CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ ATİLLA SERTEL'DEN AÇIKLAMA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, TBMM’de basının sorunları ve tutuklu gazetecilerle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Yayınlanma :
07.07.2020 14:09
Güncelleme :
07.07.2020 14:09


Basın üzerindeki baskıların son
dönemde daha da arttığına dikkat çeken Atila Sertel, “Türkiye’ye yeni bir ‘İstibdat’
dönemi yaşatıyorlar. Gazeteciler cezaevlerine atılıyor, ekranlar karartılıyor,
eleştirel haber yazan gazetelerin resmi ilanları kesiliyor, milyonların
kullandığı sosyal medya platformları kapatılmak isteniyor. Ama ne yaparlarsa
yapsınlar, bu istibdat döneminin sonu geldi. İlk seçimde gidecekler” dedi.
Yerli ve milli ajan!
ODA TV Ankara Temsilcisi Müyesser
Yıldız’ın yaklaşık bir aydır tutuklu olduğunu hatırlatan Sertel, “İçişleri
Bakanı hakkında suç duyurusunda bulunduktan birkaç gün sonra Müyesser Yıldız
haber kaynağından duyduklarını yazmadığı için casusluk suçlamasıyla göz altına
alındı. Sonra mızrak çuvala sığmayınca yazdığı yazılar nedeniyle
tutuklandı. Müyesser Yıldız’ın tutukluğu
ile ilgili bugüne kadar AB ülkelerinden, ABD’den herhangi bir tepki duydunuz
mu? Duyamazsınız. Müyesser Yıldız, bana AB ülkeleri sahip çıkmaz, bana ABD
ahip çıkmaz. Çünkü ben ‘yerli ve milliyim’ diyor. Yani bu durumda Müyesser
yerli ve milli ajan olarak ortaya çıkıyor ki bu trajikomik bir durumdur” diye
konuştu.
Özdil’in yazısından rahatsızlık duymuyoruz
TBMM Başkanlığı’nın Sözcü Gazetesi
yazarı Yılmaz Özdil hakkında “Baroların ne işi var Tbmm’de…” başlıklı yazısı
nedeniyle suç duyurusunda bulunmasını da eleştiren CHP İzmir Milletvekili Atila
ertel, şunları söyledi:“TBMM Başkanlığı Yılmaz Özdil’in bu
yazıyla Meclis’i alenen aşağıladığını, hakaret ettiğini, halkı kin ve
düşmanlığa sevk ettiğini iddia ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri
olarak bu yazı ile Meclis’in aşağılandığını düşünmüyoruz. Yılmaz Özdil
yolsuzlukların üstüne giden, gördüğü haksızlıkları parti ayrımı gözetmeksizin
dile getiren halktan ve haktan yana bir yazardır. TBMM’de yolsuzluklar,
usulsüzlükler olmadı mı? Bu çatı altında Bakanlar Yüce Divan’a gönderilmek
istenip sonrasında aklanmadılar mı? Evlerde kasalar bulunmadı mı? Yazan suçlu
oluyor yapan haklı oluyor. Yazanın suçlu olmadığı yapanın haklı olmadığı
dönemde gelecek.”
Tele 1 ve Halk TV
Konuşmasında TELE 1 ve Halk TV’nin
RTÜK tarafından ekranlarının karartılma girişimine de değinen Atila Sertel, “Bu
kanalların izleyicisi olarak kimseye hakaret edildiğine şahit olmadım. Bir
gazeteci olarak bütün yayınları izliyorum. İktidarın borazanı olan kanallarda
CHP’ye ve muhalefete hakaretler yağdırılırken buna ses çıkarılmıyor. TELE 1 ve Halk
TV kullandığı dile çok dikkat ediyor ama ekranları karartılıyor. RTÜK
Başkanı’na buradan sesleniyorum: Banka yönetimine girerek, Basın İlan
Kurumu’nda görev alarak sadece kendi bütçesini düşünerek ve iktidardan
beslenerek asıl işini doğru yapmıyor. Haksızlık, hukuksuzluk yapıyor. Eğer bu
ülkede adalet varsa TELE 1 ve Halk TV’ye verilen ceza derhal iptal edilecektir”
diye konuştu.
Sosyal medya
osyal medyanın kapatılma
olasılığının konuşulmasının dahi ülkemize ve iktidara yakışmadığını dile
getiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şöyle devam etti:“Cumhurbaşkanı sosyal medyadan
rahatsızlık duyuyor ve bu özgürlük alanının kısıtlanması için talimat veriyor.
Netflix, Youtube, Twitter, Facebook, Instagram gibi milyonların kullandığı,
iktidarın da aktif olarak kullandığı bu mecraları susturmak iktidara ve
ülkemize yakışmaz. Tek dertleri var sansür. İktidarın artık Türkiye’ye umut
vermediği, gençlerimizin işsizliği, ekonomik darboğaz, kıdem tazminatlarına
yönelik saldırılar ortada iken AKP iktidarının halka vereceği bir vaat ve umut
kalmamıştır. Bu süreci baskılarını artırarak geçiştirmeye çalışmaktadır.
İktidarın yasakçı tutumlarının ülkeye verdiği zarar çok büyük. Bu yasakçı
zihniyet yüzünden Manisa’ya gelecek diye beklediğimiz Wolksvagen’in 1 milyar
dolarlık yatırımı Slovenya’ya gitmiştir. Türkiye yatırımsız bir ülke olarak
büyük cezalara uğruyor. İktidar sadece medyayı cezalandırmakla kalmamaktadır.
Medya’ya yaptığı baskıyla hem toplumu hem de ülkeyi cezalandırmaktadır.”
İletişim Başkanı ne yapıyor?
“Türk basını ağır bir baskı dönemi
yaşarken, Anadolu’da gazeteler, televizyonlar birer birer kapanırken İletişim
Başkanı ne yapıyor” diye soran Atila Sertel, “İletişim Başkanı Fahrettin Altun
basının sorunlarından başka her şeyle ilgileniyor. İletişim Başkanı’nın basın
ve ifade özgürlüğüyle ilgili, gazetelerin kapanmasıyla ilgili, ekranların
karartılmasıyla ilgili söylediği tek kelime yok. Ama her konuda bakanmış gibi,
AKP’nin siyasi bir bireyi gibi açıklamalar yapıyor. Biz CHP olarak, gazeteci
milletvekilleri olarak hangi siyasi düşünceden olursa olsun, hangi gazetede
çalışırsa çalışsın doğruları ve gerçekleri yazan insanların baskıya ve zulme
uğramasını asla istemiyoruz. İsterlerse bütün sosyal medyayı yasaklasın.
İsterlerse bütün kanalları kapatsınlar. İsterlerse bütün insanları evlerine
kapatsınlar. İlk seçimde gideceklerdir. İlk seçimde bu zulüm dönemi, baskı
dönemi, istibdat dönemi bu kötü dönem sona erecektir” diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: