“Kadın kotası” ile Türk kadını hapsedilemez.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezinin tensipleri doğrultusunda oluşturulan proje için İzmir Ülkü Ocakları başkanı Bekir Sıtkı Hastürk “Kadına yönelik duyarlılığın ve kadına şiddetin önlenmesine yönelik çalışmaların artmasinarağmenkadına şiddet azalmadığı gibi aksine artarak devam etmektedir. Çözüm metodu olarak ithal ve pansuman yöntemlerin kullanılıyor olması en temel hata olarak göze çarpmaktadır. Kadim Türk kültürü esas alınarak hazırlanan projenin ilk adımı olarak Türk tarihinde kadının yeri konulu bir dizi bilinçlendirme paneli ve atölye çalışması düzenleneceğini de ifade etti.”
 
Siyasette ve sivil toplum teşekküllerinde çokça konuşulan “kadın kotası” konusunda da fikirlerini ifade eden Hastürk; “Türk kadını belli bir kotaya ve alana hapsedilmemelidir. İlla bir kota aranıyorsa Cenab-ı Allah yaradılış itibariyle kotayı belirlemiştir. Ocağımızda ne kadar erkek mensubumuz varsa bir o kadar da kadın mensubumuz olmalıdır.” dedi.
 
İzmir Ülkü Ocakları hukuk birimi yöneticisi Avukat Doğukaan Türkücü İzmir barosu adli yardım birimleri ile sıkı bir iletişim kurulacağını hukuki yardım ve refakat hususunda çok hassas davranılacağını ifade ederken Asena birimi yöneticisi Melek Soyubitmez; kadının Türk ve İslam kültüründe mukaddes yerinin altını çizerek psikolojik destek verme bağlamında oluşturulacak çalışma grubunda birçok uzmanın yer alacağını söyledi.