YÜZDE 10'U ANTİKOR ÜRETİYOR
Dünya Sağlık Örgütü’nün danışmanlarından biri olan Profesör Karol Sikora, yeni tip corona virüse (Covid-19’a) yakalanan kişilerin sadece yüzde 10’unun virüse karşı antikor üretebildiğini açıkladı. Sikora, bu nedenle antikor testlerinin normalleşmeye dönerken güvenilir bir kaynak olmayacağını ve pandeminin gerçek büyüklüğünün asla bilinemeyeceğini söyledi.
Yayınlanma :
08.06.2020 17:37
Güncelleme :
08.06.2020 17:56
ağlık Örgütü (DSÖ) Danışmanı Profesör Karol Sikora, yeni tip corona virüsü
(Covid-19) olmasına rağmen çoğunluğun bir antikor testinde olumsuz bir sonuç
alacağını söyledi.Dünya genelinde hükümetler,
normal hayata dönüş sürecini hızlandırmak için popülasyonun ne kadarının
enfekte olduğunu antikor testleriyle anlamaya çalışıyor.
Ancak virüse sahip olan herkes saptanabilir antikorlar üretemiyor olabilir.
Örneğin, virüse karşı ilk savunma hatlarından biri olan T hücreleri,
antikorlara ihtiyaç duyulmadan önce hareket ediyor.PANDEMİNİN
GERÇEK BÜYÜKLÜĞÜNÜ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Bununla birlikte bağışıklık tepkisinin bazı kısımları bilim insanları için hala
gizemini koruyor ve ölçülemiyor. Bu durum ise, pandeminin
büyüklüğünü ölçmenin veya kesinlikle enfekte olanlar ile bağışıklığı olanların
ayırt edilmesinin asla mümkün olamayacağı anlamına geliyor.Sürveyans testi, İngiltere'deki
insanların yüzde 8,5'inin antikor testleri doğrultusunda zaten Covid-19’a
yakalandığını gösteriyor. Ancak bilim insanları, gerçek rakamın çok daha yüksek
olacağını söylüyor.ANTİKOR
OLMAMASI, VİRÜSE KARŞI BAĞIŞIKLIK TEPKİSİ OLMADIĞI ANLAMINA GELMİYOR
Daily Mail’e konuşan Profesör Sikora, “Antikorlarınız varsa, virüse karşı
bağışıklığınız oluşmuştur. Ancak, enfekte kişilerin yüzde 10'undan daha azı
antikor geliştiriyor. Fakat, bu durum nüfusun sadece yüzde 10’unun enfekte
olduğunu anlamına gelmiyor. Enfekte olanların sayısı antikor testleriyle tespit
edilenden muhtelemen çok daha fazla. Oyunda başka bağışıklık savunmaları var
ama bunu ölçemeyiz” ifadelerini kullandı.Sikora sözlerine, “Bağışıklık
istemi, vücudu enfeksiyona karşı korumak için farklı işlevlere sahip büyük bir
protein ağıdır ve antikorlar resmin sadece bir parçasıdır. “İmmünolojik
karanlık madde” dediğimiz şey var. Anlayamıyoruz, ama kesinlikle bizi koruyor.
Virüse karşı korumalardan biri olabilir” şeklinde devam etti.
"ŞU
ANDA NEYİ ÖLÇTÜĞÜMÜZÜ BİLMİYORUZ"
Profesör Sikora, yaşlı insanların, 30 yaşın altındaki ve daha ağır hasta
olanlara göre daha sık antikor ürettikleri hakkında bir ipucu olduğunu
açıklayarak, “Fakat bunun dışında onları antikorları tanımlayacak hiçbir şey
yok. Irksal özelliklerde hangi farklılıların olduğunu bilmiyoruz. Bu
tamamen bir sır. İhtiyacınız olan şey, gerçekten spesifik bir test geliştirmek,
ancak şu anda neyi ölçtüğümüzü bilmiyoruz” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: