'DAHA FAZLA KİŞİYE ULAŞMAK İSTİYORUZ'
Depremde, dükkanı, ambarı ve evi yıkılan esnaf İlhami Fidan ise, "Mallarımız telef olmasın diye İzmir'e çağırdılar bizi. Vali bey sağ olsun bize destek olmaya çalışıyor. Fakat ilk günden bu yana çok az insan geldi. Daha fazla kişiye ulaşmamız lazım. Peynir, kuru gıda, dut, pestil, bal, pekmez bir sürü yöresel ürünümüz var. Hepsi doğal ürünler. İzmirliler gelsin görsün" dedi.

Şarküteri ürünleri satan esnaf Evren Sesli de şunları söyledi:
"Depremde şahsım ve ailem adına büyük bir kayıp yaşamadık. Biz daha çok şehrimize üzülüyoruz, Elazığ aşığı insanlarız. Biz Elazığ'ı küçük Türkiye gibi görürüz. Coğrafi olarak da çok önemli bir şehirdir, Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan bir kent. İzmir'e geldik burada da sallanıyoruz. Bizde bir refleks oluştu artık. Geçen gün Akhisar'da deprem oldu, hala tedirginiz. Elazığ'da ekonomi tamamen durduğu için böyle bir hareket başlattık. İlerleyen tarihlerde Ankara'ya geçmeyi düşünüyoruz. Metropol kentlerde hem ürünlerimizi tanıtıyoruz, ikramlarda bulunuyoruz, hem de ekonomik durumumuzu toparlamaya çalışıyoruz. Bizim ürünlerimiz beklemeye gelmiyor, hepsi çevre köylerden geliyor. Çoğu süt ürünleri, yayla malı. Bekletmeden satışa sunmamız gerekiyor. Ben daha çok tulum peyniri, doğal bal, tereyağı, pekmez ve kuru gıdalar satıyorum" diye konuştu.
Ziyaretçilerden Neriman Erincik ise "Ben Tunceliliyim, eşim Elazığlı. Katkı olsun diye geldim. Fakat pankartlar yetersiz, dışarıdan anlaşılmıyor. Daha göz önünde olmalı. Bu tatları İzmirliler de görmeli, denemeli. Bizim yörenin ürünleri gerçekten çok güzel ve doğal. En sıradan bir ürünü gönül rahatlığıyla alabilirler. Katkı maddesi yok, kötü mal satmıyorlar. Çünkü kendileri de tüketiyor o ürünleri" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: