yurdumuzda yaşanan sayısız orman yangınıyla unutulur mu bilmiyorum!..
Hatay’dan Sakarya’ya, Aydın’dan Denizli’den Karabük’e kadar yanmadık ormanımız kalmadı desek yalan olmaz hani…
En son Denizli’nin Buldan ilçesinde başlayan, Buharkent sırtlarında bir hafta devam eden orman yangınının 31 Ağustos 2025 günü Buldan’daki orman yangınına tanık olduk en sıcak konumuyla…
Güney ilçesindeki kültür sanat etkinlikleri çerçevesinde “Güney’in Kısa Sosyolojik Tarihçesi” başlıklı sunum için saat 11.45 civarında Buldan yolunda ilerlerken alevlerin dağın zirvesinde olduğunu görüyorduk.
Sanırım ters esen rüzgâr ve çamların fırlattığı kozalakların taşıdığı alevler ile akşam 18.45 civarında bu sefer dönüş yolunda yangının düze indiğini gördük. Buldan ilçesinin üzerine çöken dumanların ve Bölmekaya Köyü/Mahallesi’ni tehdit eden alevlerle yol arasında birkaç tarla kalmıştı.
Yol çevre illerden yardıma gelen itfaiye araçları, su taşıyan tankerler, traktörler derken kilitlenen trafiği açmaya çalışan trafik polislerinin canhıraş gayretleri içerisinde yarım saatte çıkabilirken kilitlenen araç trafiğinden gözümüzün görebildiği her yerden alevler yükseliyordu.
Bu türeden yangınların sonunda yetkililerin yaptıkları en garip açıklamalardan birisi “Çok şükür can kaybımız yok!..” oluyor ya!.. Oysa bu söylemin düzeltilmesi ve kapsayıcı bir cümleye dönüştürülmesi gerektiği tezimizi ormanlar konusunda hissiyatı olan her vicdan sahibi onaylayacaktır…
Bütün mesele orman yangınlarında yangınlara verdiğimiz ağaçlarımızla birlikte ormanda barınan her türden börtü böcenin de can taşıdığı gerçeğini hatırlamak ve bu noktaya yüz yıllar öteden gelen hayat ve olaylara bakışla ilgili yöntemlerimizi farkederek yeni bir söylem oluşturmaktır.
Nasıl mı derseniz örneği Yunus Emre’mizden ve Âşık Veysel’den verelim derim değerli okurlarım:
SORDUM SARI ÇİÇEĞE
Sordum sarı çiçeğe annen baban var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba annem babam topraktır
2 Hak lâ ilâhe illellah Allah, lâ ilâhe illellah
Sordum sarı çiçeğe benzin neden sarıdır?
Çiçek eydür derviş baba ölüm bana yakındır
2 Hak lâ ilâhe illellah Allah, lâ ilâhe illellah
Sordum sarı çiçeğe sizde ölüm var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba ölümsüz yer var mıdır?
2 Hak lâ ilâhe illellah Allah, lâ ilâhe illellah
Sordum sarı çiçeğe evlât kardeş var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba evlât kardeş yapraktır
2 Hak lâ ilâhe illellah Allah, lâ ilâhe illellah
Güftesi: Yunus Emre
ÇİĞDEM DERKİ!
Çiğdem der ki ben elâyım
Yiğit başına belayım, hey
Hepisinden ben âlâyım
Benden âlâ çiçek var mı, çiçek var mı, hey
Al baharlı mavi dağlar
Yârim gurbet elde ağlar, elde ağlar, hey
Lâle der ki behey Tanrı
Benim boynum neden eğri, hey
Yârdan ayrı düştüm gayrı
Benden âlâ çiçek var mı, çiçek var mı, hey
Çayır çimen oldu dağlar
Yârim gurbet elde ağlar, elde ağlar, hey
Nevruz derki ben nazlıyım
Sarp kayalarda gizliyim, hey
Mavi donlu gök gözlüyüm
Benden âlâ çiçek var mı, çiçek var mı, hey
Al baharlı mavi dağlar
Yârim gurbet elde ağlar, elde ağlar, hey
Can ve canlı olma konusunda bu iki şiir bile başlı başına ne demek istediğimizi anlatmaya yeter de artar bile…
Onun için HAY/VAN yerine şahsen ben HAY/CAN demeyi tercih ediyorum… Konuya HAYCAN-lar açısından bakıldığında varın siz kaybedilen canlı sayısını…
Dileyelim ki orman yangınları son olsun… Ne bir insan ne de bir HAYCAN yanmasın…
KARŞI/YAKA’DAN… SEVGİLERİMLE…
Yorumlar 1
Kalan Karakter: