"Vakalar buz dağının görebildiğimiz kısmı"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Program Yöneticisi Prof. Dr. Toger Ergüder, "Türkiye'de de ne yazık ki son 4 gündür vakalar artıyor ; ama dünyada şu anda bizim tespit ettiğimiz vakalar sadece buzdağının görebildiğimiz kısmı." dedi.
Yayınlanma :
17.06.2020 10:24
Güncelleme :
17.06.2020 10:46


Türkiye Program Yöneticisi Prof. Dr. Toger Ergüder, tüm dünyada yeni vaka
ayısı ve ölümlerin arttığını söyledi. Prof. Dr. Ergüder, "Bugün
itibarıyla vaka sayısı 8 milyonu aştı, ölüm sayıları da 450 bini geçti.
algının merkezi daha çok Amerika kıtası oldu. Tüm görülen yeni vakaların ve
ölümlerin yaklaşık yarısı burada görüldü. Dünyada da salgın yavaş yavaş
başka ülkelerde de yeniden görülmeye başladı ve en son Çin’de de ilk defa uzun
bir zaman sonra 100’e yakın vaka görüldü. Bu nedenle dünya bir yandan mevcut
algınla mücadele ederken bir yandan da yeni vakaların başka kıtalarda
görülmemesi için gerekli önlemleri almaya çalışıyor'' dedi.'Bağışıklık düzeyi düşük oranda'Prof.
Dr. Ergüder, DSÖ'nün salgının ne zaman biteceğine dair bir öngörüsünün
olmadığını ifade ederek, "Bu konuyla ilgili birkaç tane senaryo var. Ya bu
algınla ilgili bir aşı bulunacak ve yaklaşık dünyadaki 7 milyar insan
aşılanacak ya da bir ilaç bulunacak veya virüs bir mutasyona uğrayarak ve
insanlarda hastalık yapmayacak hale gelecek. Üçüncü bir seçenek ki bu kötü bir
eçenek; toplumun yüzde 60’ı bağışıklık kazanacak ve virüs bulaşacak insan
bulamayınca da ortadan kalkacak. Ama elimizde ne bir aşı var ne bir ilaç
var. Yapılan tüm çalışmalarda da bağışıklık düzeyi halen çok daha düşük oranda.
O nedenle şuan maske takmak, 1.5 metrelik sosyal mesafeye uymak ve el
yıkamaktan başka hastalıkla mücadele etmek konusunda bilinen bir yöntem şuan ne
yazık ki yok" diye konuştu.'Buz dağının görebildiğimiz kısmı 'Prof.
Dr. Ergüder, virüsün aktif bir şekilde halen ortada dolaştığını ve bulaşma
riskini kaybetmediğine dikkat çekerek, "Türkiye’de de ne yazık ki son 4
gündür vakalar artıyor; ama şunu unutmayın dünyada şu anda bizim tespit
edebildiğimiz vakalar sadece buz dağının görebildiğimiz kısmı. Şu an her gün
görülen yeni vaka sayısını 6-7 ile çarpmak lazım. Sonuçta bizim bu testleri
yaptığımız cihazlar anca yüzde 60 oranında doğru sonuçlar verebiliyor. Bu
virüsü taşıyanların yüzde 80’i hiçbir belirti göstermiyorlar. Bunlara biz
asemtomik diyoruz. Yani bu hastalık öncesinde belirti göstermiyorlar ama bunlar
virüsü bulaştırabiliyorlar. Yani yüzde 80’in asemtomik olması, test yapılan
cihazların duyarlılığının düşük olması sebebiyle tüm dünyada da Türkiye’de de
bulunan vaka sayılarını en az bir 6-7 ile çarpmak lazım" ifadelerini kullandı.'Türkiye,salgını çok iyi kontrol etti'Türkiye’nin
en başından beri salgınla ilgili olarak birçok tedbir aldığını hatırlatan Prof.
Dr. Ergüder, "Türkiye birçok ülkeden önce sınırları kapattı, sokağa çıkma
yasağı koydu ve özellikle 65 yaş üstü ve gençleri çok iyi korudu. Okullar tatil
oldu. Bu konuda önlemlerimiz çok iyiydi. Tüm bu alınan önlemlerin sonucunda da
Türkiye’de ölüm sayıları diğer ülkelerle kıyaslandığında aslında çok düşük
oldu. En önemlisi Türkiye’de hükümet, Sağlık Bakanlığı Bilim Komisyonu’nun
aldığı tüm önlem ve kuralları uygulamaya soktu. Diğer tüm bakanlıklar da Sağlık
Bakanlığı’na destek vererek bu durumu çok iyi kontrol altına alındı. Bu
kontrolün devam etmesi için de bizim de toplum olarak Sağlık Bakanlığı Bilim
Komisyonu’na destek verip bu kurallara uymamız gerekiyor. Sosyal mesafeye, el
yıkamaya ve maske takmaya devam edersek bu yükseliş tekrar düşecektir. Umudumuz
Türkiye’de her gün görülen yeni vaka sayısının onlu sayılara düşmesi. Türkiye
en başından beri bu salgını çok iyi kontrol etti ve çok iyi önlemler aldı.
Fakat bizlerin bireysel olarak bu kurallara uymaması salgının yeniden artmasına
ne yazık ki sebep olabiliyor" dedi. 'Türkiye bütün şeffaflığıyla vakaları bildiriyor'Prof.
Dr. Ergüder, dünyadaki bazı devletlerin koronavirüsten dolayı ölen
kişilerin sayısını doğru bildirmediği şeklinde gelen yorumları ise şu şekilde
değerlendirdi:"Bununla
ilgili DSÖ birkaç tane rehber yayımladı ve bu konularla ilgili DSÖ tüm
ülkelere tavsiyelerde bulunur ve ülkelerden de bu tavsiyelere uymaları
beklenir. En başından beri ülkelere hangi vakaları bildirecekler hangi
durumları bildireceklerine dair bilgiler verildi. Türkiye’de en başından beri
bizim PCR dediğimiz testte pozitif olan vakaları düzenli olarak DSÖ'ye
bildiriyor. Pek çok ülke de bu şekilde bildiriyor. O nedenle orada bir sorun
yok. Türkiye bütün şeffaf ve açıklığıyla bütün vakaları DSÖ'ye günlük
olarak, uluslararası sağlık tüzüğüne göre bildiriyor. Fakat bu dünyada olan bir
tartışma. Bir salgın durumunda bu sayılarla uğraşmak çok mümkün
olmuyor. Çünkü sizin öncelikle göreviniz hastanede yatan hastalara sağlık
hizmeti sunmak, onları bir an önce iyileştirmek oluyor. Yoksa dediğim gibi
burada DSÖ’nün Türkiye ile ilgili hiçbir kaygısı ya da şüphesi yok"
ifadelerini kullandı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: