“Dünya Diye Bir Yer”
Selma Gürbüz’ün üç yıl aradan sonra İstanbul Modern’de açılan “Dünya Diye Bir Yer” sergisinde sanatçının 35 yıllık sanat üretiminden eserlerin yanı sıra en son yaptığı hayaletleri de adıyla yer alıyor.
Yayınlanma :
06.11.2020 09:38
Güncelleme :
06.11.2020 09:38


açılan “Dünya Diye Bir Yer” sergisinde sanatçının 35 yıllık sanat üretiminden
eserlerin yanı sıra en son yaptığı hayaletleri de adıyla yer alıyor.Dümdüz
simsiyah bir elbise giymiş, kollu, boğazına kadar kapalı, etek boyu yere kadar
inen. Kısa siyah saçları arkaya taranmış. Ağzında, en komplikesinden bir maske.
Selma Gürbüz’le daha önceden tanışmıyoruz. Kendisini ilk kez görüyorum. Yüzü
hayli solgun. Bu serginin açılışına özel bir önem verdiğini biliyorum, çünkü
çok emek isteyen yeni işlerini bitirmiş, sergiye yetiştirmiş, açılışını da
yapacak ve ertesi gün, bir tedavi için birkaç günlüğüne hastaneye yatacak.
Konuşmasına “Nefes alışımda zorluk var, bundan sonra resimlerim konuşacak” diye
başlıyor. Maskeyle hepimiz için öyle, ama sanki onun için biraz daha fazla. “Bu
dünya benim dünyam, kadınlarıyla, hayvanlarıyla, aşkla resmettiğim dünya! Başka
bir gezegenden bakar gibi bakıyorum ona!” Bir sanatçı daha nasıl açar kalbini?
Serginin adı da “Dünya Diye Bir Yer”... Selma Gürbüz’ün küratörü Öykü Özsoy’la
birlikte geziyoruz sergiyi. Devasa bir video karşılıyor ilk girişte:
Tanzanya’da Masai yerlilerinin bir kabile ritüeli, zıplıyorlar, ne kadar
yükseğe zıplarlarsa o kadar korunacaklarına inanıyorlar ve sanatçının videoya
dokunuşuyla, sanki biz de zıplıyoruz, yıldızlarla! Özsoy, “Görmediğimiz, görmek
istemediğimiz şeyleri gösteren bir sanatçı” diye tanımlıyor, bir yıla yakın
çalıştığı sergi ve sanatçısını. Sanatçının da önceden uyardığı gibi
kadınlardan, hayvanlardan oluşan bir dünya bu. Japonya’dan getirdiği el yapımı
özel kâğıt üzerine mürekkeple yaptığı, zaman zaman o kâğıtla kakma tabir ettiği
dokunuşlar eklediği, hatta kaplanlarına kirpikler taktığı emek ve yaratıcılık
içeren resimler, işler. Yeni yaptığı resimlerde bolca iskelet var. Ölüm,
hayatın bir parçası olarak görülüyor bu iskeletlerde, korkutucu değiller, hatta
neşeliler? Balık Kadın, Ayna Ayna Söyle Bana ve Otostopçular üçlemesi çok
anlamlı. İskeletlerin yüzünde korku değil, gülümseme var ölüm ve yaşam ikilemini
yansıtan resimlerde. Çıkılan yolculuğa itiraz eden yok sanki. Sanatçının 35
yıllık sanat üretiminden ve son yaptıklarından oluşan sergi sizleri bir düş
dünyasına götürüyor, ben sanatçının ya da küratörünün anlatması kadar kendi
hikâyelerimi yazmayı da seviyorum, resimlere bakarken herkes farklı dünyalara
dalabiliyor! Oya Eczacıbaşı, sergilenen eserlerden “Birbirimize İyi Bakalım”
isimli yapıtı “Kadın Sanatçılar Fonu” desteğiyle İstanbul Modern Sanat Müzesi
koleksiyonuna kazandırıldığını duyuruyor. Selma Gürbüz’ün eserleri, British
Museum’dan İstanbul Modern’e kadar pek çok müzede bulunuyor. Sergi, 31 Mart’a
kadar gezilebilir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: