'DEMOKRASİ YARA ALIYOR'

İzmir Kent Konseyi'nin, en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu ve tüm derneklerin bu yapı içinde temsil edildiğini belirten Sungur, siyasetçilerin kent konseyi seçimlerine müdahale etmesinin demokrasiye zarar verdiğini söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ilçe kongreleri sırasında aralarında yaşanan rekabeti İzmir Kent Konseyi seçimlerine de taşıyarak farklı adayları desteklemelerini eleştiren Sungur, yaşanan gelişmeleri Yeni Asır'a değerlendirdi. İzmir Kent Konseyi Başkan adayı ve İZİD Başkanı Feyyaz Sungur, kentteki sivil inisiyatifin katılacağı seçimlere siyasetçileri müdahale etmesini eleştirdi. Siyasetçilerin kent konseyi seçimlerine farklı adaylar göstermeleri nedeniyle demokrasinin yara aldığını söyleyen Sungur, "Kent Konseyi, İzmir'in en büyük sivil toplum kuruluşu. Burası ortak aklın olduğu bir yer. Burada bir belediye başkanının veya milletvekilini aday göstermesi etik değil. Burada siyasetçiler değil sivil inisiyatif kazanacak. Özellikle kenti yöneten ve kendilerini sosyal demokrat olarak niteleyen kişilerin tüm adaylara eşit mesafede kalması ve tarafsız davranması gerekiyor. Demokrasi yara alıyor ve zarar görüyor. Bu tutumlarına vazgeçip tüm adaylara eşit mesafede olmalılar" ifadelerini kullandı.
SİYASET DEĞİL HİZMET
20 senedir halkın arasında STK'larla birlikte insanlık ve insanların mutluluğu için çalışmalar yaptığını belirten Feyyaz Sungur, "Bölgemizin sosyal, kültürel ve ekonomik şartları hakkında projeler yaptım. İZİD olarak düzenlediğimiz girişimcilik eğitimi ile birçok kişiye istihdam sağladık. En son Foça açık ceza evi kadın mahkûmlarına girişimcilik eğitimi vererek makarna imalatı yapmak, iş yeri açmak, istihdam sağlamak gibi projeleri de sürdürüyoruz. Kent konseyinde kültürümüzü ve doğal kaynaklarımızı yurt dışında tanıtmak, kentimizin hak ve hukukunun korunması, iş yaşamında cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi, ev hanımlarının aile bütçelerine katkı sağlayacak imalat ve çalışmalar için hizmetlerin iyileştirilmesi, kadınlara karşı aile içi şiddetin önlenmesi ve gençlere yönelik istihdam projelerini hayata geçireceğiz. Bunun için Avrupa birliğinin ülkelere verdiği fonlardan faydalanacağız. Bu konsey tüm vatandaşlarımızın kendini ifade edebileceği bir çatı bir şemsiye olacak. Bu konseyde görev alacak değerli arkadaşlarımın çalışmaları severek ve isteyerek yapacaklarına inanıyorum. Yani Kent Konseyi'nde siyaset değil hizmet ön planda olacak" dedi.
ÇIKAR ÇATIŞMASINA SON
Kent konseyinin siyaset ve çıkar çatışmalarının yeri olmadığını da sözlerine ekleyen Sungur konuşmasını şu şekilde sürdürdü; "Biz Kent Konseyi'nde siyaset ve çıkar çatışmalarına son vermek istiyoruz. Toplumumuzun her kesimini Yunus'un sevgisi, Mevlana'nın hoş görüsü ile kucaklayacağız. Bu konsey tüm vatandaşlarımızın kendini ifade edebileceği, fikir düşünce ve projelerinin geliştirildiği ortak aklın hakim olduğu bir çatı, bir şemsiye olacak. Kent konseyinin üye, dernek, federasyon, sendika, odalar, üniversiteler ve muhtarlarımızla iletişimini arttıracağız. İletişimin artırılması kent için bilgi birikimi ve ortak proje yapma kültürünü getirecek. Toplumumuzun sorunlarını merkezi ve yerel yönetimlere sunup arkasında duracak, kent konseyi olarak söylem degil eylem peşinde olacağız. Her gün yoksullaşan yurtdaşlar olarak kentimizin demokratik yönetimi sonucunda birbirimizle dayanışma içinde olmalıyız. Kent çevresinde üretenlerle tüketenlerin birlikteliğini dayanışmasını sağlamak gerekmektedir."