Şehir hayatının temposu arttıkça, hızlı tüketilen gıdalara talep de hızla artıyor. Metro istasyonları, otobüs terminalleri, hastaneler, üniversiteler ve AVM'lerde sayıları giderek çoğalan çay, kahve, soğuk içecek, sandviç ve çorba otomatları, kısa sürede erişilebilmesi açısından avantaj sağlıyor. Ancak hızlı tüketim alışkanlığıyla yaygınlaşan bu otomatlar, gerekli bakım ve hijyen koşulları sağlanmadığında ciddi sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Gıda Güvenliği Denetim Uzmanı ve Gıda Mühendisi Nurten Sırma otomatların artan kullanımına ve oluşan risklere dikkat çekerek, "Escherichia coli denilen bir bakteri var. Bu, yıkanmayan ellerde mevcut. Eğer o otomatın para koyma haznesine el değdirdin, sonra çorba kaseni alırken elin çorba döken o nozüllere yani tahliye hortumuna çarpıyorsa orada da birikme olur." dedi. Vatandaşların bazıları otomatların hijyenik olduğunu düşünürken, bazıları ise yiyecek içecek otomatlarına temkinli yaklaşıyor.
'BAZI GIDALAR İÇERİĞİ BAKIMINDAN DAHA FAZLA DİKKATE ALINMALI'
Nurten Sırma, "Şimdi vakit dar, hayat hızlı. Koşturmaca esnasında ayaküstü, çabuk ulaşılabilir, fiyatı uygun tercihlerimiz oluyor. Bunlar zaman zaman teknolojinin de gelişmesiyle hayatımıza giren otomatlar. Bunlar çay kahve otomatlarıyla başladı, soğuk içecek otomatları. Sonra iş biraz daha yemek sektörüne kayınca çorba otomatları çıktı. Şimdi hepsinin içinde gıda var fakat bazı gıdalar, içeriği bakımından hijyen ve güvenlik anlamında daha fazla dikkate alınmalı, doğru temizlenmeli. İçeride ürünün tahliyesi, yeni ürünün ilavesi, çorba otomatlarının bakım süresi ve içerisinin temizlenmesi, bütün aksamlarının temizlenmesi adına bir prosedür var" diye konuştu.
'HER GIDANIN KALINTI BIRAKMA ÖZELLİĞİ VAR'
Sırma, "Çorba otomatını oraya koydunuz, iki türlü oluyor. Birincisinde bir su haznesi oluyor, yan tarafında da kuru çorba oluyor, makine otomatik olarak onları oranlıyor, bir kaseye koyuyor, kapak veriyor, kaşık veriyor, yolluyor. İkinci seçenek, bazen de yemek şirketleri içerisine çorbayı olduğu gibi koyuyorlar. Ezogelin, mercimek, zaman zaman tercihe göre mantar çorbası. Her birinin içeriği farklı ama ortak nokta şu; gıda dediğimiz şey kalıntı bırakır" ifadelerini kullandı.
'İNSAN ELİ TAŞIYICIDIR'
Sırma, otomatların dış yüzeylerindeki bakteriler olabileceğine de dikkat çekerek, "O çorbanın aktığı nozüller denilen musluk kısmından akarken veya tahliye hortumunda ya da çorbanın konulduğu haznede veya su haznesinde. Bu çorbayı alırken siz bir şey ödüyorsunuz ya, QR kod okutuyorsunuz ya da kredi kartını, para, jeton her neyse ama buna insan eli değiyor. İnsan eli değdiği için insan eli taşıyıcıdır, mikropların taşınması adına büyük bir aracıdır" dedi.
'ESCHERICHIA COLI BİRİKEBİLİR; BIOFİLM OLUŞABİLİR'
Sırma, "Escherichia coli denilen bir bakteri var. Bu, yıkanmayan ellerde mevcut. Eğer o otomatın para koyma haznesine el değdirdin, sonra çorba kaseni alırken elin çorba döken o nozüllere yani tahliye hortumuna çarpıyorsa orada da birikme olur. Dolayısıyla dışarıdan gelen, havadan gelen toz, havadan gelen bakteriler. İnsan elinin çarpmasıyla gelen Escherichia coli denilen bakteriler. Bir diğeri de su konulan tank doğru temizlenmiyorsa orada biofilm oluşuyor. Biofilm ne demek. Birçok mikrobun en güçlü versiyonu demek. Yani dezenfektan zor temizler, yüksek sıcaklık zor temizler, kaynar su zor temizler. Dolayısıyla bir yerde çok bakteri varsa ve uzun süredir orada çoğalıyorsa adeta eni konu oraya yerleşiyor ve orada bir direnç kazanıyor, oradan temizlemek de zor oluyor" diye konuştu.
'TANK VE HAZNELER DOĞRU TEMİZLENMELİ'
Sırma, "İşte bu kötü sonuçların oluşmaması için hem su tankının hem çorba konulan tankın içinin dikkatli şekilde temizlenmesi lazım. Gıdayla temasında uygunluk sertifikası olan dezenfektanlarla temizlenmesi, iyi durulanması ve o muslukların tüm bakım ve dezenfeksiyonunun doğru yapılması lazım. Gıda dediğin şey kalıntı bırakır. Evlerde tencerenizi temizlemiyor musunuz. Çorbadan sonra bulaşık yıkıyorsun, tencereni temizliyorsun. Otomatların da kendi bulaşığı var, içerideki o hazneler doğru temizlenmeli" ifadelerini kullandı.
'GIDA GÜVENLİĞİ CİDDİ BİR MESELEDİR'
Sırma, "Otomatları oraya bıraktınız, uğrayan yoksa, gelip gidip bakımını yapan yoksa bu tür halka açık noktalardaki otomatlar bazen metro istasyonları, AVM'ler, hastaneler, her yere konabiliyor. Oradan ürün tercih eden kişilerde sağlık sorunu yaratabilir. Bağışıklık sistemi düşük olan kişiler var, kronik hastalığı olanlar var, 5-6 yaş çocuklar var, 65 yaş üstü insanlar var. Hepsi aynı dirençte olmayabilir. Ciddiye alınmalıdır. Dolayısıyla gıda güvenliği meselesi ciddi bir meseledir. Gıdaya nerede ulaşıyorsanız orada doğru dezenfeksiyon yapılmalı" dedi.
'PROTEİN SU VE ET ÜRÜNLERİ RİSKİ ARTIRIR'
Sırma, tüm gıda otomatlarının da risk taşıdığına dikkat çekerek, "Çorba otomatları dedik ama bu otomatlar aslında pek çok şeyi verebiliyor. Mesela çay otomatı, kahve otomatı, zaman zaman seçenekleri olan sandviç otomatları ya da unlu mamul veren pek çok seçenek var. Hepsinin riski fazla. Dolayısıyla verdiği şeyin içinde protein varsa, karbonhidrat varsa yani kalıntı bırakabilecek veya içerisinde et ürünü varsa bunda risk grubu daha yüksektir. Su konuluyorsa, yani kendi doğası gereği içinde su varsa, orada suyun temizliği çok önemli acaba içilebilir nitelikte sularla mı hazırlanıyor. Bunlar önemli." dedi.
'SICAKLIK DÜŞERSE TEHLİKE BAŞLAR'
Sıcak servis edilen ürünlerin güvenliğine ilişkin de konuşan Sırma, "Bir de şu tarafı çok önemli. Sıcak servis edilen ürünler, 65 derecenin üzerine, 70 derecenin üzerine çıkıldığında risk grubu biraz daha azalıyor. Çünkü siz dışarıda mesela bir yemekhaneden çorba alın çorbanın altında bir ısıtıcı hazne vardır, her zaman o çorbayı sıcak tutar ve bu riski azaltır; ama şimdi otomatlarda o sıcaklık dengede tutulmuyorsa, sıcaklık riskli aralığa düşüyorsa, dolayısıyla o tehlikeli aralık üremeye sebebiyet verecek" dedi.
'TÜM YÜZEYLER DOĞRU TEMİZLENMELİ'
Sırma son olarak, "Çorba otomatlarının sıcaklık kontrolünü yapacaklar ve bütün otomatların doğru temizliği yapılacak, kalıntı kalmayacak. Düzenli bakımı yapılacak ve dışarıdaki butonlar dahil, ellere bulaşabilecek tüm yüzeylerin temizlenmesi lazım" ifadelerini kullandı.
KİMİNE GÖRE PRATİK KİMİNE GÖRE GÜVENSİZ
Çorba otomatından çorba alan Yasin Elevli, "Çorba dikkatimi çekti, hanıma 'Çorba içelim' dedim. Bildik tanıdık yerlerden yemeye dikkat ediyorum ama dışarıdayken ister istemez oluyor. Bugün de simitle çay içeriz diye çıktık çorba da aldık. Tadı güzel" dedi. Hatice Sarıyıldız Elevli ise, "İlk defa denedik" diye konuştu. Azize Günce ise, "Otomatları çok değil, 1-2 defa kullandım. Dışarıda yenilen herhangi bir mutfağa göre daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Daha çok güvenebilirim çünkü makineden alındığında sanki her şey daha el değmeden yapılıyormuş gibi geliyor. Daha hijyenik buluyorum" dedi. Sedef Yılmaz ise, "Dışardan illa ki yiyoruz ancak otomatları sık kullanmıyorum. Çikolata gibi paketli şeyler almak için kullanıyorum. Tostlar bir miktar daha alınabilir geliyor ancak çorbalar güven vermiyor" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: