Pandemi süreci migren hastalarını da vurdu
Pandemi döneminde, evde uzun süre kapalı kalma ve hasta olma korkusu, migren hastalarını da zorladı.
Yayınlanma :
20.08.2020 12:34
Güncelleme :
20.08.2020 12:34


Migrenin anksiyete ve depresyon ile yakın ilişkili olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Ü. Halide Rengin Bilgen Akdeniz, sözlerine şöyle devam etti:
‘Pandemi dönemindeki , sürekli devam eden kaygı, endişe hali, sonunda depresyonu getiriyor. Kişi bu dönemde, keyifsizlik, isteksizlik ve moralsizliğin olduğu bir sürece giriyor.
Bu durumda migren baş ağrılarının sıklık ve şiddetinde artma, günlük hayatın, aynı zamanda okul veya iş yaşamının kalitesinde düşüklükle sonuçlanıyor. Ancak maalesef migren hastalarının yüzde beşinden azı, ağrıların tedavisi ile ilgili bir uzmana başvuruyor.
'Bu dönemde uyku düzeni bozuldu'
Migrenin uyku ile de çok sıkı bir ilişkisi olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroloji uzmanı Dr.Öğr.Ü.Halide Rengin Bilgen Akdeniz, ’’Migren hastalarının uyku ritminin değişmemesi çok önemli.
Pandemi dönemi evde kalanların veya evden çalışanların bir çoğunun uyku düzeni ne yazık ki bozuldu. Oysa uykunun yetersiz olması, fazla uyku, kişinin rutin uyku saatlerinin değişiklik göstermesi gibi her türlü uyku düzensizliği, migreni tetikleyebiliyor’’ dedi.
Migren ve beslenme ilişkisinden bahseden Dr.Öğr.Ü.Halide Rengin Bilgen Akdeniz şunları söyledi:
‘’Migreni tetikleyen yiyecekler de var. İşlenmiş gıdalar (salam, sosis gibi), çikolata, aşırı kafein tüketimi, bazı alkollü içecekler, kızartma türü yiyecekler, bazı peynir türleri gibi pek çok gıda migreni tetikleyebiliyor.
Ayn zamanda aspartam gibi yapay tatlandırıcılar, tiramin içeriği yüksek gıdalar, monosodyum glutamat katkı maddesi içeren gıdalar da, migren mekanizmasını oluşturan damarlarda önce vazokonstrüksiyon dediğimiz daralma ve ardından gelen genişlemeyi aktive ederek, migren atağının ortaya çıkmasına neden oluyorlar.
Yiyeceklerin yanında kilo artışının da migren üzerine etkili olduğu değişik çalışmalarda gösterilmiş. Pandemi döneminde birçok kişide kilo artışı olduğunu gördük. Obez hastalarda migrenin, kronik forma, yani ayda 15 ve daha fazla atak sıklığının görüldüğü forma, dönüşme riski 5 kat daha yüksektir. Aynı zamanda insülin direnci olan hastalarda da yine migren atak sıklığının ve şiddetinin arttığı gözlenmiştir.
'Migrenin baş düşmanlarından biri hareketsiz yaşam'
Hareketsiz yaşamın da migreni olumsuz etkilediğini ifade eden Nöroloji uzmanı Dr Öğr. Ü.Halide Rengin Bilgen Akdeniz, ‘’Pandemi süresince herkese ‘evde kalın’ çağrısında bulunduk. Tabi ki hareketsizlik, pek çok hastalıkta olduğu gibi, migreni de olumsuz etkiledi.
Biz migren hastalarına ilaç tedavisi yanında , özellikle açık havada yürüyüş, egzersiz öneririz. Ancak bu dönemde hastalar, bu egzersizleri yapamadı.
Sosyal mesafeyi korumak, maske takmak gibi önlemleri alarak, açık havada yürüyüş yapılmasını öneriyoruz.
Migren hastalarında, fotofobi dediğimiz ışık duyarlılığı önemli . Parlak ışıklar ve güneş ışığı atakları tetikleyebileceğinden, güneş ışınlarının dik olduğu saatlerde yürümemeleri, yürüyüş esnasında kendilerini geniş bir şapka, güneş gözlüğü ile korumaları önemli’’dedi
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: