Rize, Doğanın Kalbinde Ziyaretçilerini Bekliyor

İzmir Kent Haber-Mehmet Özdoğru/ Türkiye’nin doğa harikası şehirlerinden Rize, doğal güzellikleri, yaylaları, endemik bitki örtüsü ve macera dolu etkinlikleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Mayıs 2022’de açılan Rize-Artvin Havalimanı sayesinde kente ulaşım kolaylaşırken; Antalya, İzmir gibi büyük şehirlerden başlatılan direkt uçuşlarla Rize’nin turizm potansiyeli her geçen gün daha da artıyor.
Rize Valiliği ve Ege Bölgesi Rize Dernekleri Federasyonu öncülüğünde düzenlenen tanıtım programıyla Rize’ye giden İzmirli 15 gazeteci, dört gün boyunca yaylalardan derelere, yerel lezzetlerden kültürel zenginliklere kadar bölgenin doğal ve tarihi güzelliklerini keşfetti
Rize Valiliği ve Ege Bölgesi Rize Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen 4 günlük tanıtım gezisinde İzmir’den 15 gazeteci, Karadeniz’in doğa harikası Rize’yi yakından tanıdı. Program kapsamında şehrin tarihi, kültürel, turistik ve tarımsal değerleri ziyaret edildi. Gezi boyunca katılımcılara rehber Nalan Köseoğlu eşlik etti. Verçenik Turizm’in katkılarıyla gerçekleşen organizasyonda gazeteciler, Rize’nin nefes kesen doğasında yolculuk yaparken bölge halkıyla birebir temas kurdu, bölgeye dair önyargılarını ise yerinde gözlemleriyle geride bıraktı.

Fırtına Vadisi 
Gezinin ilk günü, Rize'nin en etkileyici doğa rotalarından biri olan Fırtına Vadisi'nde başladı. Fırtına Deresi'nin kenarından ilerleyen grup, vadinin derinliklerinde yer alan Zil Kale’ye ulaştı. Karadeniz’in sisleri arasında yükselen bu tarihî yapı, doğayla bütünleşmiş görüntüsüyle gazetecileri kendine hayran bıraktı. Kale ziyaretinden sonra rotada Palovit Şelalesi vardı. Gök gürültüsünü andıran sesiyle Palovit, Karadeniz’in gücünü ve görkemini bir kez daha gözler önüne serdi. Burada bol bol fotoğraf çeken gazeteciler, doğayla iç içe olmanın keyfini yaşadı. Günün son durağı ise Türkiye’nin en çok bilinen yaylalarından biri olan Ayder Yaylası oldu. Sisler içinde yükselen dağ evleri, yemyeşil çam ormanları ve serin havasıyla Ayder, ziyaretçilerine adeta bir masal dünyasında olduklarını hissettirdi.

Çayın izinde 
İkinci gün Rize şehir merkezinde başladı. Sabah saatlerinde Rize Müzesi ziyaret edilerek kentin tarihî dokusu yakından tanındı. Rize’nin simgelerinden biri haline gelen dev çay bardağı heykeli ziyaret edilerek yapının önünde hatıra fotoğrafları çekildi. Etnografik eserlerin yanı sıra Rize’ye özgü kıyafetler, mutfak eşyaları ve geleneksel yaşam biçimlerine ait objeler ilgiyle incelendi. Ardından Çay Çarşısı’na geçildi. Program Isırlık Tabiat Parkı ziyaretiyle devam etti. Burada yörenin eşsiz lezzetlerinin tadına bakıldı. Daha sonra ÇAYMER (Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi) ziyaret edildi. Burada çayın tarladan bardağa kadar olan yolculuğu hakkında bilgi verildi. Gazeteciler, çayın işlenme sürecini yerinde görme ve demleme teknikleri üzerine bilgilenme fırsatı buldu. Günün son bölümünde ise Rize’nin meşhur Çeçeva köyü ziyaret edildi. Simetrik olarak sıralanmış çay bahçeleri ve teras görüntüsüyle adeta bir kartpostal gibi olan bu köyde, gazeteciler bol bol fotoğraf çekildi. Üreticilerle yapılan sohbetlerde, çayın hem ekonomik hem kültürel anlamdaki yeri detaylarıyla ele alındı.

Vali Baydaş: “Rize’yi turizm markası haline getirmek istiyoruz”
Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, valilik himayesinde gerçekleştirilen tanıtım çalışmaları kapsamında bölgeye davet edilen gazetecilere Rize’nin doğal ve kültürel zenginliklerini tanıttı. Baydaş, "Şehrimiz çayın ve yağmurun başkenti olarak biliniyor ama biz bununla yetinmiyoruz. Rize aynı zamanda turizm odaklı bir şehir. Hedefimiz, bu potansiyeli hem yurt içinde hem yurt dışında daha görünür hale getirmek," dedi.

Vali Baydaş, Rize-Artvin Havalimanı’nın turizme büyük katkı sağladığını vurgulayarak, 2025 yılı içinde yaklaşık 1 milyon 250 bin yolcunun kente ulaşmasının beklendiğini aktardı.

Kaçkar Dağları’nda UTMB heyecanı
Rize’nin en önemli turizm yatırımlarından biri de macera ve dağ sporları alanında geliyor. Kaçkar Dağları’nın dünya çapında bir doğa sporları destinasyonuna dönüşmesi için hazırlanan projeler kapsamında, 26-28 Eylül tarihleri arasında Ultra Trail Mont-Blanc (UTMB) Dünya Serisi’nin bir ayağı Rize’de düzenlenecek. Proje Direktörü Ceylan Şensoy, bu uluslararası yarışlara yaklaşık 2 bin sporcunun katılacağını, parkurların 20, 50 ve 100 kilometre uzunluğunda olacağını belirtti.

Yaylalar, şelaleler ve termal keyif
Rize, yalnızca doğa sporlarıyla değil, sunduğu görsel ve kültürel zenginliklerle de fark yaratıyor. Fırtına Vadisi boyunca uzanan eşsiz doğa manzaraları, Ayder Yaylası’nın serin havası, İkizdere’deki termal kaplıcalar, Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın bakir doğası ziyaretçileri adeta büyülüyor.

Gito, Sal, Pokut, Palovit, Anzer ve Elevit gibi yaylalar; yöreye özgü mimarideki taş konaklar ve endemik bitki örtüsüyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor. Şelaleleriyle ünlü olan bölge, fotoğraf tutkunları ve doğa gezginleri için adeta bir açık hava stüdyosu niteliğinde.

12 ay turizm hedefi
Valilik ve yerel yönetimlerin çabaları, Rize’yi yalnızca yaz aylarında değil, yılın dört mevsimi turist ağırlayan bir şehir haline getirmeyi amaçlıyor. Doğa yürüyüşlerinden kaplıca turizmine, spor festivallerinden yerel lezzetlere kadar uzanan geniş bir yelpazede hizmet sunan Rize, sürdürülebilir ve çevreci turizm anlayışıyla ön plana çıkıyor.