Harekatın daha önceki operasyonlar gibi başarılı olacağına inandıklarını kaydeden Çetin, gerek ülke içinde gerek ülke dışında Türkiye aleyhine algı oluşturulmaya çalışıldığını dile getirerek, “İzmir Barosu Yönetim Kurulu, harekatla ilgili ‘savaşa son verin’ şeklinde açıklama yapmıştır. Açıklamada, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ sözüne atıfta bulunulmuştur. Böyle bir açıklamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Savaş, devletlerin birbirlerine karşı ordularıyla giriştikleri silahlı eylemdir. Ordumuz, Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 51. maddesine uygun olarak, uluslararası barış ve ülke güvenliğimizin korunması için terör ve teröristlere karşı operasyon başlatmıştır. İzmir Barosu yönetiminin büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü hala anlayamadığı ortadadır. Harekata zarar veren bu açıklamadan dönmeye davet ediyoruz” dedi.
Konuşmanın sonunda basın açıklamasına katılan avukatlar, alkışlarla İzmir Barosunu protesto ederek yönetim kurulunu istifaya davet etti.

BİR TEPKİ DE HUDER'DEN
İzmir Barosu'nun Barış Pınarı Harekatı için yaptığı açıklamaya tepkiler dinmek bilmezken Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) ve Ege Demokrat Hukukçular Derneği de İzmir Barosuna tepki gösterdi.
İzmir Barosu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye sınırındaki bölgeyi terörden temizlemek için başlattığı Barış Pınarı Harekatı hakkında tepki çeken açıklamalar yapmıştı. Baro açıklamasında, "Savaş insan onurunun, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesi; yıkım, açlık, sefalet demektir. Savaş, insanlığın geçmişten bugüne biriktirdiği maddi ve manevi değerlerin tahrip edilmesi demektir" demişti.
Baronun bu açıklamasına hemen hemen her kesimden tepki yağdı. Birçok avukat, açıklamalar yaparak İzmir Barosunu kınadı.
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) ve Ege Demokrat Hukukçular Derneği de İzmir Barosunun açıklamalarına karşı bir basın açıklaması yaptı.
"İzmir Barosunun kullandığı ’savaş’ jargonu kabul edilemez"
HUDER İzmir Şube Başkanı Av. Halit Aydın Kayacan tarafından yapılan açıklamada, "Ne yazık ki İzmir Barosu tarafından sosyal medya üzerinden yapılan bir açıklama ile Barış Pınarı Harekatı’nın savaş olarak nitelendirildiği görülmüştür. Oysa ki bilindiği üzere savaş; devletlerin birbirlerine karşı ordularıyla giriştikleri silahlı bir eylemdir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizce, vatandaşlarımızın can güvenliğini korumak, kardeş bölge halkına huzur götürmek ve barışı tesis etmek için güney sınırımızı tehdit eden PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı başlatılan ve millet olarak tek yürek olduğumuz Barış Pınarı Harekatı hakkında, İzmir Barosunun ‘savaş’ jargonunu kullanmış olması asla kabul edilemez" dedi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Tüm bu nedenlerle her zaman mazlumun yanında, zalimin karşısında duran Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı’nın İzmir Barosu tarafından 'savaş' kelimesi ile kısa bir süre önce ise Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinin tutukladığı kişileri ise savaş hukukunda düşman devletin esir aldığı kişiler için kullanılan 'tutsak' kelimesi ile nitelendirilmesini kesin ve kati suretle reddettiğimizin bilinmesini Türkiye Cumhuriyeti kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz." (İHA)
Yorumlar
Kalan Karakter: