Türkiye’deki Genç Mülteciler Raporu yayınlanıyor
“Genç Mültecileri Destekleme Programı” kapsamında, Yaşar Üniversitesi Avrupa Birliği (AB) Jean Monnet Göç Kürsüsü ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ortaklığında, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA Türkiye) finansal desteğiyle “Türkiye’deki Genç Mültecilerin Durum ve İhtiyaç Analizi” raporu hazırlandı.
Yayınlanma :
19.06.2020 10:51
Güncelleme :
19.06.2020 10:51


Özerim koordinatörlüğünde hazırlanan ve 20 Haziran Dünya Mülteciler Gününde
yayınlanacak rapor, Suriye’nin yanı sıra Afganistan, Somali, Irak ve İran’dan
Türkiye’ye gelen 15-30 yaş arası yaklaşık bin 500 gençle yüz yüze anket ve
mülakat yoluyla görüşmeyi içeriyor. Rapor, Türkiye’deki genç mülteciler üzerine
şimdiye kadar hazırlanan en geniş kapsamlı araştırmalardan biri olma özelliğini
taşıyor.
Araştırma hakkında bilgi veren Doç. Dr. Gökay Özerim, raporun; genç
mültecilerin entegrasyona kapalı değil aksine hevesli olduğunu gösterdiğini,
toplumla daha fazla ilişki kurabilmek adına Türkçe öğrenme konusunda da büyük
bir motivasyon olduğunu ortaya çıkardığını söyledi. Katılımcıların yüzde 62’si,
toplumla daha iyi diyalog kurabilmek için Türkçe kursunun en çok ihtiyaç
duydukları kurs olduğunu ifade etti.
“Rapor, sorunların çözümü yolunda ipuçları içeriyor”
Gökay Özerim; araştırmanın, genç mültecilerin durum ve sorunlarını ortaya
koyduğu gibi potansiyellerini göstermek açısından ve sorunların çözümü yolunda
önemli ipuçlarını da içerdiğini ifade etti. Doç. Dr. Özerim, “Bunlardan en
önemlisi, oluşturulacak her türlü girişimde ortak sorun düzleminde ilerlemek
olabilir. Gençler, Türkiye’de uluslararası koruma talebiyle bulunan en büyük
grubu oluşturan Suriyeliler ile Türk toplumunun ilişkilerinin kilit noktasını
oluşturuyor. Ancak çalışma, özellikle eğitim ve istihdam alanlarının dışında
kalan genç mültecilerin çokluğu ya da bu alanlara dahil olsa da dil
yetersizliğinin oluşturduğu mesafe nedeniyle Türk ve mülteci gençler arasındaki
diyaloğun yeterince gelişemediğini ortaya koyar nitelikte sonuçlara sahip. Hem
ülkemizden hem de mülteci gençleri içerecek biçimde düzenlenen faaliyet ve
girişimler, gerekli diyalog mekanizmasını oluşturmakla birlikte sürecin hızı ve
bilgi kirliliği dolayısıyla oluşan eksik bilgileri tamamlama açısından da çok
değerli bir role sahip olabilir” dedi.
“Yüzde 46’sı iş yaşamına ve eğitime dahil değil”
Doç. Dr. Özerim, “Araştırmaya dahil olan Türkiye’deki genç mültecilerin yüzde
46’sının ne iş yaşamına dahil olabildiği ne de eğitim görmekte olduğu ortaya
çıktı. İlgili alanlara dahil olamayan genç mültecilerin, ilerleyen dönemde
toplumdan kopma ve bir tehlike çemberinin içerisine girmesine sebep olabileceğine
dikkat edilmesi, büyük önem taşıyor. Bu durum, genç mültecilere sağlanacak
hizmetlerin önem ve hassasiyetini vurgulamak açısından da önemli. Bu yüzden
ilgili alanlardan genç mültecileri dışlamanın orta ve uzun dönemdeki sosyal
maliyetinin, şu anda sağlanan hizmetlerin finansal maliyetinden çok fazla
olabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle toplumda farkındalık oluşturan
faaliyetlerin, doğrudan genç mültecilere yönelik düzenlenen faaliyetler kadar
gerekli ve değerli olduğu görüşündeyim” diye konuştu.
“Türkiye, büyük çaba harcıyor”
2011 yılı itibariyle özellikle Suriye’den gelen göçler kapsamında Türkiye’nin
büyük bir mali, sosyal ve politik yük üstlendiğini hatırlatan Gökay Özerim,
“Kamu kuruluşları ve sivil toplum, bu süreçte büyük çaba harcadı. Bu kapsamda,
araştırmamızda genç mültecilerin durumuna ilişkin ortaya çıkan eksiklikler ve
problemlerde sürecin hızı ve yoğunluğunun oluşturduğu etkinin de dikkate
alınması, makul çözümler üretebilmek ve tartışma ortamı sunabilmek adına yarar
ağlayabilir” şeklinde konuştu.
Rapordan bazı önemli başlıklar
-Araştırmaya katılan genç mültecilerin yalnızca yüzde 43’ü Türkiye’de
eğitimlerine devam ediyor, geri kalan katılımcılar ise eğitim sisteminin
dışında yer aldığını belirtti. “Çalışmak zorunda olmak”, genç mültecilerin
eğitimlerine devam edememelerinin en önemli nedeni olarak ortaya çıkarken bunu
“gelir yetersizliği” ve “Türkçe konusundaki yetersizlik” takip etti.
-Katılımcıların sadece yüzde 11’i Türkiye’de düzenli bir işte çalıştıklarını
belirtti. İş aradığı halde kolay bir şekilde iş bulamamalarının önemli
gerekçeleri sıralandığında ise en büyük neden olarak yüzde 34,7 ile “iş
fırsatlarının az olması” gösterildi bunu yüzde 24,9 gibi yüksek bir oranla
“Türkçe dil yeterliliğinin olmaması” izledi.
-Katılımcı gençlerin yaklaşık yüzde 70’inin, 5’ten fazla sürekli görüştüğü Türk
arkadaşı yokken ağırlıklı olarak kendi milletinden arkadaşlarıyla görüştükleri
belirtildi. Odak grup görüşmelerinde, bu durumun temel nedenleri sorulduğunda
ise özellikle “eğitime dahil olamamalarının arkadaşlık ilişkilerini de
etkilediği”, ama en önemlisi “Türkçeyi düzgün kullanamamalarının Türk
gençleriyle derin arkadaşlıklar kurmalarına engel olduğu” dile getirildi.
-Sosyal medya ve akıllı telefonların, katılımcı gençler için en önemli erişim
noktalarını teşkil ettiği ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 72’sinin akıllı
telefonu bulunduğunu ve yüzde 40’tan fazlası ise her gün sosyal medya iletişim
araçlarını kullandığını aktardı. Araştırmaya dahil olan genç mültecilerin yüzde
80’den fazlası ise sinema, konser ya da tiyatroya gitmediğini belirtirken “ayda
bir kez gittiğini” belirtenlerin oranı ise yüzde 5’te kaldı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: