MODA ENDÜSTRİSİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN FORMÜLÜ
İsveç, moda endüstrisinde sürdürülebilirliği sağlamak için konfeksiyon ürünlerinde kimyasal kullanımına 2021 yılından itibaren vergi getirmeye hazırlanırken, geri dönüşümü teşvik ediyor. Türkiye'deki konfeksiyon ihracatçıları da dünyanın sürdürülebilirlik lideri İsveç modelini radarına aldıklarını belirtti.
Yayınlanma :
24.06.2020 15:48
Güncelleme :
24.06.2020 15:48


giyim ve konfeksiyon sektörü, eski parlak günlerine dönmek için pandemi
onrasında sürdürülebilirlik eksenli bir yol haritasını hayata geçirmeye
hazırlanıyor. Konfeksiyon ihracatçıları da dünyanın sürdürülebilirlik lideri
İsveç modelini radarına aldı.Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları
Birliği ve Business Sweden iş birliğinde düzenlenen online toplantıda konuşan
İsveç Tekstil ve Konfeksiyon Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Cecillia
Tall, konfeksiyon ürünleri kimyasal içeriyorsa 2021 yılından itibaren vergiye
tabi olacağı uyarısında bulundu.Gelecek yıl uygulanmaya başlanacak olan kimyasal
vergisindeki amacın çevreyi korumak ve sürdürülebilirliği sağlamak olduğunun
altını çizen Tall, "İsveç şirketleri için üretim yapıyorsanız, onlar sizin
kullanmamanız gereken içeriklerin listesini verecekler. Tekstil sanayi çok
fazla miktarda karbondioksite neden oluyor. Sektör olarak kötü bir ismimiz var.
Yeni sisteme hazırlanın, adapte olmakta zorlanmayın. 2025 yılına kadar tekstil
atıkları ile ilgili Avrupa Birliği’nin yeni bir mevzuatı olacak" şeklinde
konuştu.Sertbaş: “Tedarik zincirimizi yeniden
düzenlememiz gerekiyor”“Konfeksiyon sektörü olarak pandemi sonrasında
ürdürülebilir bir yapıya kavuşabilmek için tedarik zincirimizi yeniden
düzenlememiz gerekiyor” diyen Sertbaş, “Bu noktada modada sürdürülebilir üretim
tekrar gündeme geliyor. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün bilinen algısı
petrolden sonra dünyamızı en çok kirleten sanayii olduğu yönünde. Bu olumsuz
algıyı değiştirmek için 2020 yılını sürdürülebilirlik yılı ilan etmiştik.
ürdürülebilirlikle ilgili URGE projesi, Global Compact Üyeliği, Moda Devrimi
ergisi gibi birçok organizasyon ve proje düzenledik, hatta bu sene 15.'sini
planladığımız; ancak pandemi nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda
kaldığımız EİB Moda Tasarım Yarışmamızın temasını da sürdürülebilirlik
çerçevesinde oluşturduk. Bu webinarın sektörümüzün pandemi sonrasında
ürdürülebilirlik arayışlarına ışık tutacağına inanıyorum. Sürdürülebilirlik
denince akla ilk gelen ülkelerden olan İsveç’in bu konuyu ele alış biçimini ve
moda markalarının konuya yaklaşımlarını görme olanağı bulacağız” şeklinde
konuştu."2020 yılını sürdürülebilirlik yılı ilan
ettik"Covid-19 salgınının 2. Dünya Savaşından bu yana,
dünya ekonomisini en çok sarsan gelişme olduğunu dile getiren Ege Hazırgiyim ve
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, hazır giyim sektörünün
doğası gereği bu pandemiden en fazla etkilenen sektörlerden biri olduğunu,
Covid-19'un, konfeksiyon sektöründeki tedarik zincirindeki tüm aksaklıkları ortaya
çıkardığını ifade etti.Sertbaş, "İşte bu noktada modada
ürdürülebilir üretim tekrar gündeme geliyor. Tekstil ve hazır giyim sektörünün
petrolden sonra dünyamızı en çok kirleten sanayi olduğu yönündeki olumsuz
algıyı değiştirmek için pandemi öncesinde çalışmalarımıza başladık ve 2020
yılını sürdürülebilirlik yılı ilan ettik. Bu dönemde sürdürülebilirlikle ilgili
URGE projesi, Moda Devrimi Sergisi gibi birçok organizasyon ve proje yaptık.
Birleşmiş Milletler destekli dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu olan
Global Compact’a üye olan ilk İhracatçı Birliğiyiz. Bu sene 15.sini düzenlemeyi
planladığımız; ancak pandeminin yayılmasının engellenmesi kapsamında alınan
tedbirler nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldığımız EİB Moda
Tasarım Yarışmamızın temasını da sürdürülebilirlik çerçevesinde
oluşturduk" dedi.İsveç'in bir moda markasının Avrupa
ürdürülebilirlik Müdürü Hülya Sevindik Özyiğit de, kaynakları optimum kullanıp
atığı aza indirmeyi hedeflediklerini, bunun tekstil üretiminde tasarımla
başlayan bir süreç olduğunu kaydetti.İsveç Türkiye Ticaret ve Yatırım Ataşesi Edin
Erkocevic ise İsveç olarak sürdürülebilir bir moda sanayi oluşturmak
istediklerini, döngüsel üretime geçmeyi hedeflediklerini bunun için geri
dönüşümün önemli olduğunun altını çizdi.Dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin öne çıkan
kavramlar olduğunu vurgulayan Erkoçeviç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Moda endüstrisinin geleceğini garanti
altına almanın yolu sürdürülebilirlikten geçiyor. İsveç ve Türk giyim ve
tekstili çok uzun süredir birlikte çalışıyor. İsveç’te iş insanları Türk
tekstil sanayinin güçlü olduğunu biliyor. Çok büyük fırsatlar olduğunu biliyoruz.
İş birliğini daha da artırmak istiyoruz. B2B toplantıları hazırlamak istiyoruz.
Türk tekstil ve hazır giyim sanayi ne kadar sürdürülebilir olursa İsveç ve Türk
şirketleri arasında o kadar iş birliği olacaktır."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: