Türkiye, İdlib’te uğradığı hain saldırı sonucunda düzensiz göçmenlere kapılarını açmış ve gitmek isteyenlere resmi izin vermişti. Yunan sınırından Avrupaya geçmeye çalışan göçmenler, karşılaştıkları manzara ile hüsrana uğradı. Yunanistan kapılarını açmayacağını dile getirirken, 2. Dünya Savaşı sırasında Suriye başta olmak üzere pek çok Ortadoğu ülkesinin, Avrupalı mültecilere ev sahipliği yaptığı gün yüzüne çıktı.
Suriye, Mısır ve Filistin'e sığındılar
1942 yılında 40 bin Avrupa vatandaşı Suriye, Mısır ve Filistin'de kurulan mülteci kampları sayesinde hayatta kaldı. 1942'de Ortadoğu Yardım ve Mülteci İdaresi (MERRA), binlerce Avrupalıyı Suriye, Mısır ve Filistin'de kurulan kamplara yerleştirmişti. Savaş süresince bu kamplarda yaşayan Avrupalı mülteciler savaş yıllarının ardından evlerine geri döndü.
O yıllarda Suriye'deki kamplarda yaşayan Yunanlılar önce sağlık kontrollerinden geçiriliyor daha sonra ise yaş ve ailelerine uygun kamp bölgesine gönderiliyordu. 1944 yılında Yunan adalarından gelen mülteciler Halep'te kaldıkları kampta sosyalleşebiliyor, güvenlikleri sağlandığı takdirde alışverişe çıkabiliyorlardı.
Nuseyrat Mülteci Kampı, 1945
Mültecilerin kaldıkları kampla, yemek ve barınma ihtiyaçlarının yanında sosyal hayata da imkan sağlıyordu. Kamp alanlarının dışına istedikleri zaman çıkabiliyor, şehrin rutin hayatına karışabiliyorlardı. Geçimini sağlamak isteyen mültecilere meslek eğitimleri veriliyor ve ticaret yapmalarına olanak tanınıyordu. Her gün yemek dağıtılan bu kamplarda mülteciler isterlerse dışarıdan yemek satın alabiliyorlardı.

Çeşme'den Halep'e
Savaş yıllarında mülteci göçleri tam tersi istikametteydi. Yunan adalarından Ege'ye geçen mülteciler Ege'den Türkiye-Suriye sınırına geliyor oradan da Halep veya Gazze ile İran'a geçiyorlardı. Bu zorlu yolculuk yaklaşık 40 gün sürüyordu.
11 Ocak 1942 tarihli "Burası Kudüs" (Hune el Kudüs) isimli Gazetede, "Yunanistan'dan Suriye'ye mülteci olarak gelenlere yemek ve kıyafet dağıtıldı." ifadesi yer alıyor.
“İnsanca yaşama hakkına canavarca saldırılmış dost bir komşuya”
İkinci Dünya Savaşı'nda İtalya'nın ve Almanya'nın saldırısına uğrayan Yunanistan hem çok göç vermiş hem de kendi içinde sefalet ve iç karışıklıklarla baş başa kalmıştı.Bu saldırılardan sonra Yunanistan "Büyük Açlık" dönemine girmiş, Yunanistan'a ilk yardım uzatan ülkelerden biri ise Türkiye olmuştu. Türk Milletinin bu konudaki fedakarlığı dönemin basınına da yansımış ve “Bağımsızlığına, insanca yaşama hakkına canavarca saldırılmış dost bir komşuya”, “Ölen kardeş bir milletin ıstırabı karşısında” başlıklarıyla yardım gönderilmişti.
Yunan Vahşeti
Bugün ise Suriye ‘de meydana gelen iç savaştan ve yoksulluktan kaçan Suriyeli mültecilerin, Yunanistan tarafından sınırda ölüme terk edildiğine şahit oluyoruz. Batırılan mülteci botları, küfürle karşılanan mülteciler, gaz bombası ve gerçek mermi ile hedef alınarak öldürülen mülteciler yıllar önce yapılan yardımların unutulduğunu gösteriyor. Bir insanlık suçu işleyen Yunan milleti, sınırlarını açmamakta ve geçmişini silmekte oldukça kararlı görünüyor.



Yorumlar
Kalan Karakter: