EÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İzmir Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen etkinlikte konuşmacı olarak Edebiyat Fakültesi Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Hamaloğlu yer aldı. Konferansa; Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selami Fedakar, EÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cihan Özgün, EÜ İzmir Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Olcay Pullukçuoğlu Yapucu, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yasin Kaya ve Dr. Öğr. Üyesi Hatice Deniz Canoğlu ile akademisyenler katıldı.
Açılış konuşmalarında Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selami Fedakar 9 Eylül 1922 tarihinin sadece İzmir’in kurtuluşunu değil Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlandığını temsil eden bir gün olduğunu vurguladı. Bu özel günün 103. yıldönümünü kutlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ardından konferansı vermek üzere EÜ Edebiyat Fakültesi Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Hamaloğlu kürsüye davet edildi.
Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Hamaloğlu, döneme ilişkin yabancı basının çarpıcı ve çok dikkat çeken kamuoyu haberlerinin görsellerini de paylaştı. İzmir’in 9 Eylül 1922’de Türk ordusu tarafından kurtarılışının yabancı basına yansımalarını değerlendiren Dr. İbrahim Hamaloğlu, “İzmir’in kurtarılışı yalnızca Anadolu’daki askerî dengeleri değil, uluslararası kamuoyunu da etkilemiştir. Büyük güçlerin çıkarları haber diline yansımış, savaşın ahlaki boyutları tartışılmıştır. Özellikle İzmir yangını ve mülteci sorunu üzerinden inşa edilen haberler artmış, dikkatler başka yöne çekilmeye çalışılmıştır. Amerikan, Fransız, İngiliz, Alman ve İtalyan basınında farklı bakış açılarıyla yer alan haberlerde, Amerikan gazeteleri yangına geniş yer verirken Yunan ordusunun tahribatını rapor etmiş, Fransız basını sorumluluğu Yunan ordusuna yüklemiş, İngiliz ve Alman gazeteleri olayı medeniyetler çatışması çerçevesinde sunmuş, İtalyan basını ise kentin kurtuluşunu ‘Liberazione di Smirne’ olarak değerlendirmiştir. Bu farklı yayınlar, İzmir’in kurtuluşunun uluslararası basında askerî, diplomatik ve insani boyutlarıyla tartışıldığını göstermektedir” dedi.
“İzmir’in işgalden kurtuluşuyla büyük sevinç yaşandı”
İzmir'in 15 Mayıs 1919’da işgaliyle yaşanan büyük üzüntü ve ümitsizlik yerini, İzmir’in 9 Eylül 1922 tarihinde kurtuluşuyla Türk milletinde büyük bir sevinç ve motivasyon yarattığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Hamaloğlu, “15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunan ordusu tarafından işgali, bütün yurtta derin bir üzüntü yaratmış; aynı zamanda işgallere karşı gelişen tepkilerin kısa sürede yayılmasına zemin hazırlamıştır. Böylece başlayan mücadele ateşi, kısa sürede bütün ülkeye sirayet etmiştir. 1699 yılında Karlofça Antlaşması’ndan itibaren Anadolu’ya doğru devam eden yaklaşık 222 yıllık geri çekilme, Sakarya Meydan Muharebesi ile sona ermiş; yaklaşık üç yıl süren bu zorlu dönemin ardından, Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanması ve Türk ordusunun 9 Eylül 1922’de İzmir’e girişiyle bu kez tüm yurtta sevinç dalgaları yaşanmıştır. Dönemin Türk basını da bu sevinci sayfalarına taşımıştır. Aynı günlerde İstanbul basını coşkuyu yansıtmış; Vakit, İleri ve Akşam gazetelerinde işgal altında geçen günler ‘matem’ olarak nitelendirilmiş, kentin kurtuluşundan sonra ‘İzmir düğünü’, ‘İstanbul’da bayram’ gibi manşetlerle de kurtuluş gününün yarattığı mutluluk ve heyecan dile getirilmiştir” diye konuştu.
Etkinlik, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selami Fedakar’ın Dr. Hamaloğlu’na teşekkür belgesini takdim etmesiyle sona erdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: