"TÜRKİYE ÖNCE ATEŞ EDİP SONRA NİŞAN ALIYOR"
T24 internet sitesinde yayınlanan yazısında Türkiye’nin dış politikasını yorumlayan Fikret Bila, “Türkiye önce ateş edip sonra nişan alıyor” diyerek Suriye ve Libya’da izlenen politikayı eleştirdi.
Yayınlanma :
15.01.2020 12:01
Güncelleme :
15.01.2020 12:11


Suriye politikasının henüz başlangıcında Ankara’nın, Suriye Devlet Başkanı Esad’ı gayri meşru ilan ettiği ve haftalar içinde devrileceği tahmininde bulunarak Esad’ın devrilmesini önceleyen bir politika izlediğini ardından da Esad yönetimiyle teması kestiğini hatırlatan Bila, “Ancak gelişmeler Türkiye’nin beklediği gibi olmadı” diyor.
“Rusya ve İran, Esad’ı siyasi ve askeri olarak destekledi. Esad ayakta kalmayı başardı. Fiilen egemenliğinden çıkan kentleri geri almaya başladı.
Türkiye ulusal çıkarları bakımından Esad’dan çok daha önemli bir sorunla karşılaştı. ABD’nin desteğindeki PKK-YPG cephesi Türkiye aleyhine Suriye’nin kuzeyinde hakimiyet kurup bir devletçilik oluşturmaya ve bir koridor açmaya yöneldi. Ankara, Suriye’nin ve Türkiye’nin toprak bütünlüğüne tehdit olarak gördüğü bu gelişmeyi önlemek için üç ayrı askeri harekât yapmak zorunda kaldı. Bu süreçte yine Esad yönetimini tanımayan Ankara, PKK-YPG’yle mücadelede Suriye topraklarında yalnız kaldı.
Esad’ın devrilmeyeceği kesinleşince bu kez Ankara ile Şam arasında Rusya ve İran üzerinden dolaylı, zaman zaman alt düzeyde doğrudan temaslar başladı. Ankara, tanımadığı Şam yönetimiyle istihbarat ve dışişleri birimlerinde düşük düzeyli temaslar kurmak zorunda kaldı.
Nihayet Moskova’da Türkiye ve Suriye’nin istihbarat teşkilatı başkanları resmi olarak aynı masada buluştular” diyerek Türkiye’nin Suriye politikasını özetledikten sonra Libya’da uygulanmak istenen politikayla benzeştiriyor.
“Libya’da izlediği politika da Suriye’deki gibi”
Türkiye’nin, Suriye İç Savaşı’nda olduğu gibi Libya İç Savaşı’nda da taraf olduğunu ve Libya Ulusal Ordusu komutanı General Halife Hafter’i “terörist ve darbeci” ilan ederek “Meşru hükümetle teröristler arasında arabulucu olunamayacağını” söylemesine rağmen; Putin’in İstanbul’u ziyareti sonrasında, Türkiye ve Rusya’nın Libya’da ateşkes için ortak çağrı yaptığı ve Türkiye’nin Hafter’i muhatap aldığı analizinde bulundu.
“Önemli ve olumlu bir gelişme olarak karşılanan ateşkes çağrısı sonrasında Hafter ve Sarraj Moskova’da bir araya geldiler. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan da oradaydı.
Önerilen ateşkes taslağını Türkiye’nin desteklediği Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Sarraj imzaladı ancak Hafter imzalamadı ve Moskova’dan ayrıldı. Rusya, Hafter’in ateşkes taslağı konusunda itirazları olduğunu ve müttefikleriyle durumu ele almak için iki güne ihtiyaç olduğunu duyurdu.
Türkiye ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ağzından Hafter’i tekrar darbeci ilan etti ve tutumunda ısrar ederse Hafter’e hak ettiği dersin Ankara tarafından verileceğini duyurdu” diyen Bila’ya göre Türkiye, yine sürecin başında Sarraj’ı tanıyan Hafter’i terörist gören pozisyonuna döndü.
“Kılıçdaroğlu’nu dinleseydi bu kadar savrulmazdı”
“Ulusal çıkarlar konusunda iktidar muhalefetin önerilerini dinleseydi dış politikada bu kadar savrulmazdı” diyen Fikret Bila; “Oysa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Putin’den önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinleseydi, daha iyi sonuç alabilirdi. Kılıçdaroğlu Suriye iç savaşı boyunca Ankara’nın Şam yönetimiyle temas kurmasının ulusal çıkarlarını koruması açısından faydalı olacağını çok sık şekilde gündeme getirmişti. İktidar ana muhalefetin görüş ve önerisini dikkate alacağına, Kılıçdaroğlu’nun ağır dille eleştirmeyi seçti. Ancak sonuçta Esad’ı tanımıyorum derken, Şam yönetimiyle üst düzeyde doğrudan temas Moskova’da kuruldu. Yine Kılıçdaroğlu, Libya’da ateşkesi sağlayıp barışı kurmak için hem Sarraj’la hem Hafter’le temas kurulmasını önerdiğinde Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu bu konuları bilmemekle eleştirdi ve meşru hükümetle teröristler arasında arabuluculuk yapılmaz, dedi. Ancak aynı öneri Putin’den gelince hemen kabul etti” diye yazdı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: