FULYA ÖZTÜRK İLE "KORONA DÖNEMİNDE GAZETECİLİK"

İzmir Kent Haber/ DİLEK ÇAKIR- ÖZEL HABER Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs dolayısıyla bazı meslekler zor durumda kaldı. Sahada çalışmalarına devam etmek durumunda kalan mesleklerden biri de “Gazetecilik” oldu. 
Türkiye’nin önemli haber kanallarından biri olan CNN TÜRK muhabiri Fulya Öztürk, “Korona Döneminde Gazetecilik” hakkında İzmir Kent Habere  konuştu.
Salgın döneminde sahada görev yapan önemli isimlerden biri olan Öztürk, bu süreçte aldıkları önlemlerden ve yaşadıkları zor ve bir o kadar da ilginç olaylardan bahsetti. Öztürk “Aslında ben zor coğrafyalara çetin koşullara alışık bir insanım ama hayatımda ilk defa bir şeyden baya baya korktuğumu hissetim. Gözle görmediğimiz o küçücük virüs benim de hayatımı etkilemişti tabi. En zorlandığım an ise sokağa çıkma yasağının olduğu bir hafta sonu,  pencerelerinde balkonlarında olan vatandaşlarla röportaj yapıyordum. Canlı yayın esnasında röportaj yaptığım bir gencin tükürüğü yüzüme gelmişti ve vakaların pik yaptığı dönemlerdi. O anda canlı yayında ne yapacağımı şaşırmıştım. Profesyonel bir şekilde yayını toparlayıp kapatmıştım. Genç kardeş heyecanla konuşurken bir an da tükürüğü istemsizce gelmişti yüzüme, o da çok üzülmüştü. Ben birkaç gün sonra gidip test yaptırmıştım. Neyse ki bir sorun çıkmamıştı. En zorlandığım başka anlarsa maske takmayan salgını ciddiye almayanlar. Beni sokakta üzüyorlar, ya sabır diyorum hep” diye konuştu.
“Ne yapıp edip haber bulduk”
İnsanlarla birebir temasa geçmenin verdiği endişe ve oluşturabileceği sıkıntılar göz önüne alındığında bu dönemde yaşanabilecek haber kıtlığı sorununu nasıl dengeledikleri konusunda, yapılacak röportajları online olarak gerçekleştirdiklerini söyleyen Öztürk, "Ne yapıp edip haber bulduk"dedi.
“Çok dikkat ettik”
Sahada görev aldıkları zamanlarda kendisinin ve ekibinin korunması için özel çaba sarf edildiğini anlatan Öztürk, “Çift maske taktık, 10 günde bir test yapıldı, dezenfektanlarla daima mikrofonları dahil olmak üzere tüm ekipmanlarını temizlendi.” dedi. Öztürk, her zaman aynı ekiple işlerine devam ettiklerini ve asla dışarıdan yemek yemediklerini, yemeklerinin şirket tarafından kapalı,hijyenik şartlarda hazırlanıp gönderildiğinin altını çizdi.
“Senin hatırın için maske takarım”
Salgın döneminde röportaj yaptığı kişilerle olan diyalogları çok konuşulan Öztürk, insanların tutumuyla ilgili “Bana verilen cevaplar internette de hep çok konuşuldu. Senin hatırın için maske takacağım diyen de oldu, virüs Amerika’nın oyunu deyip ciddiye almayan da oldu, beni yanına yaklaştırmayan da oldu. Her türlüsünü gördüm. Merak edenleri Instagramıma davet ediyorum gerçek hayattan kesitler var sayfamda” diye konuştu.
Sözlerine son verirken gazetecilik mesleği açısından ileriki zamanlarda nelerin değişebileceği konusunda konuşan Öztürk, bu dönemin geçici bir dönem olduğunu ve görüldüğü üzere işlerin evden de halledilebildiğini düşündüğünü söyledi. İletişim sektörü için en fazla, teknoloji sayesinde konuklarla görüşme süresinin kısalacağını ve görüşmelerin artık online olarak yapılmaya başlanabileceğini ifade etti.