İzmir’in Kemalpaşa ilçesi bir zamanlar kirazıyla, doğal ve tarihi güzellikleriyle konuşulur ve İzmir’den bakınca göz kamaştırırdı.
Şimdi ise maalesef aynı Kemalpaşa yerel yöneticileri yüzünden yolsuzluk davaları, kaçak yapılar, sabıkalı çalışanlar vesaire birçok usulsüz ve çirkin işleri ile gündeme geliyor.
Tabi ki hepsini İzmir kamuoyunun takdirine sunacağız, zamanı geldiğinde.
Ve çok şaşıracaksınız… Yahu bu ilçede bu işlere dur diyecek kimse yok muymuş? Diyeceksiniz.
Bugün ki yazımızı Kemalpaşa Belediye Başkanı Sayın Rıdvan Karakayalı’ya yardımcı olmak için yazıyorum.
Kemalpaşa kamuoyunun ‘iyi bildiği’ İzmir kamuoyunun ucundan kıyısından duyduğu sayın Karakayalı’nın kaçak evi meselesi.
Konu yargıya dahi taşındı ve nihayetinde Karakayalı’nın kaçak evi için yıkım kararı çıktı. Karar Kemalpaşa Belediyesi’ne uygulanması için tebliğ edildi. Tahmin edeceğiniz gibi, kaçak ev bir türlü yıkılmadı.
Bunun üzerine güçlünün adaleti devrinin kapandığına ve adaletin gücünün hâkim olduğuna inanan bir Kemalpaşalı vatandaş olan Bülent Baykara resmi makamlara bir dilekçe ile başvuruyor.
Vatandaş haklı mı haklı. Malumunuz Türkiye’nin gündemi deprem, kaçak yapılar, imar barışı yani hayati risk taşıyan yapılar. Bülent Baykara Resmi makamlara soruyor ‘Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’ya ait kaçak ev yıkım kararı olmasına rağmen neden yıkılmıyor?’
Resmi makamlar bu soruyu Kemalpaşa Belediyesine yöneltiyor, belediye “doğrudur yıkılması gerekir ancak yeterli iş gücü ve iş makinemiz bulunmamaktadır, temin etmek için açtığımız ihaleye de katılan olmadığı için yıkım işlemi gerçekleştirilememiştir” diyor. Bu konuyu da ayrıca araştırmak incelemek lazım çünkü belediyenin verdiği yanıtta ihale tarihi yok. Bülent Baykara bu yazışmaları sosyal medya hesabından yayınlayarak durumun vahametini paylaşıyor.
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. İmam böyle yaparsa cemaat neler yapar diyeceğim ama Karakayalı bu benzetmeye kızabilir malum sebeplerden.
Kemalpaşa’nın en büyük talihsizliği bütün bu işler olurken sessiz kalanlar. Kaçak belediye meclis toplantı salonunda halen toplantı yapanlar. Her şey ayan beyan ortada iken kafalarına kuma gömenler.
Elbette Kemalpaşalılar günü geldiğinde hepsine sözünü söyler, bugün Bülent Baykara’nın yaptığı gibi.
Şimdi önce sayın Karakayalı’ya yardımcı olmak ve kaçak evini yıkmak için bir iş makinesi bulmak lazım.
Baksanıza Kemalpaşa’da yokmuş, İzmir’e duyurmak lazım…
Şimdi ise maalesef aynı Kemalpaşa yerel yöneticileri yüzünden yolsuzluk davaları, kaçak yapılar, sabıkalı çalışanlar vesaire birçok usulsüz ve çirkin işleri ile gündeme geliyor.
Tabi ki hepsini İzmir kamuoyunun takdirine sunacağız, zamanı geldiğinde.
Ve çok şaşıracaksınız… Yahu bu ilçede bu işlere dur diyecek kimse yok muymuş? Diyeceksiniz.
Bugün ki yazımızı Kemalpaşa Belediye Başkanı Sayın Rıdvan Karakayalı’ya yardımcı olmak için yazıyorum.
Kemalpaşa kamuoyunun ‘iyi bildiği’ İzmir kamuoyunun ucundan kıyısından duyduğu sayın Karakayalı’nın kaçak evi meselesi.
Konu yargıya dahi taşındı ve nihayetinde Karakayalı’nın kaçak evi için yıkım kararı çıktı. Karar Kemalpaşa Belediyesi’ne uygulanması için tebliğ edildi. Tahmin edeceğiniz gibi, kaçak ev bir türlü yıkılmadı.
Bunun üzerine güçlünün adaleti devrinin kapandığına ve adaletin gücünün hâkim olduğuna inanan bir Kemalpaşalı vatandaş olan Bülent Baykara resmi makamlara bir dilekçe ile başvuruyor.
Vatandaş haklı mı haklı. Malumunuz Türkiye’nin gündemi deprem, kaçak yapılar, imar barışı yani hayati risk taşıyan yapılar. Bülent Baykara Resmi makamlara soruyor ‘Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’ya ait kaçak ev yıkım kararı olmasına rağmen neden yıkılmıyor?’
Resmi makamlar bu soruyu Kemalpaşa Belediyesine yöneltiyor, belediye “doğrudur yıkılması gerekir ancak yeterli iş gücü ve iş makinemiz bulunmamaktadır, temin etmek için açtığımız ihaleye de katılan olmadığı için yıkım işlemi gerçekleştirilememiştir” diyor. Bu konuyu da ayrıca araştırmak incelemek lazım çünkü belediyenin verdiği yanıtta ihale tarihi yok. Bülent Baykara bu yazışmaları sosyal medya hesabından yayınlayarak durumun vahametini paylaşıyor.
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. İmam böyle yaparsa cemaat neler yapar diyeceğim ama Karakayalı bu benzetmeye kızabilir malum sebeplerden.
Kemalpaşa’nın en büyük talihsizliği bütün bu işler olurken sessiz kalanlar. Kaçak belediye meclis toplantı salonunda halen toplantı yapanlar. Her şey ayan beyan ortada iken kafalarına kuma gömenler.
Elbette Kemalpaşalılar günü geldiğinde hepsine sözünü söyler, bugün Bülent Baykara’nın yaptığı gibi.
Şimdi önce sayın Karakayalı’ya yardımcı olmak ve kaçak evini yıkmak için bir iş makinesi bulmak lazım.
Baksanıza Kemalpaşa’da yokmuş, İzmir’e duyurmak lazım…