İstanbul Beylikdüzü’nde Münevver Ertem (60) ve bilgisayar programcısı oğlu Ertan Ertem’in (40) yaşadığı binadan kötü kokular gelmesi üzerine komşular ev sahibi Recep Kansu’yu aradı. Kansu, kiracısı Ertan Ertem’e telefonla ulaşamadı. Kapıyı açan da olmayınca olay yerine polis çağrıldı. Çift taraftan kilitlenen çelik kapının emniyet sürgüsü de açıktı. Bir saat sonra kilitler açıldı, kapının arkasına su damacanalarının da dizildiği ortaya çıktı. Dairenin tüm oda kapıları kapalıydı ve üzerlerine, “Dikkat! Bomba var. Yaklaşmayın” yazılmıştı. Yazıların altında elektronik düzenekler dikkat çekiyordu.
BOMBA İMHA UZMANLARI ÇAĞRILDI
Polis ekipleri binayı boşalttı. Bomba imha uzmanları özel kıyafetlerini giyerek kapıları tek tek kontrol etti. Bomba yoktu. Bilgisayar harddiskleri bantlanmış, bomba süsü verilmişti. Münevver Ertem kendi odasında koltukta oturur vaziyette, başından tek el ateşle vurularak ölmüştü. Ertan Ertem de kendi odasında, yanı başında silahıyla başından vurularak ölmüş halde bulundu. Evde herhangi bir boğuşma izi yoktu. Ev sahibi Recep Kansu, ailenin 3 yıldır kiracısı olduklarını anlatarak, “Kiralarını hiç aksatmadılar. Haklarında hiçbir şikâyet duymadım. Sadece kirayı yatırdığında mesaj atardı” dedi.
‘KİMSEYLE KONUŞMAZLARDI’
Komuşular, Münevver Ertem ve oğlu Ertan Ertem’in alışverişe bile birlikte gittiklerini söyledi. Ertan Ertem’in kimseyle konuşmadığını söyleyen mahalle bakkalı Fatma Şıktaş “Bazı alışverişlerini benden yaparlardı. Oğlu hep yanında olurdu. Annesi ona hep direktif verirdi. Şunu al, şunu bırak gibi. Oğlu da hiç sesini çıkarmazdı. Bir defasında oğlu bir cips aldı. Annesi kızdı. ‘Bırak onu yerine’ dedi. Adam da hemen bıraktı. Ben çok şaşırdım. 40 yaşında bir insan sonuçta. Hiç banka veya kredi kartı kullanmazlardı. Hep nakit para verirlerdi. Kadın selamlaşırdı bizimle” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: