İhsan ÇELİKDEMİR koordinatörlüğünde, Sanat Değirmeni Kültür Edebiyat Platformunca hazırlanan anma töreninde duygulu anlar yaşandı.
Sanat Değirmeni Başkanı Aygün Eroğlu’nun Heyder Baba şiirinin ilk beşliğiyle:
Heyder Baba, ıldırımlar şakanda,
Seller, sular şakkıldayıb akanda,
Kızlar ona saf bağlayıb bakanda,
Selâm olsun şevkatize, elize,
Menim de bir adım gelsin dilize.”
……
Mısralarıyla başladığı açış konuşması ve sunuculuğunda gerçekleşen programda;
Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şerife YALÇINKAYA’nın Muhammed Hüseyin ŞEHRİYÂR’ın Türk dünyasında özellikle de İran Türkleri açısından yeri ve konumunu dile getiren konuşmasında şöyle der:
“Ahmet Yesevi gibi, Ali Şir Nevai gibi, Nesimi ve Fuzuli gibi. Şairler şahı Şehriyar, İran edebiyatının Türk şairi olarak Azerbaycan ağzından sesini dünyaya duyurmuştur!..”
Turan GÜLEL’in “Heyder Baba” şiirinin ilk yedi beşliğini ezberinden okuyarak başladığı konuşmasında Şehriyâr’ın hayatı, fikirleri, eserleri konusundaki konuşmasında şu hususlara değindi:
ŞEHRİYÂR, 1906-1988 arasında yaşamıştır. Heyder Baba destan şiiriyle şöhret kazanmış olan İran Türklerinin bir şâiridir.
Arapça ve Arap yanı sıra, Fransızca da öğrenen şâir, Hafız, Sadi,Fuzûlî, Sabir vb etkilenir. 1921 yılında Tahran'a gelerek Dar-ül Fünun okulunda tıp eğitimi alır. Aşık olduğu Süreyya nedeniyle tıpbı bitirmesine üç ay kala oklu bırakır 1924 yılında aşkının peşinden Horasan'a gider. 1935 yılında Tahran'a geri dönerek İran Ziraat Bankasında çalışmaya başlar.
Önceleri şiirlerini Farsça yazar ve söyler. Bir gün Farsça yazdığı bir şiirini Anasına okumak ister. Evde Türkçe konuşan anası o gün okuda dinleyelim anlamında Farsça cevap verince Şehriyâr’ın bu durum dikkâtini çeker. “Ana, neden Türkçe değil de Farsça cevap verdin!” deyince anası da ona “Farsça oku oğlum nasıl olsa anlamayacağım ondan böyle söyledim!” sözü Şehriyâr’ın ruhunda şimşekler çaktırır. O günden itibaren şiirlerini Türkçe yazar, Türkçe söyler. İşte Heyder Baba şiirinin ortaya çıkış hikâyesi de budur.
Şehriyâr Heyder Baba şiiriyle çok sevilir. Bütün Türk Dünyasında bu şiir ile meşhur olur.
İran’da Türkler üzerinde asimile çalışmasının sonuç vermeyeceği gerçeği Şehriyâr’ın Heyder Baba şiiriyle anlayan İran yönetimi, sağlığında iken 16 Mart gününü “Şehriyar Günü”olarak kabul eder ve kutlamalar düzenler.
Şehriyâr 17 Eylül 1988’de vefat edince Tebriz’in Surhab mahallesindeki Makberü’ş Şuarada toprağa verilir.
Şehriyâr’ın Heyderbaba şiirinde Türk Dünyasını kucaklayan bir ismi kalır geriye:
“Heyder Baba, dünya yalan dünyadır/
Süleyman’dan, Nuh’tan kalan dünyadır/
Oğul doğanı, derde salan dünyadır/
Her kimseye her ne verse alıptır/
Eflatun’dan bir kuru ad kalıptır.”
Turan GÜLEL’in konuşmasının ardından, köşe yazarlarımızdan Şerif KUTLUDAĞ ile şâiler; Belkıs HAKAN, Gülizar ATAN, Fatma NİŞANCI, Gülperi DEMİR, Aygün EROĞLU ile İhsan ÇELİKDEMİR Şehriyâr’ın şiirlerini seslendirdiler.
Program akışı tamamlandığında Sanat Değirmeni Başkanı Aygün EROĞLU;
Emekli eğitimci, şâir, yazar Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’nda gönüllü okuyucu olan; Cumhuriyetin öğretmeni Z. Nurdan YAVEROĞLU’na ONUR PLAKETİ Takdim etti.
İhsan ÇELİKDEMİR ile Kültür Sanat Fabrikası Müdürü Cengiz TOPAL ve Prof. Dr. Şerife YALÇINKAYA Şehriyar Anma’sında görev alanlara Teşekkür Belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona e
Yorumlar
Kalan Karakter: