Sözcü'nün sahibiyle ilgili flaş karar

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, Sözcü Gazetesi davası kapsamında Genel Yayın Yönetmeni ve yazarlarının yargılandığı davada "Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 2 yıl 1 ay ile 3 yıl 6 ay 15 gün arasında değişen miktarlarda hapis cezası verildiği belirtildi. Kararda, davada tutuklu kimsenin bulunmadığı, sanık Burak Akbay'ın ise dosyasının ayrıldığı belirtilerek, Akbay'ın 9 Ekim 2017'den beri yakalamalı olarak arandığı kaydedildi.
"SAMİMİ OLARAK ÜLKEMİZE DÖNEREK SAVUNMA YAPMAK İSTEDİ"
Burak Akbay'ın önceki aşamalarda mahkemeye gönderdiği el yazılı ve imzalı dilekçede, "samimi olarak ülkemize dönerek savunma yapmak istediği", tüm delillerin toplanmış olduğu, sadece Burak Akbay'ın savunmasının alınmasının beklenmekte olduğu ifade edildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 5. ve 6. maddelerine göre "Adil yargılama ilkesi" gereğince sanığın savunmasının bizzat mahkeme huzurunda alınmasının gerekmesi kararda belirtilerek şöyle denildi:
"Sanığın babası Ertuğrul Akbay'ın 7 Mart 2019 da vefat etmesi sebebiyle sanığın yakalama kararı olduğundan dolayı cenaze ve diğer işlemler için gelememiş olması, bu sebeple sanığın daha sonraki aşamadaki dini olarak son görevlerini yerine getirememiş olmasından dolayı oluşan mağduriyet ve dosyanın geldiği aşamanın dikkate alınarak Burak Akbay'ın tutuklanmasına yönelik yakalama emrinin kaldırılmasına savunmasının alınmasına ilişkin çıkartılan kırmızı bülten evraklarının iadesi için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış ilişkiler Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına."
AVUKATI: "BOŞU BOŞUNA MAĞDUR EDİLDİ"
Kararla ilgili değerlendirme yapan avukat İsmail Yılmaz, "Müvekkilim Burak Akbay boşu boşuna mağdur edildi. Hakkındaki suçlamaların hiçbir temeli yoktur. Baştan beri söylüyorum, bu davanın açılması bir hukuk ayıbıdır. Yargının bu yanlıştan dönmesi gereklidir" dedi.
Öte yandan Yılmaz, 13 Ocak'ta müvekkili hakkındaki yakalama kararının kaldırılması ve kırmızı bülten ile ilgili müzekkere yazılması için İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçeyle başvurdu.