Emniyet'ten Doğu Perinçek'e yanıt

15 Temmuz hain darbe
girişiminin 4. yıl dönümünde Habertürk TV'deki özel yayının konukları arasında
yer alan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, o geceye ilişkin bir iddia
ortaya attı. Darbe girişiminin başladığı saatlerde Emniyet teşkilatı
yöneticilerinin toplandığını ve durum değerlendirmesi yaptığını belirten
Perinçek, bütün polis teşkilatına "TSK darbe yapmıştır, polis askere karşı
koymaz" şeklinde bir SMS atıldığını öne sürdü.
Özel yayını Veyis Ateş
ile birlikte modere eden Mehmet Akif Ersoy, darbe girişiminin ilk saatlerinden
itibaren polisin sokakta olduğunu anımsattı ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü
Mustafa Çalışkan'ın ve eski emniyet müdürlerinin iddiayı yalanlayan mesajlarını
aktardı. Veyis Ateş de dönemin İçişleri Müsteşarı Selami Altınok'un iddianın
yalan olduğunu söylediğini aktardı. Perinçek ise "Yalan söylüyorlar"
diyerek iddiasını sürdürdü.
"PARALEL ÇETENİN GİRİŞİMİ DEDİK"
Daha sonra canlı
yayına bağlanan dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, dönemin
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın o saatlerde uçakta olduğunu, dönemin başbakanı
Binali Yıldırım'a ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ulaşamadıklarını belirterek
şunları söyledi:
"Saat 22.00'de
kriz merkezinde arkadaşlarla bir araya geldik. O zamanki tanımlaması ile
paralel çetenin darbe girişimi olduğu tarafımdan arkadaşlarımıza ifade edildi.
Vakit kaybetmeksizin 81 ilde darbeci askerlere karşı silahlı mücadelede
bulunulması, hiçbir Türk polisinin darbeci askerlere teslim edilmemesini,
mümkünse proaktif davranılarak garnizonların etrafının çevrilmesi, askerin
okağa çıkmasının engellenmesi, karşı gelene gözaltı yapılması sonuna kadar
karşılık verilmesi talimatı verildi. Böyle bir SMS gitmedi."
"22.15'TE 81 İLE TALİMAT GÖNDERDİM"
Lekesiz söz konusu
talimatın saat kaçta gittiğinin sorulması üzerine, 22.15 sularında olduğunu
belirterek şöyle devam etti: "Bu talimatı sözlü olarak 81 ile gönderdim.
özlü demek 81 ilden polis telsizinden tüm teşkilata 'Emniyet Genel Müdürü'nün
talimatı bu şekildedir' diye anons edilmesidir. 22.30 civarında arkadaşlarımız
da bunu yazılı talimat haline çevirmişler. Saat 23.00 civarında Sayın Bakan
uçaktan inmişti. Olan biteni arz ettikten sonra 'Hukuki çerçevede talimatlar
verdim, ilave talimatınız varsa yerine getireyim' dedim. Sayın Bakan da
'Talimatlarınız isabetlidir, bizim de talimatımızdır. Gereğini sonuna kadar
yapalım, bu talimatların sonuna kadar arkasındayım' dedi."
"KURUMSAL DÜZEYDE DARBEYE KARŞI ÇIKTIK"
Perinçek'in SMS
iddiası ile ilgili olarak "Münferit şeyler daha sonra geldi. Ama önemli
olan 2014 yılı itibarıyla hukuki bir operasyon adı altında yapılan, esasen
iyasi bir operasyon olan 17-25'i kast ediyorum... 2 yıl kadar önce böyle bir
operasyonu gerçekleştiren Emniyet teşkilatının kurumsal düzeyde bu darbe
girişimine karşı çıktığının altını çizmek istiyorum" dedi.
"POLİSİN KAHRAMANLIĞI TARİHE GEÇECEK"
Lekesiz, söz konusu
MS'i FETÖ'cü emniyet mensuplarının mı gönderdiğinin sorulması üzerine de
"FETÖ'cülerin ne olduğu belli. Son derece münferit düzeyde bunlar
olmuştur. Tespitiyle ilgili de yasal işlemler yapılmıştır. Kurumsal düzeyde
demokrasiye karşı, meşru otoriteye karşı yapılan darbe girişimine karşı derhal
ilahlı mücadeleye girilmiş, karşı konulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Sayın
Başbakan'ın, siyasi partilerin, halkın da desteği ile FETÖ'nün darbe girişimi
akamete uğratılmıştır. Polis teşkilatının kahramanlığı, demokrasi tarihine
altın harflerle geçecektir."
"FETÖ'CÜLERİN BİRBİRİNİ CESARETLENDİRMESİ"
Daha sonra yayına
bağlanan dönemim İçişleri Müsteşarı Selami Altınok da "O süreçte özellikle
İçişleri Bakanımızın verdiği talimat, Emniyet Genel Müdürümüzün verdiği
talimat, 'Bu darbe girişimine karşı elimizdeki imkanlarla karşı duracağız.
Milli iradeye karşı, seçilmiş hükümete karşı yapılmış menfur başkaldırıyı
önleyeceğiz' talimatıdır" ifadelerini kullandı.
Perinçek'in iddia
ettiği SMS ile ilgili bilgisinin olmadığını ancak böyle bir SMS'in de söz
konusu olmayacağını kaydeden Altınok, "Sisteme sızılmış olabilir mi"
orusu üzerine, "İçişleri Bakanlığı sistemi sızılacak, SMS atılacak bir
istem değildir. Celalettin Bey'in söylemiş olduğu konu, FETÖ'cü birtakım
polislerin kendi aralarında birbirilerine cesaret vermelerinden öte bir şey
değildir. Kurumsal bazda hem bakanımızın, bakan yardımcımızın, benim yazılı ve
özlü talimatı darbeci, FETÖ'cü hainlere karşı sonuna kadar direnmesi
yönündedir. Bunun dışındaki sözler tamamen hem Emniyet teşkilatına hem de
mücadeleyi veren arkadaşlarımıza yazık etmektir. Bu mücadele TSK'ya karşı
verilmiş mücadele değildir. Üniforma giymiş hainlere karşı verilmiş
mücadeledir. Silahlı kuvvetlere karşı mücadele verilir mi, bizim silahlı
kuvvetlerimizdir."
EGM:
MÜCADELEYE MİLLETİMİZ ŞAHİT
Emniyet Genel
Müdürlüğü de bugün bir açıklama yaparak Perinçek'in iddialarını yalanladı.
Emniyet'in açıklaması şöyle:
Öncelikle Emniyet
Teşkilatı olarak şehitlerimizin olduğu bu acılı günümüzde açıklama yapmak
zorunda kalmaktan dolayı büyük bir üzüntü duyduğumuzu, ancak 15 Temmuz gibi
önemli bir olaya ilişkin tarihe yanlış bir not düşülmesini önleme ve kamuoyunu
doğru bilgilendirme gereği duyduğumuzu ifade etmek isteriz.
Habertürk TV kanalında
15 Temmuz’un 4. yıldönümünde yayınlanan bir programda 15 Temmuz 2016 gecesi
Emniyet Genel Müdürlüğünde emniyet müdürlerinin toplantı yaptığı, bu toplantıda
“TSK darbe yapmıştır, polis askere karşı koymaz” şeklinde çıkan kararın mesaj
ile teşkilatımız içinde tüm personele gönderildiği asılsız bir iddiada
bulunulmuştur.
Demokrasimize, hukuk
devletine, milli birlik ve beraberliğimize kasteden ve Türkiye’yi işgal etmek
isteyen FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimine karşı
Teşkilatımız bütün gücüyle karşı koymuş, alçaklara fırsat vermemiş, bu yolda 63
şehit, 284 gazi vermiş, yapılan kahramanca mücadeleye bütün milletimiz şahit
olmuştur.
İfade etmek isteriz
ki; Türk Polis Teşkilatı olarak bu iddiayı şiddetle reddediyoruz. Bırakınız
Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatını, taşra teşkilatı da dahil hiçbir
kademesinde iddia edildiği gibi bir konu gerçekleşmemiştir, benzer bir şifai emir
de verilmemiştir.
Hal böyle iken aradan
geçen 4 yıl içerisinde yapılan yargılamalar ve tanık beyanları da dahil olmak
üzere maddi hiç bir delil de ortada yokken, böylesine yanlış, asılsız,
mesnetsiz, zan altında bırakmaya dönük iddianın hangi amaçla ortaya atıldığı
anlaşılamamıştır.
Asayiş, huzur ve
güvenin sağlanmasının yanı sıra “esas misyonu demokrasinin teminatı olmak olan”
ve vazifesini canı pahasına şerefi ile yerine getiren Türk Polis Teşkilatı, 175
yıldır vatanımızın ve milletimizin birliği ve beraberliğinin teminatı olmuş,
aynı kararlılıkla bundan sonra da olmaya devam edecektir.