Kanserde her hastaya ayrı tedavi planı
Kanserde “kişiye özel” tedavinin yaygınlaşacağını söyleyen Prof. Dr. Muhlis Cem Ar, kişiye özel kanser tedavisinin DSÖ’nün de önerisi olduğunu vurguladı, “Her hastanın özelliklerine göre, başka hastalıkları, yaşı, yaşadığı yeri, mesleği, günlük aktiviteleri göz önüne alarak ayrı tedavi planları çizebileceğimiz, hastalığının genetik bozukluğuna uygun ilacı vererek en üst düzeyde başarı sağlayabileceğimiz bir döneme doğru gidiyoruz” dedi.
Yayınlanma :
11.11.2019 10:43
Güncelleme :
11.11.2019 10:43


HENÜZ KEMOTERAPİNİN YERİNİ ALAMAZ
Ancak bunların henüz standart kemoterapilerin yerini alabilecek boyutta olmadığını aktaran Ar, "Yeni çıkan bazı ilaçlar kanamaları uzun süreli baskılayabiliyor ve düzenli kullanıldığında hastaların tamamına yakınında günlük kanamaları ortadan kaldırabiliyor. Bu durum hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor." dedi.
GİDEREK KİŞİSELLEŞTİRİLMIŞ TEDAVİLERE DÖNÜYORUZ
Yeni ilaçların ileriye dönük görülebilen komplikasyonları engellediğini ancak yine de sonuçları beklemek gerektiğini belirten Ar, "Öyle görülüyor ki Dünya Sağlık Örgütünün de önerdiği gibi giderek kişiselleştirilmiş tedavilere dönüyoruz. Her hastanın özelliklerine göre, başka hastalıkları, yaşı, yaşadığı yeri, mesleği, günlük aktiviteleri göz önüne alarak ayrı tedavi planları çizebileceğimiz, hastalığının genetik bozukluğuna uygun ilacı vererek en üst düzeyde başarı sağlayabileceğimiz bir döneme doğru gidiyoruz. Gelecek bunu gösteriyor. Bu çok da uzak bir gelecek değil" diye konuştu.
Ellerinde olgunlaşmamış veriler olduğunu, standart tedavilerin yerini alabilecek mucizevi sonuçlar olmadığını anlatan Ar, ama bu hızla devam edilirse çok iyi bir geleceğin kendilerini beklediğini söyledi.
KALKINMA PLANLARINDA KLİNİK ARAŞTIRMALARA BÜYÜK YER AYRILMIŞ
Türkiye'nin hematoloji kanserlerinin tedavi ilaç erişiminde dünyada çok üst sıralarda yer alan ülkelerden birisi olduğuna değinen Ar, ruhsatlı olmasa dahi gerekli olduğu ispatlanan ilaçların temin edildiğini bildirdi.
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yerleşmesiyle Türkiye'de de bu tür ilaçların üretilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Ar, şöyle konuştu:
"Görüyoruz ki ülkenin kalkınma planları içinde artık bu klinik araştırmalara büyük bir yer ayrılmış. Ne zamanki ülkede ilacı üretme konusunda hem bilgi birikimi hem de bu konudaki teknoloji gelişir o zaman bizimde dışarıya bağımlılığımız hem azalır hem de üreten, geliştiren, satan bir ülke konumuna gelebiliriz. Bu konuda bir iyi niyet ve atılım var. Umarız desteklenir ve devam eder. Mevcut durumda kimyasal ilaçları üretmekte bir problem yok ama biyolojik ilaç dediğimiz hücreler tarafından üretilerek geliştirilen ilaçlar için son derece ileri teknoloji gerekiyor. O konuda da ülkemizde bulunan hem yerli hem de yabancı ilaç firmalarının yatırımları var ama henüz tamamen ülkede üretebilecek konumda değiller."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: