Tarım ve Orman Bakan'ı Pakdemirli'den kritik açıklamalar
Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, CNN Türk canlı yayınında Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı.
Yayınlanma :
23.06.2020 13:15
Güncelleme :
23.06.2020 13:22


Pakdemirli'nin açıklamalarından satır başları;Tarım sigortasını yapanlara ben her zaman diyorum ki "Alnı
açık sırtı pek" ama olmadığı dönemde de işte afet fonundan şuradan buradan
yardım gelsin diye devletten bir beklenti var. Siz sigortaladığınız zaman bu
riskin zaten %50'si devlet tarafından karşılanıyor, böyle olaylar ne ilk olacak
ne de son olacak. (Salgının
tarıma etkisi) Türkiye bir miktar şanslıydı. Beklentimiz geçen yıla göre
üretimde bir fazlalık bekliyoruz, o açıdan ciddi bir problemimiz yok,
pandemiyle beraber hazırlıklarımızı yaptık. Geç ekim yapabileceğimiz 21 ilde
ekstra ekimler yaptık. Pandeminin başında sanki en az 1 yıl sürecekmiş gibi
hazırlıklarımızı yaptık. (Fiyatlara
etkisi) Gıda enflasyonu normal enflasyonla beraber seyreder, ben
algının en başında dedim ki temelde hiçbir sorunumuz olmayacak. Temel
ürünlerle ilgili hiçbir problem yaşamadık. Biz bunları da sektörleri de
pandeminin çok öncesinde olası bir pandemiye hazırlamıştık. Bizde hiçbir üründe
eksiklik olmadı %500'e varan talep artışı oldu marketlerde. Bu Türk insanının
pratikliği, bizim onları daha önceden uyarıp hazırlamamız hem de tarımsal iş
gücünün mobilizasyonu ile ilgili bir sorun olmaması pandemi sürecini iyi
yönetmemizi sağladı. Türkiye'nin bu başarısı tüm dünyada konuşuluyor.(Hazine
arazilerinin kiralanması) Bunun faydası hazine
arazileri bundan sonrası kışlık ekimler için, bu ne bir ilk ne de bir son
olacak gözüyle bakmamız lazım pandemiye. Belli alanlarda daha fazla ürün
üretebiliyor olmamız lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanımızla ciddi bir çalışma
yaptık, şu an 400 bin hektara yaklaşan kullanılabilecek bir alan var. Bunlara
biz bu kışlık ekimlere yetiştirerek, üretimin üstüne bir miktar daha üretim
koymak istiyoruz.(Hal
Yasası Düzenlemesi ve Dijital Pazar) Özellikle
Türkiye'de 18 milyon ton çöpe gidiyor, dünyadaki tablonun bir benzeri
Türkiye'de de geçerli. Her üretilen 3 kilogramdan 1 kilogramı çöpe
gidiyor.İnşallah gelecek yıl "Gıda'nı Koru"da da amaç milletin
kampanyası haline getirmek. Dijital Pazar'da da yavaş yavaş toprağa tohumunu attığımız bir
çınar ağacı gibi düşünün. Üreticiye sorsanız ürünü hakkıyla satamıyorum der,
tüketiciye sorsanız hakkıyla alamıyorum der işte bunların hepsini bu platform
bir araya getirecek. Aracıları devre dışı bırakmanın ötesinde çok küçük
üreticinin de büyük üretici gibi alan bulabildiği bir ortam olacak. Üretmekle
ilgili bir problem yok ama pazara ulaştırmakla ilgili problem var bunlara çare
olacak. 200-250 bin kayıtlı üreticiye ulaşmayı hedefliyoruz. Hem lojistik
zaiyatları azalacak, verimlilik artacak hem de tüketici daha ucuza bu ürünlere
ulaşma şansı elde edecek.Tohumdan çatala kadar olan zinciri hem planlamış hem
programlamış olacağız.(Gıda Bilim Kurulu nedir) Gıda'da
bir kaç terör var, biri bilgi teröristleri biri de ürün teröristleri ama buna
genel anlamda gıda teröristleri diyelim. Ürünü yapıyor, sunuyor ama ürün dediği
şey ürün değil. Bala şurup katmak gibi, aslında bal diye satıyorsunuz ama başka
bir ürün. Biz bu gıda terörizmine savaş açtık. Topladığımız verileri her ay
ifşa ediyoruz. Meslekten mene kadar cezai şartlar ortaya çıkacak.Gıda okur yazarlığı dediğimiz mesele, bu anlamda biz bakanlık
olarak çok sorumlu bir hareket içerisinde olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Birisi çıkar bunu yemeyin kanser yapar der, peki bir Bilim Kurulu oluşturalım
madem o bilim kurulu da sorsun bakalım "Siz bunu söylediniz de hangi
bilimsel çalışmaya dayanarak bunu söylüyorsunuz?" deme şansı olsun. Bazı
insanlar kendi PR'larını arttırmak gayesi ile farklı farklı şeyler
öyleyebiliyorlar.80'lerden örnek vereyim, 80'lerde ayçiçek yağını doktorlar
reçeteyle yazdılar. Yağ reçeteye girecekse eğer zeytinyağının girmesi gerekir.
Bu tarz yanlış yönlendirmelere son verilmiş olacak.(Kurban
Bayramı) Kurbanlık konusunda biz her yıl hazırlığımızı yapıyoruz,
her yıl %50 daha fazla hayvan kurbanlık için hazırlanıyor sektör tarafından.
Bugün itibari ile 1.2 milyon büyükbaş 3.5 milyon küçükbaş hazır durumda. Geçen
yıl kesilen 800 bin büyükbaş 2.7 milyon küçükbaş her zaman ihtiyacın %50
fazlası var. Vatandaşımız çok rahatlıkla dini vecibelerini yerine
getirebilirler. Pandemi nedeniyle kesim yerlerinde bu yıl daha üst düzey
tedbirler alınıyor. Canlı hayvan ithalatıyla ilgili de 2019 yılında 660 bin baş
besilik hayvan geldi, bunlar geliyor besleniyor büyüyor. Bu üretimlerin
Türkiye'de yerli olarak üretilmesi için süreye ihtiyaç var. Gebe kalma vs gibi
durumlar için en az 3.5 yıla ihtiyaç var biz de geldiğimizden beri bunu
yapıyoruz. Bizim burada ana amacımız üretimin Türkiye'de arttırılması. Geçen
yıldan bu yana hem ette hem sütte fiyattan memnun orada bir sorunumuz yok.Küçükbaş hayvanla ilgili baya bir desteğimiz var. Şu
an 50 milyon civarındayız, sene biterken 55 milyon hedefimiz. Küçükbaş
arttırmaya yönelik desteklerle her bir vatandaşımız için 1 tane olması
amacımız. Küçükbaş hayvanlar çok daha sağlıklı, çok daha üretken. Büyükbaş ne
kadar sağlıklıysa küçükbaş daha sağlıklı.(Gerede
Projesi) 32 kilometre uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun içme suyu
tüneli, başkente 226 milyon metreküp membağ suyu kalitesinde içme suyu
getirecek. Gerede'den Ankara'ya su getiriyorsun bunun anlamı 2050'ye kadar
başkentin su problemini ortadan kaldıracak. Biraz da kurak geçen bir yılımız
var ama aşağı yukarı Türkiye genelinde geçen yıla göre %10 daha düşük
doluluğumuz var. Ankara'nın 11.5 aylık suyu var bugün yağışlar kesilse 11,5 ay
yeter İstanbul'un ise 6 aylık suyu var ama tabii yağış kesilmesi diye bir şey
öz konusu değil. İki ay içerisinde yine yağışlar başlayacak teorik olarak bir
problem yok, bu yağışların getirdiği bir miktar var bunların bir sorun olma
ihtimali yok.(Orman
Yangınları) Bu konuda üzerinden rant devşirilmeye çalışılan bir konu
ağaç konusu. Bu yıl teşkilatımız dünyada birinci sıradadır bunu ben
öylemiyorum dünya söylüyor, Fransa'dan 2 misli daha başarılıyız Yunanistan'dan
10-15 misli daha başarılıyız. Bizim çok köklü bir teşkilatımız var.
Cumhurbaşkanımız bize açık kredi verdi ne lazımsa alın dedi, bir ağaç dahi
yanmasın ne lazımsa alın dedi. Bu çerçeve içerisinde Rusya'dan 2 tane uçak
kiraladık 33 tane helikopterimiz var yeni bir helikopterimiz daha var 1 defada
15 ton su atabiliyor. Çok ciddi bir hazırlık yaptık, buradaki başarının en
önemli kıstası orman yangınlarının %90'ına yakını insan hatasından çıkıyor.
Mangal yakıyoruzi ormanlarda bir nebzede olsa haftanın stresini atmaya
çalışıyoruz, ufacık bir hatanın koskoca bir ormanı yok edebileceğini
unutmamalıyız. Cezaları da çok ağır bilerek yakana müebbet hapis, bilmeyerek
yakana da çok ciddi maddi ödemeleri var. Biz bu yıl İHA kullanıyoruz, bir İHA 360 tane yangın gözetleme
kulesinin işini yapıyor. Birisi bir sigara yaksa 300 kilometre öteden
görebilecek teknolojiler kullanıyoruz.(Yağlı
Tohum Ödemeleri) Temmuz'un ilk haftası ödemeleri tamamlayacağız, bu
kapsamda 700 milyon lira yağlı tohumla ilgili ödemeler yapılacak.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: