EKONOMİ NOTLARI
Yayınlanma :
26.02.2021 12:21
Güncelleme
: 26.02.2021 13:02
3 kasım 2002'de iktidara gelmemizle oluşan siyasi ve ekonomik istikrar ve bu paralelde uyguladığımız ekonomi politikaları sonucunda ülkemizde döviz kurlarında uzun süren bir düşme olmuştu.
Faizlerde ise beklide son elli yılın en düşük faiz oranlarına inilmişti. Ayrıca uluslararası alanda sürdürülen parasal genişleme politikaları ve bu doğrultuda ülkemize gelen yabancı sermaye ( gerek sermaye piyasalarına sıcak para gerekse reel ekonomiye doğrudan yatırım ) sonucunda nerdeyse on yıl ucuz para ve kredi cenneti haline geldik.
Bu dönemde ise (maalesef) ithalat yönlü ve gayrimenkul yatırımlarıyla sağlanan ciddi büyüme rakamlarına ulaştık.
Son yıllarda ihracat, innovasyon ve ileri/yüksek teknoloji yönlü büyüme politikalarıyla çok doğru bir rotaya girdik.
Ancak maalesef o dönemde kontrol edemediğimiz finans sektörü ( bankacılık v.b. ) ise bireylere kredi kartını sokaklarda dağıtıyorlardı. Ailelere ise; eğitim,eşya,seyahat,ev ,araba ,acil ihtiyaç vb isimlerde bol bol kredi veriyorlardı.
Bankaların ve büyük firmaların reklamlarıyla iştahlandırılan her birey ve aile bankalara kredi borcu olan ve daha kazanmadığı veya gelecekte kazanacağı parayı şimdiden harcayan bir toplum haline geldik.
Küçük işletme, kobiler veya büyük işletme ve sanayicilere ise bankalar nerdeyse teminatlara bakmaksızın bol bol kredi verdiler. Maalesef bu kredileri alan işadamlarımızın çoğu bunu yatırımlarda ve işini geliştirmede kullanacağına lüks tüketim harcamalarında kullandılar. (lüks ev, araba )
Tarım kesiminde de durum farklı değil. Evini, bağını tarlasını ipotek veren köylü krediyi aldı ve lüks tüketime yöneldi. Gezdiğim bir çok köyde sokaklarda otopark sıkıntısı çekildiğini gördüm. Senede otuz gün kullanacağı traktör, biçerdöver vb araçları kiralamak yerine satın alma yoluna gittiler.
Bu dönemde iktidar olarak biz tasarrufu özendirmek için devlet destekli BES (bireysel emeklilik fonu) gibi enstrümanlar çıkardıysak da bunlarda çok cılız kaldı.
Gelinen noktada bireyler, hane halkları, ve işletmelerin nerdeyse tamamı KREDİ BAĞIMLISI haline geldi . Tıpkı uyuşturucu,alkol bağımlılığı gibi kredisiz işini sürdüremeyecek duruma gelindi.
Bu gün bir çok işletme ayakta kalabilmek için bilançolarını makyajlayıp kredilerim kesilmesin diye uğraşıyorlar.
Tabiî ki kart ve kredi mağdurları ve iflas edip işini gücünü kaybeden işadamları da gün geçtikçe çoğaldı
Ekonomideki tüm kesimler devlet bize destek versin diye feryat ediyorlar.
Biz iktidar olarak kredi garanti fonu veya kamu bankalarıyla sağlanan ucuz kredi ve destekler ,hibeler vermek ve piyasaları rahatlatmak için elimizden geleni yapıyoruz ama maalesef finans sektörü/bankalar tüm milletimizi; birey,hane veya işletme olarak ezmeye devam ediyor asla ellerini taşın altına koymuyorlar.
Zaten bunca krizli dönemlere rağmen bu gün devamlı büyüyüp dev hale gelen bir finans sektörü/bankalar ile karşı karşıyayız. Nerdeyse tüm sektörlerde firmalar yılı karsız başa baş geçirirlerken bankalar krizlerde bile kar rekorları kırıyorlar.
Bankalar ayrıca faktorink firmaları da kurarak kredisi bitmiş firmaların varsa ellerindeki müşteri çeklerini yüksek faizlerle nakde dönüştürüyorlar. Yasal tefecilik yapıyorlar.
Kredi kullananların nerdeyse tamamını kendi sigorta şirketlerinde sigorta mecburiyeti tutuyorlar .
Zaten bankaların en az faiz gelirleri kadar komisyon,aidat, masraf,dosya parası,sigorta pirimi vb karları var. Tüm bu maliyetleri vatandaşımız ve firmalar çekmek zorunda kalıyorlar.
Çözümü Olmayanlar, sorunlardan bahsetmemeli !
Bu hafta konuyla ilgili tespit yaptık haftaya çözümleri sizlere aktaracağım.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: