Geçen hafta boyunca İstanbul
arıyer’de, Emirgan sahilinin içler acısı halini gündeme taşımıştım. İBB
tarafından yüzme alanı ilan edilmemiş olmasına rağmen Sarıyer Belediyesi’nin
denize girilmesi için merdiven yapmasıyla sahilin plaja döndüğünü, yürüme
yolunun zapt edildiğini, gece-gündüz gürültü kirliliğinin çığrından çıktığını
yazmıştım.Çevre sakinlerine kabus yaşatan bu manzaraların yanında can
alıcı bir sorun daha olduğunu, hiçbir önlemin, can kurtaranın olmadığı sahilde,
ölümcül akıntıda denize girenlerin boğulabileceğini, üstelik bu merdivenlerden
adece Emirgan’da değil Tarabya ve Kireçburnu’nda olduğunu dile getirmiştim.Ne
yazık ki bunları yazdıktan daha bir hafta bile geçmeden korktuğum oldu. Önceki
gece, Tarabya’da denize giren 35 yaşındaki Serkan Ösker akıntıya kapıldı. Onu
kurtarmak isteyen bir kişi daha akıntıya kapıldı. Serkan Ösker’i kurtarmaya
çalışan kişi kurtarıldı ama Ösker boğuldu.

Gece Boğaz’da denize girip
can veren Serkan Ösker’in babası Şeref Ösker’le konuştum. 35 yaşındaki Serkan
Ösker, salı gecesi saat 01.00 sularında arkadaşlarıyla Tarabya sahiline gidip
denize girmiş. Bir süre sonra da akıntıya kapılmış ve kurtarılmamış. Baba Şeref
Ösker, oğlunun yüzme bildiğini ancak akıntıda yüzemediğini anlattı. Serkan
Ösker’in 7 yaşında bir kızı olduğunu söyleyen baba Şeref Ösker, "Ben
yandım, başkasının canı yanmasın. O merdivenler olmasaydı çocuğum
boğulmayacaktı" diye feryat etti.