Ceren Kara kimdir
Şöyle başlayayım ;1981 İzmir Buca doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Sağlık bölümünden mezun oldum. Çeşitli medical firmalarıda yöneticilik pozisyonlarında çalıştım. Şuan da Üsküdar Üniversitesinde Bağımlılık ve Adli Bilimler Ensitüsünde eğitimime devam ediyorum. Aynı zamanda medical sektöre destek olma amaçlı bir danişmanlık firmam var.
Hem genç bi adaysınız hem öğrenci hemde bir iş kadınısınız. Bütün bunların arasında da belediye başkanlığına adaylığına zaman ve enerji ayırabiliyorsunuz. İnsanların aklında kalan Saadet Partili kadın adayının çok dışındasınız. Peki Ceren hanım neden Saadet partisi?
İnsanların aklında kalan profil çok yanlış . Şöyle ;
Biliyoruzki metropol yerlerde hiç bir parti kadınları aday göstermiyor ama Saadet parisi suan 4 kadın aday gösterdi.Ayrıca profillerinde hemen hemen hepsi benim gibi. Asıl sorun şuki Saadet Partisi kendini çok net iafde edemediği için, yeteri kadar iletişim kurulamadığı için böyle bir izlenim yaratılmış oldu . Vatadaşın şaşırması bana normal geliyor. Benim sıcak siyasete girişim Saadet Partisi içerisinde oldu. 24 Haziran seçimlerinde 2. Bölgeden millet vekili adayıydım.

O zaman da 3 tane kadın adaydık biz. Ve çok da rahat , çalışmalrınızı destekleyen, huzurlu bir genel merkez ve teşkilatın içindeyim. Dolayısıyla bizim profilimizdeki kadın adayların Saadet Partisi ile bağdaştırılamıyor olmasının bizim iletişim eksikliğinden kaynaklandığını sanıyorum. Maalesefki ulusal medyada kendimizi ifade edip yer alamıyoruz ve haliyle istediğimiz orada halka ulaşamıyoruz. Bu yanlış algıyı zaman içerisinde ne kadar göz önünde olursak o kadar çabuk yıkacağımıza inanıyoruz.
Malum Necmettin Erbakan’dan çizgisinden Recai Kutan’a bir milli görüş çizgisi vardı. Hala milli görüş çizgisinde de devam ediyor. Acaba milli görüş çizgisinden bir evrilme mi söz konusu, bir kabuk değiştirme mi söz konusu yoksa aslında hep buydu da yanlış mı anlatıldı?
Aslında hep buydu ama doğru da anlatıldı fakat yanlış empoze edilmedi algı yanlış oluşturuldu. Milli göüş deyince aslında ilk akla gelen yerli üretim, tarımı desteklemek,eşit paylaşım , ezilenin yanında olmak, herkesin elinden tutmakdır. Eğer muhafazakarlık bu şekilde anlaşılırsa zaten İslamiyet’inde temelinde adalet vardır. Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı yerede güven , güvenin oladığı yerde ise ne yatırım ne iş olur. Hala Milli Görüş çizgisinndeyiz muhafazakarız ve hala kendi yolumuzdayız. Ve bunla beraber bütün kültürel değerlerimize de sahip çıkmaya devam edeceğiz. Belirtmek isterim Mustafa Kemal Atatürk’ de bizim milli bir değerimizdir. Yanlış anlamaya mahal vermemek adına bunu da belirtmek isterim.
Belediye Başkan Adaylığına nasıl karar verdiniz, neden aday oldunuz?
Doğma büyüme Bucalı’yım ve Buca dışında hiç bir ilçede yaşamak istemedim. Talip oldum çünkü Buca’ya çok katkı sağlayacağıma ve bir farklılık yaratacağıma inanıyorum. Dolayısıyla bu görevde olmak çok onur verici.
Size partinizden mi teklif geldi? Ve karar aşamanız nasıl oldu ?
Evet bana teklif partimden geldi. Karar sürecim ailemin beni destekleme
siyle oldu. Benim Buca’yı ve Buca halkını ne kadar sevdiğmi bildikleri için ailem hep yanımda oldu.
Birçok ilçede olduğu gibi malum Bucalı’lar da Buca’nın sorunlarından dert yanmakta. Sizin gözünüzden bakarsak Buca’nın ilk baştaki sorunları nelerdir? Buca halkı size ne şikayetlerde bulunuyor? Buca halkının sorunlarına nasıl ulaşıyorsunuz ?
Buca’nın 47 tane mahallesi var. Buca İzmir içerisinde en yüksek seçmen sayısına sahip bir ilçe . Seneler içinde çok kozmopolit bir yapıya sahip oldu. Mahallelerin sorunlarını ayrı ayrı tespit etmeye çalışıyorum. Çünkü her mahallenin kendine has farklı sorunları var. Mevcur belediye başkanının seçimden sonra hiç uğramadığı mahalleler var. Bunları belirlemek için tüm muhtarlarımızdan yardım alıyoruz. Fakat benim esas amacım Bucalı tüm vatandaşlarımızla birebir temasda bulunmak. STK’lar dernekler tümüyle iş birliği halindeyiz.
Buca’nın sorunlarına gelirsek ,genel olarak baktığımız zaman malüm trafiğimiz çok büyük bir problem. Şirinyer’den , Heykel’e kadarki yol çok kısa bir mesafe olmasına rağmen çok uzun bir zamanda gidebiliyorsunuz.Bu Buca halkı için gerçekten bir zulm , hem stres hem zaman kaybı. Onun dışında sokak aralarında servis şoförlerimiz çok sıkıntılı. Asfaltlara çalışmalarının bir çok kısmı eksik .Genel olarak yine baktığımızda temizlik problemimiz var. Çöp arabalarının giremediği sokaklar var.Alt yapı problerimiz var. Yağış yoğunluğu yaşandığında bu durum günlük yaşantıyı etkiler hale geliyor. Bunların dışında Buca’da çok büyük bir öğrenci nüfusumuz var. Onların hem barınma hem bilimsel-kültürel araştırma yapacak olan sosyal alan sıkıntımız var.
Buca’da kentsel çözüm sizce nasıl yapılabilir?
Eğer seçilirsem, Ekolojik Belediye Başkanlığı nasıl yapılır göstermek istiyorum. Evet bir çözüm var fakat bu betonlaşma yada dikey yapılaşma değil. Benim belediye başkanlığım döneminde her ne çözüm olacaksa bunu ortak karar ile alacağım. Halk meclisim mutlaka olacak ve bunu her mahallede kurmak istiyorum. Çünkü her mahallenin gerçek sorununu orada yaşayan insanlar biliyor. Orada yaşayan insanlarla birlikte karar almaz iseniz, kişilere saygısızlık etmiş olursunuz. Mutlaka kararlar ortak alınacak.
Bu sorunlara istinaden sizin Projeleriniz nelerdir?
Temel öncelik, gerçek sosyal bebediyeciliği Buca insanıylatanıştırmak. Buca’da sağlık ve eğitim haklarına ulaşamayan yeterli derecede faydalanmayan kimsenin kalmamış olması önceliğim. Dürüst belediyecilik olacak. İhalelerimiz halkaaçık yapılacak, isteyen herkesin erişebileceği bir gider-gelir tablomuz olacak, Buca’da yaşayan halk belediyesinin ne yaptığını bilmeli, en temel haklarıdır. Temel hayalim bu yöndedir.
Bunun dışında yarım kalan projeler var . Acilen bunların tamamlanması lazım. Mesela Buca Pazar yeri.
Gençlerimiz için sosyal yaşam kampüslerive yeşil alanların da mutlaka çoğaltılması gerekli.
Ekolojik Belediyecilik teriminizi biraz açar mısınız ?
Öncelik yeşil alanları korumak, yeşil alanları kesinlikle imara açmamakve olabildiğnce yeşil alanları arttırmak. Millet bahçesi adı altında bir proje var biliyorsunuz. Bu şekilde olsun stemiyorum. Betonun üzerine bir kaç yeşil çim dökerek ya da bir kaç ağaçekerek değil de daha doğal yaşam alanları oluşturmak istiyorum. Yani hobi bahçeleri olabilir herkes kendi domatesini yetiştirecek alanları kast ediyorum. Bir de sokak hayvanları benim bu konu da ciddi hassasiyetim var. Hayvanlara uygulanan kötü muamele inanın beni çok rahatsız ediyor. Benim belediyecilik dönemimde sokak hayvanları için sürdürülebilir bir proje ön görüyorum. Barınak dediğimiz yerler malum esir kampına dönüşmüş durumda. Sokak hayvanlarını doğal yaşantılarından koparmadan alanlar oluşturabilirsek gerçekten faydalı bir yaşantı sağlayabileceğimi düşünüyorum.
Sizin özellikle belirlediğniz belli bir hedef kitleniz var mı ?
Tabiki önceliğim kadınlar ama beyler den tepki alabilirim. Kadınalrın özellikle ev hanımlarının üretime katılmalarından yanayım. Ev hanımlarının evde ürettikleri el emeklerini sunmaları için bir fon oluşturma projem var. Kimseye gelin satın değil de belediye olarak biz alıp biz satacağız. Bu durumdan belediye bir kar edersede ya sokak hayvanları için kullanmaya devam edeceğiz yada ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız.
Tanzim satış sistemi konusundaki düşünceleriniz nelerdir? Biliyorsunuz sayın Kocaoğlu tanzim satışı projesinden sonra her eve 10kilo patates 10 kilo soğan projesi başlattı.Bu krizin verilerini oya döüştürmeye çalışılan bazı işler yapılmakta.Bunun yanı sıra ekonomik krizi siyasi yatırıma dönüştü, hükümetin de bir beka sorunu var. Tüm bunları gözönüne alırsak ekonomik kriz sokağa ne kadar yansıyor ?
Terseten başlayayım. Yerel seçimlerde bir adayın A partisinden B partisine geçmesiyle bir beka sorunu oluşacağına kesinlikle inanmıyorum. Tanzim satışlarda 2 kilo malzeme alabilmek için kuyruklarda saatlerce beklemesini doğru bulmuyorum. Çiftçiyi beslemeden, esnafı kalkındırmadan böyle bir adım atmak kesinlikle uzun süreli bir çalışma ve kalıcı bir çözüm değil. Ekonomik anlamda insanların bu kadar mahrum kalaması çok yanlış bir durum. KESKE DAHA İYİ YÖNETİLSEYDİK.
Kocaoğlu’nun 10 kilo patates 10 kilo soğan teklifine ne diyorsunuz? Siz belediye başkanı olsaydınız benzer birşey sizde yapar mıydınız?
Ben olsam insanların onurunu kırmak yerine istediklerini alabilecek maddi oolarak insanlara maddi yardım ederim.
Sizce Buca halkı neye göre karar verecek , adaya mı bakacak, projeye mi yoksa parti mantığıyla mı oy verecek?
Olması gerektiğnie inandığım projelere ve adaya bakılması. Çok fazla partizanlık yapılmamasını seçmenden özellikle istiyorum.Çünkü partizanlık bizi belli bir noktaya götürmüyor.Çocuklşarımızın iyi yaşaması için partizanlık yerine daha iyi hizmeti kim verecekse ona oy vermeleri doğru buluyorum.
Belediye başkaları seçilmeden önce hepsi projelerini anlatır ve genelde hiç biri yapılmaz . Halk kime neye güvenip oy verecek ?
İnsanların güvenini kazanmak lazım. İkna ederek kimseyi yanınızda 5 yıl tutamazsınız. Size inanmalı seçmen, amacım bu. Ve inanmış insalrala belediyeyi birlikte yönetmek istiyorum.
İttifaklar için düşünceniz nedir ?
İttifak için koalisyonlar dönemi bitecek dendi ama sadece adı değişti . Aslında yine aynı şey yaşanmakta. Kimse tek başına seçime giremiyor, tek başına bişey yapacaklarına inanmıyorlar .Ak Parti-Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı birbirine her daim mecbur olan iki parti haline geldi. CHP ve İyi Parti ittifakı mevcut iktidarlan bir parça insanları uzaklaştırmak için bir araya geldi. Seçim anında kesinlikle doku uyuşmazlığı yaşanacağına inanıyorum.Çünkü tavanda yapılan anlaşmalar tabanda o kadar yakın ve uyuşma olmuyor . Halk gönlünden geçene yine oy verecek. İttifak yapan partilerin tabanı nasıl cevap vereceğini seçim sonununda göreceğiz.
Şayet belediye başkanı seçilirseniz ilk projeniz ne olacak ?
Sosyal belediyecilik kapsamında halk meclislerini oluşturmak. Spestifik sorun anlamında da trafik ve alt yapı sorunlarının ustesinden geleceğim.Buca’da önceliğim kadın dayanışması ile yola çıkmak amacım ve bir çoban ateşi yakalım istiyorum. Yuvayı dişi kuş yapar , benim yuvam da Buca. dedi.
İZMİR KENT HABER
Yorumlar
Kalan Karakter: