AlBaraka İslam Ekonomisi Forumu tarafından, ‘Türkiye AlBaraka Zirveleri’ kapsamında düzenlenen İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nin 2’ncisi bugün başladı. 1 Haziran’a kadar devam edecek olan zirve İstanbul Finans Merkezi’nde, Halkbank ev sahipliğinde bu yıl ‘Etkili Bir Küresel Ekonomi Yolunda İslami Ekonomi Stratejileri’ temasıyla gerçekleştiriliyor.
'İSLAMİ FİNANS SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ YAKLAŞIK 2,5 TRİLYON DOLAR'
Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanlar olarak dünya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturuyoruz. Ancak İslami finans sektörünün büyüklüğü yaklaşık 2,5 trilyon dolar düzeyinde seyrediyor. Birleşmiş Milletler’den sonra en büyük uluslararası organizasyon olan İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin dünya ticaretinden aldığı pay ise sadece yüzde 11 civarındadır. Nüfus bakımından yüzde 25’e tekabül eden küresel ekonominin yaklaşık yüzde 9’unu teşkil ediyoruz. Bu rakamlar bize şunu anlatıyor. İslam alemi olarak aramızdaki ticaret, yatırım, finans ve iş birliği imkanlarını en üst düzeye çıkarmamız gerekiyor. İslam ekonomisi için stratejiler, ‘Etkin Küresel Ekonomiye Giden Yol’ teması altında düzenlenen zirvemizde yapılan ve yapılacak tartışmaların bu noktada çok faydalı olacağına inanıyorum. 3 gün sürecek zirve boyunca birbirinden seçkin isimler, pek çok önemli meseleyi değerlendirme imkanı bulacak. Küresel ekonominin kaotik atmosferinde, İslami finansın sunduğu etik, adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar çok detaylı bir şekilde mercek altına alınacaktır. Stratejik İslami ekonomik planlamasından büyüme modellerine, teknoloji odaklı FinTek çözümlerden helal yaklaşımlara kadar geniş bir yelpazede ortaya konulacak fikirler, bizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştıracaktır. Şunun bilinmesini özellikle isterim. Türkiye olarak tarih boyunca kültürler ve insanlar arası köprüler kurmuş bir coğrafyada yer almanın sorumluluğuyla hareket etmekteyiz" diye konuştu.
'KATILIM FİNANSIN İSTANBUL MERKEZLİ OLARAK GELİŞİP SERPİLMESİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul’un küresel bir merkez haline gelmesi için attığımız adımlar, ülkemizin yanı sıra tüm İslami finans camiasına da yeni fırsatlar sunuyor. İstanbul Finans Merkezi çatısı altında başlattığımız iş birlikleri, küresel ekonomiye entegrasyon kadar İslami değerlerimizi koruyan bir model inşa etme gayretimizin de en somut nişanesidir. Katılım finansın İstanbul merkezli olarak gelişip serpilmesine büyük önem veriyoruz. Sahip olduğu eşsiz konum, birikim ve potansiyel bu noktada İstanbul’a ve İstanbul Finans Merkezi’ne çok ciddi avantajlar sağlıyor. İlgili kurumlarımızın ve yetkililerimizin de gayretleriyle bu avantajları kalıcı kazanımlara tahvil edebilmeyi ümit ediyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şurası bir gerçek ki her alanda alternatif paradigmalara duyulan ihtiyaç kendisini giderek daha fazla belli ediyor. Ekonomide, bilhassa da finans alanında insan odaklı, merhametli, sorumlu bir paradigmaya olan talep günden güne artıyor. Bir defa şu hakikati artık hepimiz görebiliyoruz. Cari küresel ekonomik sistem, sadece tüketimi ve kar maksimizasyonunu önceleyen sorunlu yapısıyla insani değerleri geri planda tutmakta, eşitsizlikleri beslemekte, üretimsiz bir büyümeyi özendirmektedir. Mevcut sistem, bu haliyle ekonomik kalkınmayı destekleyecek çözümler bulmak yerine tali önlemleriyle asıl problemlerin üzerini örtmektedir. Gelinen noktada mevcut sistemin bu haliyle devam edemeyeceği, süreci doğru okuyan birçok uzman ve düşünür tarafından da ifade ediliyor. Bakınız, burada şu parantezi açmak durumundayım. Yarım asra yaklaşan siyasi hayatı boyunca milletin takdiriyle geldiği tüm görevlerde, faize dayalı ekonomik sistemle kararlılıkla mücadele etmiş bir kardeşinizimö diye konuştu.
'MİLYARLARCA İNSANI BİR AVUÇ KAPİTALİSTİN KÖLESİ HALİNE GETİREN ÇARPIK SİSTEME DAİMA İTİRAZ ETTİM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eşitsizlikleri derinleştiren, gelir adaletini bozan, milyarlarca insanı bir avuç kapitalistin kölesi haline getiren çarpık sisteme daima itiraz ettim. Yine itiraz ediyorum. Her ne surette olursa olsun faizi ve faize dayalı bir ekonomi sistemi meşru göremeyeceğimizi sık sık ifade ettim. Bunun yanında, faizin ekonomide, üretimde, ticarette ve sosyal hayatta yol açtığı sorunlara, sıkıntılara dikkat çektik. Rantiyenin sesi olan muhalefet, hemen her konuda olduğu gibi bunda da hep karşımıza dikildi. Doğru olan politikalarda dahi bu ülkenin ve milletin hayrına olacak yerli ve milli bir duruş sergileyemediler. Kendilerine ezberletilen argümanların ötesine geçemediler, daha doğrusu buna cesaret edemediler. Oysa insanlığı faize mecbur ve mahkum bırakan küresel sisteme itiraz etmek, özellikle yerilecek bir davranış değil, takdir edilecek vakur bir tavırdır" ifadelerini kullandı.- Emeklilerimizin 4 bin lira olan bayram ikramiyelerini yarından itibaren ödemeye başlayacağımızın müjdesini sizinle paylaşmak istiyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: