3 günlük Rize ve Trabzon programları için dün akşam Rize’ye gelerek geceyi Güneysu ilçesindeki evinde geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cuma namazını ilçe merkezindeki Güneysu Merkez Camii’nde kıldıktan sonra Rize Valiliği’ni ziyaret etti. Ardından toplu açılış ve temel atma törenine katılan Erdoğan, 15 aylık aradan sonra hasret gidermek üzere bir kere daha baba ocağı, ana yurdu, ata toprağı Rize’ye geldiğini söyledi. Öncelikle 20-21 Eylül’de Rize’de yaşanan sel felaketi nedeniyle hemşehrilerine "Geçmiş olsun" dileklerini ileten Erdoğan, metrekareye 355 kg yağışın düştüğü afetin zarar ve hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Erdoğan "Yaraların sarılması için hükümetimiz gerekeni yapıyor ve yapacak. Rabbim ülkemizi her türlü afetten korusun" diye konuştu. Rize’ye gelirken eli boş gelmediğini ve 38 projenin toplu açılışını, 2 projenin de temel atmasını gerçekleştireceğini kaydeden Erdoğan, toplam yatırım değeri 3 milyar 84 milyon lirayı geçen bu eserleri Rizeli hemşehrilerinin hizmetine vermenin gururunu yaşadığını söyledi.
"Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve ağırlığını artırıyoruz"
"Sevgili Rizeliler bir taraftan ülkemiz içinde yatırımlarımıza hızla devam ederken yurtdışında da yoğun bir diplomatik atak içindeyiz" diyen Erdoğan "Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve ağırlığını artırıyoruz. Dünya liderlerinin katıldığı önemli zirvelerde ülkemizi ve milletimizi gururla temsil ediyoruz. Türk milletinin hakkını, hukukunu ve çıkarlarını kararlılıkla savunuyoruz. Medeni denilen ülkelerin sessiz kaldığı tepkisiz kaldığı trajedileri cesaretle insanlığın gündemine taşıyoruz. Şanghay iş birliği teşkilatı zirvesinde bunu yaptık. İslam iş birliği teşkilatı olağanüstü zirvesinde bunu yaptık. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bunu yaptık. Önceki gün Türk devletleri teşkilat toplantısında yine bunu yaptık yaptık. Gittiğimiz her yerde, bulunduğumuz her toplantıda kimseden çekinmeden ezilenlerin sesi olduk. Niçin biliyor musunuz sevgili kardeşlerim çünkü biz bu toprakların evladıyız. Nasıl Rize, hakkın hak olanın yanındaysa, nasıl Rize, vicdanın, hamiyetin, haysiyetli duruşun yanındaysa biz de mazlumların ve mağdurların her zaman yanındayız. Devlet ve hükümeti olarak Rize’den aldığımız güçle sizden aldığımız ilhamla zalimlerin karşısında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" şeklinde konuştu.
"İki yıl sonra ilk kez Gazze’de yüzler güldü"
Dün Mısır’dan hepimizin, tüm Müslümanları hatta vicdan sahibi tüm insanları sevindiren güzel bir haber aldıklarını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki görüşmelerde anlaşma sağlandı. İki yıl sonra ilk kez Gazze’de yüzler güldü. İnsanlar korkuyla değil sevinçle sokaklara döküldü. Filistinli kardeşlerimizin mutluluğu bizleri de bahtiyar etmiştir. Çocukların yüzlerinde açan tebessümler bizim de içimizi ısıtmıştır. Hele hele Gazzeli kardeşlerimizin şükür secdesine kapandığını görmek bizi çok farklı bir duygu dünyasına götürdü. Gazze’nin iki yıllık zulmün ardından yeniden nefes alacak olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. İlk günden itibaren bu sürece en büyük katkıyı veren ülkelerden biriyiz. New York ve Washington’daki temaslarımızın ana gündemi Gazze’de akan kanı durdurmaktı. Orada Amerikan Başkanı sayın Trump‘la çok verimli çok samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından MİT Başkanımızı Doha’ya, Dışişleri Bakanımızı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine gönderdim. Hamas‘la kapsamlı görüşmeler yaptık. Katar ve Mısır başta olmak üzere bölgedeki kardeş ülkelerle görüştük. Yani Gazze’ye huzur, barış ve güvenliğin bir an evvel gelmesi için bize ne düşüyorsa hamdolsun fazlasıyla yaptık. Tek bir masumum daha ölmemesi için tüm imkanlarımızı, istihbaratımızı, diplomatlarımızı, kurumlarımızı seferber ettik. Sonuçta anlaşma imzalandı ve Gazze’de kalıcı barışa giden yolun kapıları aralandı."
"Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzurun hakim kılınmasından başka bir arzumuz yok"
Bu gelişmenin önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Tüm zorluklarına rağmen bunu çok önemli buluyoruz. Çünkü biz artık kan akmasın diyoruz. Biz çocuklar açlıktan ölmesin diyoruz. Biz Filistinli analar yavrularının beyaz kefenlerine sarılmasın diyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzurun hakim kılınmasından başka bir arzumuz yok. Bundan sonra önemli olan anlaşmanın harfiyen uygulanmasıdır. Biz inşallah uygulama sürecinde de elimizi taşın altına koyacağız. Mısır’ın El-Ariş Limanında bekleyen gemilerimizdeki insani yardımları hızla Gazze’ye ulaştıracağız. Havalar soğumadan Gazze halkına ne kadar çok yardım ulaştırabilirsek o kadar güzel bir iş yapmış olacağız. İsrail’in verdiği sözleri tutmama konusundaki kötü sicilini elbette biliyoruz. Sudan bahanelerle verdikleri sözleri çiğnediler, attıkları imzalara maalesef ihanet ettiler. Bir kez daha aynı yanlış yola girmemeleri noktasında gerekli tedbirlerin alınması içinde çaba gösteriyoruz. İki yıldır süren ağır bombardımanın ardından Gazze’de çok büyük bir yıkım ve enkaz var. Bunların kaldırılması ve Gazze’nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz. Şunu altını çizerek burada söylemek isterim. Tekrar soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır. Bölgemiz özellikle de Gazze artık kana, katliama, gözyaşına doymuştur. Barışa fırsat tanınmalıdır. Sabotajlardan uzak durulmalıdır. Türkiye olarak nasıl mücadele ve müzakere süreçlerinde Gazze halkının her zaman yanında olduysak bundan sonra da tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. İki senedir dişleri ve tırnaklarıyla zulme direnen Gazzeli kardeşlerimi buradan saygıyla selamlıyorum. Gazze direnişinde şehit düşen tüm kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyorum" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: