'Türkiye'de sessizlik günü'

Çağan Irmak: “Ben Anadolu” Kaçımızın sanat yolculuğu bu kadar güzel bir cümle ile özetlenir ki? Sen Anadolu idin. Hayatımıza kattığın her şey için sonsuz teşekkürler hocam. Seninle tanıştığım ve çalıştığım için çok şanslıyım Yıldızın, ışığın bizimle kalacak. Nur içinde uyu.
Yılmaz Erdoğan: Türk tiyatro ve sinemasına unutulmayacak katkılarda bulunan, yeri dolmayacak bir duayeni kaybettik. Bu dünyadan Yıldız Kenter geçti...
Fazil Say: Sanat onu dimdik ayakta tutuyordu son yıllarda. Tutkusu, adanmışlığı, onun ruhunun özüydü. Bugün Türkiye’de sessizlik günü. Yıldız Kenter öldü. Sanata adanmış hayatı, fırtına gibiydi ve bu memleketi Yıldız Kenter sanatı ile , sanat aşkı ile büyülttü, ısrarla inandı, sanata ve bu halka...
şöyle diyebiliriz; Türkiye’de sanatın annesini kaybettik. Sanat camiamız ve sanata değer veren tüm halk yas içinde. Yaklaşık asırlık (91 yıllık ) ömründe, bu çağa, Türk tiyatrosu ve sahne sanatlarında , emeği, yaratıcılığı, adanmışlığı ile damga vurmuştur Yıldız hanım. Onun sanatı, ölümsüz kalacaktır, tüm nefesi ile her zaman o tazeliğiyle yaşayacaktır.
Dile kolay, 3, 4 nesil boyunca,pek çok sanatçının hocası oldu, bir çok oyuncunun mentoru oldu, öğrencileri, hepsi hepimizin bildiği isimler, Yıldız hoca onların ömür boyunca kutup yıldızı oldu..
Belki bir stadyum dolusu sanatçıya, belki yüzlerce belki binlerce genç yetenekli insana dokundu. Yardımı oldu.
Şaşılasıdır; Daha bir kaç yıl önce onu bir oyununda seyrettim, gerçekten örnek alınasıdır, tutkusu, ilerlemiş yaşına inat enerjisi, mükemmel kalitesi, bitmeyen kendini ilerletme arzusu, Tiyatroya olan tutkusu, onun hayatının enerjisi, kan dolaşımı ve oksijeniydi. Işıklar içinde yaşadı, ışıklar içinde uyusun.
Demet Evgar: Baktığın yere bakıyorum yine...Bugün bir dilek tuttum seninle, ne tuttuğumu biliyorsun...Sana söz verdiğim gibi, merak etme...Canım, ilhamım. Artık daha da yanımdasın...Rahat rahat uyu
Can Yılmaz: Tiyatromuzun usta ismi Yıldız Kenter , tedavi gördüğü hastanede 92 yaşında yaşama veda etti. Muhteşem bir kariyer ile bezenmiş güzel bir hayat sona erdi. Yetiştirdiği öğrencileri ile yaşamaya devam edecek bir tiyatro abidesiydi, mekanı Cennet olsun.
Demet Akbağ: Canım Yıldız Hocam, Türk tiyatrosuna ve yetiştirdiğniz binlerce öğrenciye verdiğiniz büyük emek için sonsuz teşekkürler. Adınız gibi YILDIZ’lar içinde uyuyun. Saygı ve sevgimiz hiç bitmeyecek
Murat Karahan: Huzur içinde uyu büyük usta...
Oktay Kaynarca: Hocaların hocasını kaybettik ... Canım hocam nur içinde uyu ...
Türkan Şoray: Türk tiyatrosunun duayeni, hocası,ömrünü tiyatroya adamış yüce sanatçı Yıldız Kenter’in aramızdan ayrılmasının üzüntüsü içindeyim. Tiyatro dünyasının, tüm sevenlerinin ve yakınlarının başı sağ olsun. Sonsuza kadar unutulmayacak. Nurlar içinde yatsın.
Yıldıray Şahinler: O benim Kutup Yıldızım..Oyunculuk hayatım boyunca hep kılavuzum oldu. 10 yıldan fazladır öğrenci yetiştiriyorum; öğretmenlik hayatımın yolculuklarında da bir gözüm hep ondadır.İyi ki öğrencisi olmuşum, iyi ki Yıldızım olmuş. Var ol güzel kız, her daim parlayan Yıldız. Sonsuzluktan hep ışık tut yolumuza.
Sıla: Bir dev. Ölümsüz bir dev. Yıldız Kenter.
Aysegül Aldinç: Ah Yıldız Hanım’cığım... Duyunca içimden bi şey koptu. Çok üzgünüm... Sizden geriye olağanüstü bir kariyer (sahnede izleme şansı olmayanlar için de ayrıca üzgünüm. Bizim nesil şanslıydık bu anlamda da...) hocaların hocası olma özelliğiniz, disiplin ve dirayetin kadın adı ve kulaklarımızdan silinmeyecek “caniko” hitabınız ve buralara sığmayacak çok fazla olumlu özellik kaldı.
Yıllar önce kariyerimi oluşturma heyecanım içersinde kendime yön bulmaya çalışırken ve babamın buna izni olmadığı için kararsız kalışımı ifade ettiğimde; “bırak yağsın yağmur, ıslansın saçların” deyişinizi hiç ama hiç unutmadım.
Sevgili kometim, burçdaşım; yağmurlar yağdı, ıslandı saçlarım, hâlâ varım; beni kendime getiren ne özel bir andı, ne muhteşem bir yol göstericiydi o sözünüz.
Ve yine yıllar sonra saygıdeğer rahmetli eşiniz Şükran Güngör, yine rahmetli, canlar canı Zeki Alasya ve Metin Akpınar’la “Güle Güle” filminde; onu takip eden dönemde de “Aşk ve Gurur” dizisinde sizinle aynı sahneleri paylaşmak onurunu yaşadım.
Çok üzgünüm... Mekânınız cennet, ruhunuz şâd, Türk tiyatrosunun başı sağ olsun.
Deniz Çakır: Sen hep yaşayacaksın... güzel, kıymetli kadın...ne güzel seninle meslektaş olmak... ne güzelsin sen.. hep...
Gürgen Öz: Yıldız Kenter değil ama Müşfik Kenter okulda hocamızdı. Yıldız Kenter de karşı okulda hocaydı. Müşfik hocadan; 7 kardeş ne zorluklarla büyüdüklerini (gerçekten trajik anlar da var bu anılarda...) ama yine de nasıl hayata tutunduklarını, Yıldız Kenter’in onları nasıl ayakta tuttuğunu ve tüm dertlerle mücadele ettiğini dinlerdik. İki kardeş, aynı şekilde, Kenter tiyatrosunu da büyük zorluklara, krizlere karşı ayakta tuttular, bugünlere getirdiler. Türkiye’nin kültür sanat hayatına bir dönem damga vurdular, yön verdiler. Birçok öğrenci yetiştirdiler. Paranın değil, ideallerinin peşinde oldular. Gerçek sanat emekçileri, güçlü insanlardı. Sevgili Yıldız Kenter, isminizin karşısında Saygıyla eğiliyorum ve gittiğiniz yerde sizlere, hepinize huzur diliyorum... Tüm alkışlar, sizinle olsun!
Pinar Altuğ Atacan: Sizi hep o gülen yüzünüz ve muhteşem enerjinizle hatırlayacağız
Gülse Birsel: Bu ülkede oyuncu olmak isteyip de ona hayranlık duymayan, öğrencilerini kıskanmayan var mıdır? Sadece değerli bir insanı, olağanüstü bir aktrisi, hocayı değil, bir ekolü, bir kurumu kaybettik. ..
Gonca Vuslateri: Yıldız Kenter ... Çok teşekkur ederiz..
Gülhan Tekin Elmas: Senin öğrencin olmasak da senin açtığın yolda yürüyoruz ve senden çok şey öğrendik. Tiyatromuz ve tiyatronun kadınları sana minnettar. Unutulmayacak ve sönmeyecek Yıldız. Saygıyla, rahmetle.
Tuba Ünsal: Yolumuza ışık tutan büyük ustamız Yıldız hocayı kaybettik. Zerafetiyle hep hafızalarımızda kalacaktır.
Şebnem Bozoklu Atkaya: İlhamımızdın Yıldız Kenter. Her şey için teşekkür ederiz...
Işın Karaca: Sizinle tanışmak, çalışmak, bol gülüşlü sohbetler etmek hayatım boyunca unutmayacağım anılarıma yerleşti.... Allah rahmet eylesin büyük usta. Mekanın cennet olsun...