Çiğli Belediyesi, madde, tütün ve dijital bağımlılığa dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla kapsamlı bir seminer düzenledi. Seminerde, bağımlılığın fiziksel, psikolojik, sosyal ve hukuki boyutları ele alındı.
Etkinliğe belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları, CHP Çiğli İlçe Örgütü, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Seminerin açılış konuşmalarının ardından, alanında uzman isimler bağımlılıkla ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı.
Ceylan: “Bağımlılık, kronik bir beyin hastalığıdır”
Uzman Doktor Ali Ceylan, madde ve alkol bağımlılığının şeker ve tansiyon gibi tedavi edilebilir kronik hastalıklar arasında yer aldığını vurguladı. Bağımlılığın ahlaki bir zayıflık ya da irade sorunu olmadığının altını çizen Ceylan, “Bu bir halk sağlığı sorunudur. Bağımlılık, birey kadar ailesini ve toplumu da etkiler. Şiddet eğilimi gibi ciddi riskler doğurabilir” dedi.
“Dünyada bir dakikada altı kişi alkol nedeniyle hayatını kaybediyor”
Ceylan, bağımlılığın oluşmasında genetik yatkınlık, çocukluk dönemi travmaları, aile içi şiddet ve yaşanılan çevredeki suç oranlarının etkili olduğunu ifade etti. Ayrıca erken tanının önemine değinerek bağımlılığın belirtilerini sıraladı: “Gözlerde kızarıklık, uyku bozuklukları, ani kilo kaybı, kişilik değişiklikleri, yalan söyleme, evde yalnız kalmayı tercih etme gibi birçok belirti gözlemlenebilir ve unutulmamalıdır ki dünyada her dakika altı kişi alkol nedeniyle hayatını kaybediyor” diye konuştu.
Öztürk: Tütün Bağımlılığı dünyada en yaygın bağımlılık türüdür”
Tütün bağımlılığı hakkında bilgi veren Dr. Nuray Öztürk, bu bağımlılık türünün dünya genelinde en yaygın görülen ve en yüksek bağımlılık potansiyeline sahip olduğunu belirtti. “Dünyada her yıl 8 milyon kişi sigaraya bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Nargile, sigaradan bile daha zararlı. Bir saatlik nargile içimi, yaklaşık 50 sigaraya eşdeğer. Elektronik sigara ise bırakma yöntemi değildir Tütün kullanımı kansere yakalanma riskini ciddi oranda arttırıyor. Örneğin sigara içen biri içmeyene göre 22 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskine sahip. Öte yandan yıllarca pasif içici olan bir kişinin de koah gibi hastalıklara yakalanma oranı gerçekten çok fazla” dedi.
Psikolog Aslan: “Teknoloji bağımlılığına dikkat etmeliyiz”
Psikolog Yıldız Aslan ise giderek artan teknoloji bağımlılığı üzerine önemli uyarılarda bulundu. Teknoloji bağımlılığının da madde ve alkol bağımlılığı ile benzer bir döngüye sahip olduğunu belirten Aslan, özellikle çocukların erken yaşta ekranla tanışmaması gerektiğinin altını çizdi.“0-3 yaş grubunda ekran kesinlikle yasak. 3-6 yaş arasında ise ekran süresi günde 20 dakikayı geçmemeli. İlkokul ve ortaokul döneminde bu süre maksimum 1 saat olabilir. Süre sınırı olmadan kullanım, psikolojik ve fiziksel gelişimi olumsuz etkiliyor. Ebeveynler olarak önce biz örnek olmalıyız. Biz saatlerce telefon ile ilgilenirken çocuklarımıza doğru örnek olamayız. Çocuklarımızı sosyal aktivitelere yönlendirerek, bu bağımlılığın önüne geçebiliriz. Öte yandan ekran kullanan çocuklarımıza bir saat süre verdiysek bu konuda herhangi bir esneme yapmamalıyız” ifadelerini kullandı.
Hukuki süreç ve tedavi yöntemleri de anlatıldı
Seminerde Sosyal Hizmet Uzmanı Ferit Aslan da bağımlılığın hukuki boyutu ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi. Yasaklı madde kullanımı ve bulundurmanın Türk Ceza Kanunu’na göre suç olduğunu hatırlatan Aslan, “Madde kullanan bireyler 2 ila 5 yıl arasında hapis cezası alabilir. Ancak etkin pişmanlık yasasından yararlanarak tedaviyi kabul eden kişiler için farklı bir süreç işletilebilir” dedi.
Ayrıca bağımlılık yaşayan bireylerin çocuklarının da devlet korumasına alınabileceğini belirten Aslan, zorunlu tedavi süreçlerinin mahkeme kararıyla başlatılabileceğini ifade etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: