Etkinlikte, odyoloji mesleğinin sadece işitmeye dair bir bilim olmadığı; yaşamla kurulan iletişimin, gelişim ve dönüşümün hem bilimsel hem de mesleki boyutları birlikte ele alındı. Alanında uzman kişilerin yaptığı sunumlarla öğrencilerin mesleğe farklı ve çok yönlü bakması vurgulandı.
Açılış konuşmasını yapan EGOT topluluk danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Gülce Kirazlı, “Bugün burada Ege Odyoloji Topluluğunun ilk etkinliğini gerçekleştirmek üzere bir aradayız. Bu etkinlik öğrencilerimizin vizyonu, emeği ve yüreğiyle şekillenmiş çok özel bir faaliyettir. Bu etkinliğin hazırlık sürecine tanıklık eden biri olarak her bir öğrencimizin yetenekleriyle ortaya koydukları başarı çok gurur vericidir. Odyoloji, her yıl mezun verdiğimiz öğrencilerle büyüyen bir bilim dalı. Bu alana katkı sağlayan her zaman siz kıymetli öğrencilerimizsiniz. Bu etkinlikte görecekleriniz size yön verecek ve kariyerinizi şekillendirecek. Bu etkinlikte hem hocalarımızın hem de özel sektörden odyologların olması, mesleğimizin özel sektörle işbirliği içinde güçlü bir şekilde var olmasının göstergesidir. Odyoloji topluluğunun azmi, vizyonu ve ekip ruhu beni derinden etkiledi. Bu topluluk, mesleğe sahip çıkan, onu geleceğe taşıyan yollar açmayı hedefleyen bir mesleğin kıymetli üyeleridir. Katkı sunan herkese çok teşekkür ederim” dedi.
“Okul öncesi dönemde işitme kontrollerinin yapılması gerekir”
“İşitme Kayıplı Çocuklar ve Erken Okuryazarlık” başlıklı sunumunda konuşan Odyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe, “Kariyer Zirvesi, öğrencilerimizin kariyer planlamasında önemli bir adımdır. İşitme kayıplı çocuklarda erken okuryazarlık; okul öncesi dönemde okul çağı becerilerinin kazanılmasıdır. Bu kavram, dünyada 1980'lerde, Türkiye’de ise 2005’ten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Altıncı aydan itibaren çocukların okuma yazmaya yönelik etkinliklerle desteklenmesi çok önemlidir. Alıcı dil döneminde sözcüklere maruz kalan çocukların okuryazarlık becerileri gelişir. Harfleri erken tanıyan çocuklar, okuma yazmaya da daha erken başlar. İşitme kaybı olan çocukların, akranlarıyla aynı eğitimi alabilmeleri için erken tanılama, cihazlandırma ve uygun eğitim programlarına erişim sağlanması gerekir. Erken okuryazarlık becerilerini geliştirmek adına tekrarlı kitap okuma, sesbilgisel farkındalık etkinlikleri, tekerlemeler ve harf bilgisi çalışmaları yapılmalıdır. Araştırmalar, erken dil becerilerinin ileriki dönemdeki akademik başarıları etkilediğini göstermektedir” dedi.
“Çalışmalarımıza yapay zekayı da ekledik”
Prof. Dr. Mehmet Fatih Öğüt, kulak çınlaması olarak bilinen "Tinnitus " hakkında bilgi verdi. Tinnitus tedavisiyle ilgili konuşan Prof. Dr. Öğüt, “Hastanın özelliklerine göre işitme düzeyi ve çınlama frekansı farklı olabilir. Bu frekanslar analiz edilerek kişiye özel pembe ya da beyaz gürültü gibi terapiler uygulanır. Yapay zekayı da bu çalışmalarda kullanmaya başladık. Bu bağlamda tinnitus patofizyolojisinin karmaşık ve yıllardır tam olarak aydınlatılamamış olması, tedavi ve takibinde de zorluklara neden olmaktadır. Bu durum, multidisipliner tedavi modellerini düzenli, sık takip etmeyi zorunlu kılmaktadır” diye konuştu.
“İşitme cihazı kullananların doktor kontrolleri önemli”
Prof. Dr. Günay Kırkım, işitme cihazlı amplifikasyon uygulamaları ve sorunları hakkında konuştu. Odyoloji öğrencilerinin dikkat etmesi gereken noktalara değinen Prof. Dr. Kırkım, “Odyolojik değerlendirmenin hakkıyla yapılması lazım, doğru bir değerlendirme olsun ki başarı artsın. Doğru işitme cihazına yönlendirilme, işitme cihazının doğru ayarlanması ve kontrollerin düzenli yapılması önemli. İşitme cihazı kullananların en az senede bir kere kulak burun boğaz hekimlerine gelmesi gerekiyor. Gerekirse daha sık da kontrollerin sağlanması önemli. Onkolojik değerlendirmeler yapılırken cihazların da kontrol edilmesi gerekiyor. İşitme cihazıyla biz işitme kaybını önleyemiyoruz ama yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. İşitme cihazı sektöründe çalışacak olursanız, bir pazarlamacı gibi cihazınızı satmak için cihazla ilgili övgü dolu sözler kullanırken dikkat etmelisiniz. Telafi edebileceğimiz durumlar var, edemeyeceğimiz durumlar var. Hastayla konuşurken bu konuları aklınızda tutmak gerekebilir” dedi.
Konuşmaların ardından topluluk öğrencileri tarafından sunum yapan akademisyenlere “Teşekkür Belgeleri” takdim edildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: