BAŞKAN KIRKPINAR'DAN, YÖNETİM ELEŞTİRİSİ
Mikail Karadaş İle Kent Ve Siyaset programına konuk olan İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Yayınlanma :
10.10.2020 09:51
Güncelleme :
10.10.2020 12:28

İzmir Kent Haber- Müjgan Öğe Mikail Karadaş İle Kent Ve Siyaset programına konuk olan İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar gündeme dair açıklamalarda bulundu. Mevcut hükümet sistemi, pandemi dönemi politikaları, yapılan Millet İttifakı konu başlıkları altında görüşlerini beyan etti.
İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, sözlerine ilk olarak mevcut hükümeti ve başkanlık sistemini değerlendirerek başladı. Kırkpınar, “Bu yönetim sistemi uygulanmaya başladı ve tartışmaya açıldı. Parlemento şuan da var, işliyor ama bakanlar kurulu yok. Parlementoya bir soru önergesi veya bir teklif getiremiyorsunuz çünkü karşılığı yok. Bakanlar kurulu mevcut sistemde yok, kabine var. Bu duruma bakıldığında bakanlar aslında sekreterya gibi çalışıyor. Kiminin sorumluluğu yok, milletvekili olmadığı halde Cumhurbaşkanının atadığı bakanlardır. Devleti bir zarara uğratsa bir sorumluluğu yok. Birbirinden bağımsız olunca devletin meselelerini tek bir elden çözme gayreti kim olursa olsun, bu ülkeye zaafiyet getirir” dedi.
“Başkanlık Sistemi Türkiye’ye uygun model değil”
Tek başına iktidar olup, yönetime oturmakla kalınmıyor diyen Kırkpınar, “Çünkü hem ekonomi, hem dış politika hem sosyal katmanlara yönelik toplumun beklentilerine yeteri kadar cevap veremiyorsunuz. Üretime dayalı bir ekonomik model olsaydı eğer kurdukları bir, iki yıl içinde buna bağlı çeşitli okullarda yetişmiş ara eleman, sahada çalışmaya yetenekli ve bilgisi olan kişiler yer almalıydı. Üretimden bahsettiğimiz şey ise sadece tarım değildir ama tarımda bu işin lokomotifidir. Tarım ekonomisine yönelik son on yıla bakıldığında bir şey yapılmadığı görülmektedir. Ülkemizin jeopolitiğini iyi değerlendirmek gerekiyor. Turizm, tarım, madencilik çeşitli iş kolları buna zemin dayandırıyor. Ülkemizin kaynaklarından dolayı bu topraklarda gözü olan ve emeli bulunanlar vardır. Bölgesinde ve merkezinde güçlü bir devlet olunursa herkes iyi geçinmeye çalışır. Bu da üretimle sağlanır. Çünkü üretim refahı arttırır. Bunun içinde öncelikli olarak yönetim sisteminin değişmesi gerekir, Başkanlık sistemi Türkiye’ye uygun model değildir” şeklinde konuştu.
“Pandemi dönemindeki destekler doğru ve yeterli değildi”
Pandemi sürecinde hükümet politikalarını değerlendiren Kırkpınar, Pandemi döneminde işletmelere ve halka yapılan desteklerin doğru şekilde olmadığını, bu süreçte sadece verilen krediler sayesinde esnaf ve işletmelerin sıkıntılı süreyi biraz daha uzatmış olduğunu söyledi. Esnafın kredilerle ve pandemi koşullarındaki işletme kurallarıyla zor günler geçirdiğini vurguladı. Kırkpınar, “Avrupa’da bizim ölçeğimizdeki ülkeler veya ekonomisi biraz daha iyi ülkeler milli gelirlerinin yüzde 15’ine yakınını halka doğrudan destek olarak sağladılar. Biz ise 100 milyarla 3 buçuğunu 4’ünü sağlamış olduk” diye konuştu.
“Millet İttifakı’nın gücünü herkes gördü”
Son olarak Millet ittifakına değinen Kırkpınar, “Millet ittfifakı doğru bir ittifak oldu. 31 Mart seçimlerinde millet ittifakının gücünü herkes görmüş oldu. Cumhurbaşkanı İstanbul’u alan Türkiye’yi alır demişti. 2 kez sayıldı ikisinin sonucunda da bir durum değişmedi. Ankara, İstanbul gibi ve bunun dışında pek çok büyükşehirlerimizde millet ittifakı başarı elde etti. Millet İttifakının oy oranı ve gücünü herkes görmüş oldu. " dedi.
İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, sözlerine ilk olarak mevcut hükümeti ve başkanlık sistemini değerlendirerek başladı. Kırkpınar, “Bu yönetim sistemi uygulanmaya başladı ve tartışmaya açıldı. Parlemento şuan da var, işliyor ama bakanlar kurulu yok. Parlementoya bir soru önergesi veya bir teklif getiremiyorsunuz çünkü karşılığı yok. Bakanlar kurulu mevcut sistemde yok, kabine var. Bu duruma bakıldığında bakanlar aslında sekreterya gibi çalışıyor. Kiminin sorumluluğu yok, milletvekili olmadığı halde Cumhurbaşkanının atadığı bakanlardır. Devleti bir zarara uğratsa bir sorumluluğu yok. Birbirinden bağımsız olunca devletin meselelerini tek bir elden çözme gayreti kim olursa olsun, bu ülkeye zaafiyet getirir” dedi.
“Başkanlık Sistemi Türkiye’ye uygun model değil”
Tek başına iktidar olup, yönetime oturmakla kalınmıyor diyen Kırkpınar, “Çünkü hem ekonomi, hem dış politika hem sosyal katmanlara yönelik toplumun beklentilerine yeteri kadar cevap veremiyorsunuz. Üretime dayalı bir ekonomik model olsaydı eğer kurdukları bir, iki yıl içinde buna bağlı çeşitli okullarda yetişmiş ara eleman, sahada çalışmaya yetenekli ve bilgisi olan kişiler yer almalıydı. Üretimden bahsettiğimiz şey ise sadece tarım değildir ama tarımda bu işin lokomotifidir. Tarım ekonomisine yönelik son on yıla bakıldığında bir şey yapılmadığı görülmektedir. Ülkemizin jeopolitiğini iyi değerlendirmek gerekiyor. Turizm, tarım, madencilik çeşitli iş kolları buna zemin dayandırıyor. Ülkemizin kaynaklarından dolayı bu topraklarda gözü olan ve emeli bulunanlar vardır. Bölgesinde ve merkezinde güçlü bir devlet olunursa herkes iyi geçinmeye çalışır. Bu da üretimle sağlanır. Çünkü üretim refahı arttırır. Bunun içinde öncelikli olarak yönetim sisteminin değişmesi gerekir, Başkanlık sistemi Türkiye’ye uygun model değildir” şeklinde konuştu.
“Pandemi dönemindeki destekler doğru ve yeterli değildi”
Pandemi sürecinde hükümet politikalarını değerlendiren Kırkpınar, Pandemi döneminde işletmelere ve halka yapılan desteklerin doğru şekilde olmadığını, bu süreçte sadece verilen krediler sayesinde esnaf ve işletmelerin sıkıntılı süreyi biraz daha uzatmış olduğunu söyledi. Esnafın kredilerle ve pandemi koşullarındaki işletme kurallarıyla zor günler geçirdiğini vurguladı. Kırkpınar, “Avrupa’da bizim ölçeğimizdeki ülkeler veya ekonomisi biraz daha iyi ülkeler milli gelirlerinin yüzde 15’ine yakınını halka doğrudan destek olarak sağladılar. Biz ise 100 milyarla 3 buçuğunu 4’ünü sağlamış olduk” diye konuştu.
“Millet İttifakı’nın gücünü herkes gördü”
Son olarak Millet ittifakına değinen Kırkpınar, “Millet ittfifakı doğru bir ittifak oldu. 31 Mart seçimlerinde millet ittifakının gücünü herkes görmüş oldu. Cumhurbaşkanı İstanbul’u alan Türkiye’yi alır demişti. 2 kez sayıldı ikisinin sonucunda da bir durum değişmedi. Ankara, İstanbul gibi ve bunun dışında pek çok büyükşehirlerimizde millet ittifakı başarı elde etti. Millet İttifakının oy oranı ve gücünü herkes görmüş oldu. " dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: