Bir "tık tık" sesi 107 saat sonra enkazdan çıkarttı

İskenderun’da depremde yıkılan Arzum Apartmanı'nın altında kalan polis memuru çift Hacı Murat Kılınç ve Raziye Kılınç, 107. saatin sonunda enkazın altından kurtarıldı. Antalya İHH Arama Kurtarma Ekip Şefi Ali Uygur, o anları İhlas Haber Ajansı'na (İHA) anlattı. Uygur, “Antakya bölgesinde çalışıyordum. Dün 20 saatlik bir çalışma sonucu saat 4’de burada Sakarya ekibi, Kocaeli ekibimiz çalışma yapıyorduk. Bir ses duyduklarını söylediler, destek talebinde bulundular. Bölgeye gelerek arkadaşlara destek olmaya başladık. Önce sesler çok derinden ve yavaş geliyordu. Daha sonra bir işaret şeklinde geliyordu. Duvara vuruyorlardı. Daha sonra çok derinden kendi seslerini duyduk. Ardından sesler daha netleşmeye başladı aşağı doğru indikçe. 5’inci kattan birinci kata iniyorduk çünkü, o yüzden açtığımız küçük deliklerden onların seslerini duyduk. Işığımızı gördüler, biz onları, elini ayağını gördük, yüzünü gördük. O şekilde aramızda sohbetler başladı” dedi.
Uygur şöyle devam etti:

"Bizlerden su isteyenler, börek, çay isteyenler oldu. Sigara isteyenler oldu. Kılınç ailesi de bize tatlı sözleri verdi, börek sözleri verdi. İnşallah daha sonra gelir içeriz. Bizim o sohbetlerimiz kazazedenin bilincini kontrol etmek için. Sağlık durumları iyi. Bu vesileyle bütün Türk halkının başı sağ olsun. Bütün ekiplerin emeğine yüreğine sağlık. Bu insanlar günde 20 saat çalışıyorlar, 3 saatlik uykuyla devam ediyorlar.”

Uygur, Kılınç ailesini bir tık tık sesinden bulduğunu ifade ederek, çök-tutun-kapan pozisyonunun önemine vurgu yaptı. Ali Uygur, ”Arama kurtarma çalışmalarında yaşam boşluğu dediğimiz alan var ya, çök-tutun-kapan diyoruz arkadaşlara bütün temel afet bilinci eğitimlerinde. Herkese çök-tutun-kapanı öğretiyoruz. Çök-tutun-kapan olmadığı zaman hedef küçültme, yani enkazda ayağı kirişin altında kalabiliyor, eli kalabiliyor. Ama bu çök-tutun-kapanda hedef küçültme pozisyonu. Bu insanların hayatta kalmasını sağlayabiliyor. Bir yerlerinin kirişlerin altında kalması riskini azaltıyor” dedi.