‘Ya paylaşılır ya da hakkımızı savunuruz’

“Ya zenginlikler hakça paylaşılır, ortak çözüm bulunur ya da Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) haklarını savunmaya devam edeceğiz” diyen Çavuşoğlu, “Bu konuda herhangi bir ülkenin ya da uluslararası kurumun yorum yapma hakkı yoktur. Bu konuda ne yapmak istediğine, ne yapabileceğine ancak Türkiye karar verir” diye konuştu. Çavuşoğlu, bu konuda adımlarını her zaman uluslararası hukuka uygun şekilde attıklarına vurgu yaparak şöyle devam etti:
RUM YANLISI BİR TUTUM“
AB sırf dayanışma uğruna yanlış adımlar atmaya devam ederse, bu konuya bir çözüm getiremeyiz. Sorunu çözmek için yapıcı yaklaşım içinde olursak, biz zaten varız. Yeter ki Kıbrıs Türk halkının hakları garanti altına alınsın. Bir mekanizma kurulabilir, komisyon kurulabilir. Garantör ülkeler dışındaki ülkelerin burada söz hakkı yoktur, garantör değillerdir. Dolayısıyla konuşacaklarsa da dengeli konuşmaları gerekir. Taraf tutmamaları gerekiyor. Bu Avrupa ülkeleri Rum kesimini hukuka aykırı şekilde AB'ye kabul etti. Dayanışma adına tamamen Rum yanlısı bir tutum sergiliyorlar. Rum kesimini mutlu edecek açıklamalar yerine bizim sürekli gündeme getirdiğimiz teklifi değerlendirerek, ortak çözüm bulma yoluna gitmeliler. Biz buna varız. KKTC ve Kıbrıs Türk halkının hakkını garanti altına alacak bir formül için her türlü esnekliği gösteriyoruz. Rum kesiminin yanında olmaya devam ederlerse hata yaparlar. O zaman da şunu söylemek isteriz: Türkiye, KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını sonuna kadar korumaya kararlıdır. Bundan sonra da buna benzer adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Ya bu kaynaklar hakça paylaşılır ya da Türkiye olarak hakkımızı ve Kıbrıs Türk halkının hakkını savunmaya devam edeceğiz. AB’nin bize yönelik attığı adımın faydası olmaz, ters teper.”