Virüs bulaştırma riski taşıyanların oranı daha yüksek
Toplumda pek çok kişi Covid-19 pandemisi ile ilgili vaka sayısının her akşam duyurulan günlük vaka kadar olduğunu düşünüyor . Oysa Sağlık Bakanlığı’nın TÜİK ile gerçekleştirdiği saha taramasında 1000 kişinin 2.4’ünde virüs varlığı tespit edildi. 83 milyonluk nüfusa uyarlandığında ortaya çıkan sonuç şu; Türkiye’de şu an en az 200 bin kişi virüs taşıyor ve bu kişilerin virüsü bulaştırma riski bulunuyor.
Yayınlanma :
20.07.2020 17:18
Güncelleme :
20.07.2020 17:25


geldiğimiz noktada bazı konularda kafa karışıklığı içindeyiz. En çok
karıştırılan ve yanlış - eksik yorumlanan konulardan birinin de “vaka sayısı”
ile ilgili olduğu belirtiliyor. Toplumun önemli bir kısmı vaka sayısının, akşam
aatlerinde Sağlık Bakanı tarafından açıklanan ve son 24 saatte tespit edilen
yeni pozitif vakalar kadar olduğunu zannederken bir diğer kısmı toplam vaka
ayısından iyileşenleri ve ölenleri çıkardıktan sonra geri kalan aktif vakalar
kadar vakamız olduğunu düşünüyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör
Yardımcısı - Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr.
Kemalettin Aydın, “Bu noktada asıl dikkate alınması gereken Sağlık
Bakanlığı’nın TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) ile birlikte yaptığı saha
taramasında 1000 kişinin 2.4’ünde virüs varlığı tespit edilmesidir. Bu randomize
çalışmadan yola çıkılıp 83 milyonluk nüfusa uyarlama yapıldığında Türkiye’de şu
an en az 200 bin kişinin virüs taşıyıp bulaştırma riskine sahip olduğunun
bilinmesi gerekir” diyor.
VİRÜS BULAŞTIRMA RİSKİ TAŞIYANLARIN ORANI DAHA YÜKSEK OLABİLİRAydın’a göre bu noktada mikrobiyolojik
tespit yetersizlikleri de dikkate alındığında virüs taşıyan ve bulaştırma riski
bulunan kişi sayısının 200 bin - 500 bin civarında olabileceği öngörüsünde
bulunmak mümkün. Bu bilgi doğrultusunda sünnet, nişan, düğün, doğum günü vb
etkinliklere dikkat edilmesi ve herkesin pozitif olarak değerlendirilmesi
gerekiyor. Kişilerin öncelikle kendilerini pozitif varsaymaları ve virüs
tehlikesinin öncelikle kendilerinden kaynaklı olabileceğini düşünmeleri
hastalığın yayılımını engellemede atılabilecek en önemli adım olarak görülüyor.YENİ
KISITLAMALARLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZBu nedenle güz dönemine kadar olan
ürede, virüs taşıyıcısı olan ve bulaştırma riski bulunan kişi sayısının
azaltılması hedefi büyük önem taşıyor. Bunun başarılamaması halinde şu an ki
durumun üzerine dünyanın beklediği ikinci dalganın da eklenmesiyle istenmeyen
tablolarla karşılaşılabileceğine dikkat çekiliyor. Prof. Dr. Kemalettin Aydın;
“Bunlara daha kalabalık ortamların olacağı, havaların soğuyup havalandırmaların
yetersiz kalacağı ve diğer kış gribi virüslerinin de aktifleşip hayatımızda yer
alacağı günler eklendiğinde, Ekim ve Kasım aylarından itibaren beklediğimizden
çok daha fazla vakayla karşılaşacağımız endişesi taşıyorum. Bunun sonucu yeni
kısıtlamalarla karşı karşıya kalmamız anlamına gelebilir” diyor.VİRÜS
İLE GEÇİCİ ATEŞKES HALİMİZ BOZULABİLİRBu riski azaltmak adına bugünden
itibaren toplum olarak tedbirlerimize daha fazla dikkat etme zorunluluğumuz
bulunuyor. Özellikle; Maske, sosyal mesafe ve temizliğin “yeni normal” olarak
tanımlanan bu dönemin vazgeçilmezleri arasında olması ve ihmal edilmemesi
gerektiği hatırlatılıyor. Önümüzdeki 40 günün toplum için öneminin farkında
olunmasının pandeminin gidişatını belirlemede çok büyük rol oynadığına dikkat
çeken Prof. Dr. Kemalettin Aydın’ın “Virüs ile geçici ateşkes halindeyiz. Eğer
bu sürede gevşeme gösterirsek (-ki gösteriyoruz) virüs tarafından ateşkesin
bozulacağı endişesi taşıyorum” sözleri ciddi bir kaygının dile getirilişi
olarak değerlendiriliyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: