''Belediyelerimize kumpas kuruyorlar'''
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümet ile CHP'li belediyeler arasında yaşanan problemleri anlattı. Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir'e konuşan Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarımızın elini kolunu bağlayarak çalışamaz duruma getirmek istiyorlar. Yargı aracılığıyla belediyelerimize kumpas kuruyorlar; amaçları rantı almak" ifadelerini kullandı
Yayınlanma :
24.06.2020 10:03
Güncelleme :
24.06.2020 10:03
hükümet ile CHP'li belediyeler arasında yaşanan problemleri anlatırken, çarpıcı
bir iddiada bulundu. Kılıçdaroğlu, hükümetin öncelikle ellerini kollarını
bağlayıp belediyeleri iş yapamaz duruma getirmek istediğini, ikinci olarak
yargıyı kullanarak belediyeler kumpas kurulduğunu söyledi.Kılıçdaroğlu, "İstanbul'daki rantı bitince İzmir'in
ahillerine göz diktiler. Oradaki rantı kullanmak istiyorlar" dedi. CHP
grup toplantısının ardından Kemal Kılıçdaroğlu ile makamında bir süre görüşme
fırsatı buldum.Kılıçdaroğlu, sorularıma şu yanıtları verdi:HAK-ADALET ARAYIŞI: Ülkenin yönetilememesi ve ülkenin
avrulması toplumun değişik kesimlerinde tepkilere neden oluyor. Hak arayan,
adalet arayan kesimler seslerini duyurmak istiyorlar. 15 Temmuz şehit yakınları
ve gaziler bunun tipik örneğidir. Bunlar, AK Parti genel merkezinin önünde
eylem yapabilecek bir noktaya gelmişlerse, bunun sorumlusu hükümettir. Bunun
orumlusu şehit yakınları ve gaziler değil. Eğer bir ülkede avukatlar haklarını
yürüyüş yaparak arıyorlarsa ki bu anayasal bir haktır; onları bu noktaya
getiren siyasi iklime bakmak lazım. Bu iklimi yaratan kimdir? Bu iklimi yaratan
iktidarın ta kendisidir. Anayasal hüküm var; bunlar kamu tüzel kişiliği. Kamu
tüzel kişiliği bölünmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de bir tüzel kişiliği
vardır. Merkez Bankası örneğini verdim; bir tane merkez bankası olur, iki tane
olmaz. Yani bir ilde, 3 tane baro olmaz; bir tane baro olur. Bir ilde bir tane
vali, bir tane defterdar olur. Bir ilde bir tane nüfus memuru olur; beş tane
nüfus memuru yapamazsınız. Bu çerçevede bakmak lazım.
TOPLUMUN TALEPLERİ KARŞILANAMIYOR: Bütün bunlara baktığınız zaman, Saray ülkeyi yönetemiyor;
acze düşmüş durumda. Toplumun her kesiminden gelen taleplerini karşılayamaz
durumda. Hem içeride, hem dışarıda çok sıkışmış durumda. Dolayısıyla
baskılayarak bunların seslerini bir anlamda keserek farklı bir ortam, durağan
bir ortam yaratmak istiyor ama o, mümkün değil.TUNÇ SOYER VE BAYRAK OLAYI: Tunç Bey'e yönelik bir linç
kampanyası yürütüyorlar. Orada TURSAB yetkilileri ile bir araya gelmişler.
İzmir'de turizmi nasıl canlandırırız; şehre daha fazla turist nasıl gelebilir
diye. O çerçevede bir İzmir markası yaratmak istiyorlar.BELEDİYELERE OPERASYON: Hükümet iki açıdan sıkıştırıyor.
Gerçekten belediye başkanlarının elini kolunu bağlamak istiyor ama belediye
başkanlarımız bunu kavgasız dövüşsüz aşıyorlar. İkincisi ise savcılar
aracılığıyla belediye başkanlarının üzerine gitmeye çalışıyorlar; baskı
kuruyorlar. Yargıyı maşa olarak kullanarak CHP'li belediyeler üzerinde baskı
kurmak istiyorlar. Mesela Yalova Belediye başkanımız. İhbarı yapan kendisi,
kendisinden önce başlayan uygulama. Kendisinin de o işin içinde olduğuna dair
hiçbir delil yok ama sırf Sarayın talebi doğrultusunda bir numaralı sanık
olarak ağır cezaya verildi. Hiçbir delil yok ortada. Niçin bir numaralı sanık
gösterildi? İdare mahkemesini kazanmasın diye... Açtığı davayı göreve iade
davasını, mecburen ağır cezadaki davanın sonuçlanmasını bekleyecek. Böylece
uzun yıllar ya da uzun süre belediye başkanlığı yapamayacak. Böylece belediye
başkanlarımıza bir kumpas kuruyorlar. Yargı aracılığıyla kuruyorlar bu kumpası.
Biz bunun da farkındayız.İZMİR'İN SAHİLLERİNE GÖZ DİKMİŞLER: Özellikle rantın büyük olduğu
İzmir'de belediye başkanlarımıza kumpas kurma girişimlerinin de olduğunu
biliyoruz. Bunun dışında kumpas kurulduğunu da biliyoruz. Özellikle İstanbul'da
rantı tümüyle tüketen rantiye sınıfı; İzmir'e, İzmir'in sahillerine göz dikmiş
durumda. Oradaki rantı kullanmak istiyor. Belediyeler de buna izin vermeyince
hükümet aracılığıyla belediyelere yargı üzerinden baskı kurulmak isteniyor.SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM YASASI: İktidarda kalmak için seçim
kanunlarıyla oynamak demokrasiye inanmamak demektir. Siz iktidarda kalmak için
eçim yasasını muhtemel kayıplarınızı, halkın oylarını, iradesini;
çıkaracağınız yasalarla etkisiz hale getirmek ve böylece iktidarlarını korumak
gibi bir arayışın içindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar bunlar gidecekler. Meşhur
bir sözümüz vardır; bıçak kemiğe dayandı. Milletin artık bıçak kemiğine
dayanmış vaziyette. Artık bunlara tahammül edilemiyor. Haksızlıklar,
hukuksuzluklar, rüşvetler, gırtlağına kadar yolsuzluğa, kirliliğe bulaşmış olan
bir siyasal iktidar var. Bu iktidarın gitmesi lazım. Türkiye'nin bütün bu
kirliliklerden arınması gerekiyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: