CHP'Lİ BAKAN İKLİM KRİZİNE DİKKAT ÇEKTİ
Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, “İklim krizini bir avuç insanın kaygısı olarak görmeyin. Bu sorun, o ikonik fotoğrafta, bir kopmuş buzulun üzerindeki kutup ayısının sorunu değil sadece. Bu insanlığın, hepimizin ortak sorunu” dedi.
Yayınlanma :
26.02.2021 10:34
Güncelleme :
26.02.2021 10:34


Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, “İklim krizini bir avuç insanın
kaygısı olarak görmeyin. Bu sorun, o ikonik fotoğrafta, bir kopmuş buzulun
üzerindeki kutup ayısının sorunu değil sadece. Bu insanlığın, hepimizin ortak
sorunu” dedi.İklim krizinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele
ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) “Su Kaynakları,
Kuraklık ve İklim Değişikliği” Araştırma Komisyonu kuruldu.Çevre Komisyonu CHP
Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan TBMM Genel Kurulu’nda konuştu, “İklim
krizini bir avuç insanın kaygısı olarak görmeyin. Bu sorun, sadece o ikonik
fotoğrafta bir kopmuş buzulun üzerindeki kutup ayısının sorunu değil. Bu
insanlığın, hepimizin ortak sorunu” dedi.İbrahim Kalın’a: ‘Uluslararası
dayanışmanın içinde değiliz ki!’Çevre ile ilgili çalışmalar yürüten 37 tane
sivil toplum örgütünün TBMM’ye verilmek üzere başlattığı imza kampanyasını
anlatarak “37 tane kıymetli sivil toplum örgütü ‘Paris’i onayla’ diyor. Ben de
bir milletvekili olarak imzaladım” diyen CHP’li Bakan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
İbrahim Kalın’ı eleştirdi: “ABD Paris Anlaşması’ndan çekilmişti ancak yeni
yönetimle beraber, anlaşmaya tekrar taraf olduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefon
görüşmesinde, ‘Türkiye’nin ABD’nin Paris Anlaşması’na geri dönüş kararını
memnuniyetle karşıladığını, iklim kriziyle ilgili mücadelede uluslararası
dayanışmanın elzem olduğunu’ belirtmiş. İyi de sayın Kalın, Türkiye beş yıldır
imzaladığı Paris Anlaşması’nı Meclis’e getirmiyor. O ‘elzem’ dediğiniz noktada
sözleşmeyi imzalamayan Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen’le dayanışma
göstermişiz; uluslararası dayanışmanın içinde değiliz ki.”CHP’li Bakan
konuşmasını şu şekilde sürdürdü:‘Yarın sınır kapısında gittiğinizde karbon
vergisiyle karşı karşıya kalabilirsiniz’“Çevre, rant ve yağma ekonomisinin
baskısı altında. Oysa Türkiye, yeşil ekonomiye yönelse, yenilenebilir enerjiye
yönelse avantajlı duruma geçecek. Dünya Paris Anlaşması’na taraf olmayan
ülkelere yaptırım uygulamayı düşünüyor. Yani yarın sınır kapısına gittiğinizde
karbon vergisiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Sürecin dışında kalmak, sadece
iklim kriziyle müzakere süreçlerinin dışında kalmak değil, aynı zamanda bizim
onaylamama gerekçesi olarak söylediğimiz finansal hedeflerimizin de dışına
düşmek demek. Eğer Paris Anlaşması’nı onaylamazsak bunun iki ayrı sonucu
olacak. Birincisi -bana göre en önemlisi- dünyanın yok oluşuna ülke olarak
katkıda bulunacağız. İkincisi, dünya ‘yeşil ekonomi’ denilen bir sürece
giriyor. Avrupa Birliği ‘Green Deal’ yani ‘Yeşil Mutabakat’ diyor buna. Siz
Türkiye olarak bunun dışında kalıyorsunuz. Türkiye’de ticaret yapan, ihracat
yapan firmalarımız rekabette geriye düşecek bir konuma geliyor.”‘Bunlar küresel
yıkımın göstergeleri’
“Dünyanın yok oluşunu anlatan bir Hollywood senaryosu, bir
felaket filmi izlemiyoruz. Yaşadığımız her şey gerçek; büyük hortumlar, seller,
tayfunlar, kasırgalar, ani yağışlar, bir yılda yağacak yağmurun birkaç saat
içinde yağması, çölleşen tarım arazileri, eriyen buzullar, ocak ayında
tomurcuklanan meyve ağaçları… Bunların hepsi gerçek. Ve bunlar aslında küresel
iklim krizinin de değil, küresel yıkımının göstergeleri.”‘Yakında savaş
mültecilerini değil, iklim mültecilerini göreceğiz’“İnsanoğlu bir virüs gibi
yayılıyor dünyaya ve yayıldığı her yerde kendisinin dışındaki canlı-cansız
yaşamı yok ediyor. Eğer canlı-cansız doğaya saygı göstermezsek ve kendimizi
ekosistemin bir parçası olarak görmezsek yeni pandemiler yaşayacağız. Suyun
azalması ve kuraklık, beraberinde su ve kuraklık krizi getirecek. Gıda, su
yokluğu ve suların yükselmesi sebebiyle başta ülkemiz olmak üzere ciddi bir göç
dalgası başlayacak. O dramatik göç görüntülerini tekrar göreceğiz. Daha önce
savaş mültecilerini görüyorduk, şimdi iklim mültecilerini göreceğiz.
Varsılların yarattığı, kapitalizmin yarattığı sorundan yine en çok yoksullar
etkilenecek. Hem de bu işin hiç sorumlusu olmadıkları, zerre kadar günahları
olmadığı hâlde.”‘Orman arazisine kurulu sarayda, iklim krizi ile mücadele
edemezsiniz’“Bu komisyonun kurulması doğru bir adım ancak yeterli değil. Bir
taraftan bu komisyonu kurup diğer taraftan eskiden orman arazisi olan külliyede
iklim kriziyle mücadele toplantısı yapamazsınız. Bir taraftan doğaya düşman
‘Kanal İstanbul’u inadına yapacağız’ deyip diğer taraftan iklim kriziyle
mücadele edemezsiniz. Bir taraftan kömüre dayalı termik santraller planlayıp
diğer taraftan ‘iklim kriziyle mücadele’ diyemezsiniz. Bir taraftan havaalanı,
yol, köprü için milyonlarca ağaç kesip diğer taraftan ‘iklim kriziyle mücadele’
diyemezsiniz. İklim krizi, su krizidir, toprak krizidir, hava krizidir, gıda
krizidir. İnsanlığın gerçek beka sorunu; iklim krizidir.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: